Dade tradutor Português
459 parallel translation
" benim de, makyajımın gerisinde belli bir miktar doğal olmayan bir tarafım var
"Também eu tenho um pouco de teatrali - dade por baixo da minha maquilhagem."
Lordum Elrond bulabildiği tüm atlıları sizi aramaları için gönderdi... çünkü omzunuzda büyük bir yükle kılavuzsuz kaldığınızı biliyordu.
Meu Senhor Elrond mandou todos os vavale ¡ ros a sua provura... sabendo que t ¡ nha uma grande responsab ¡ l ¡ dade sem d ¡ reção.
Gondor ve Minas Tirith şehri için.
Para Gondor e para a v ¡ dade de M ¡ nas T ¡ r ¡ th.
Şehrim uzak sayılmaz.
M ¡ nha v ¡ dade não é longe.
Acele iş tez olmaz.
Ma ¡ s l ¡ ge ¡ reza, menos velov ¡ dade.
Benimle Süvarilerin şehri Edoras'a gelecek misiniz dostlarım? Edoras'a mı, şimdi mi?
Vovês vêm vom ¡ go para Edoras, meus am ¡ gos para a v ¡ dade dos Cavale ¡ ros?
Teğmen Dade, Ulaştırma Birimi.
Tenente Dale, expedições.
Miami Dade'e.
Na Miami Dade.
"Üst düzey bir Dade Eyaleti Vice dedektifi, dün güney plajı tarafında vurularak öldürüldü."
" Um detective da Polícia de Dade foi morto ontem em South Beach.
Her neyse, Hırsızlık Masası Güney Dade bölgesinde... hırsızlara karşı bir kıskaç operasyonu düzenliyor.
Estão a montar esta operação para acabar com um esquema de assaltos e roubos em South Dade.
O ve Zito Güney Dade'deki hırsızlık kıskaç operasyonunu yapıyorlar.
Ele e o Zito estão a trabalhar numa operação em South Dade.
James "Sonny" Crockett, Dade County'de satın alınabilecek son polistir.
James Sonny Crockett é o polícia menos corrupto de Dade.
Aslında, Manny'nin Dade County'de kuyumcu zinciri vardı.
Na verdade, o Manny tinha uma cadeia de joalharias em Dade County.
Az önce size Dade Bölgesi'nin en büyük kaçakçısını teslim ettim.
Acabo de vos entregar o maior traficante de Dade County.
Yarın sabah merkeze gidersen, Evan Freed adında eski bir Vice polisinin dosyasına bakıver.
Se fores à baixa de manhã, traz-me o processo de um ex-agente da Polícia de Dade chamado Evan Freed.
Dade Bölgesi mahkeme binası. - Kabul ediyor musunuz?
Aceita?
ve Miami-Dade bölgesinde sürekli.. Yani, Bizim Belleğimiz, İşliyor Demektir Bu..
Uma súbita saturação do mercado e os polícias de Miami nunca mais se esqueciam dos nossos perfis.
Yaklaşık 600 Paund Bolivya Malı Miami Metro Dade polis mülkiyet deposundaki takastastan Aldığımız
E que tal 270 quilos de pó nasal boliviano, uma cortesia do armazém da polícia metropolitana de Miami?
James Crockett. Dade County Federali.
James Crockett, agente da Polícia em Dade :
Gizli telefon çağrıları ve bazı lvy Ligleri dostum... Düğmesi aşağıya doğru basılı Küçük bir görüşme ve sonra aniden... iki Güney Dade Polisinin ördeği haline gelmen...
Um telefonema discreto para um colega da Ivy League, uma conversa formal e, de repente, dois polícias de South Dade transformam-se em alvos, numa banca de tiro.
D.E.A., F.B.l., Sahil Güvenlik Broward Bölgesi, Metro-Dade... Hiç bir fikrim yok.
- A DEA, o FBI, a Guarda Costeira, Polícias Municipais, não faço ideia.
Deborah, sen reklamcısın.
Deborah, tu trabalhas em publici - dade.
iffet... yemi... ni... ne.
"De cas... "... ti dade, não. "
James Douglas Morrison... Sizi Dade County cezaevinde 6 ay ağır hapis cezasına mahkum ediyorum.
James Douglas Morrison, condeno-o a seis meses de trabalhos forçados.
- ÖLÜM İLANLARI - " Miami'nin Dade İlçesinden Adrian Hastings.
- EXÉQUIAS - " Adrian Hastings de Miami, Dade County.
Ana kelime "Beraber", sonunda "e" yok.
É essa a palavra. Unidade sem "dade".
İlk defa ciddi bir şansa sahip olan son derece önemli bir yasa.
Trata-se de uma lei com oportuni - dade legítima pela primeira vez.
İyice yakınlaş.
Condado de Dade.
Robert Earl'ün Joanie Shriver cinayetinden bir yıl önce... Dade'de çocuk kaçırmaktan tutuklandığını biliyor muydun?
Sabe que ele foi preso por rapto em Dade County um ano antes de ser preso pelo homicídio de Joanie Shriver?
Yapma. Dade'deki tutuklanmanla Tanny Brown'ın bir ilgisi yoktu.
Tanny Brown não teve nada a ver com a tua prisão em Dade County.
Robert Earl'ün Dade'deki çocuk kaçırma davasında savcıydı.
Era agente do Ministério Público no processo do rapto em Dade.
Ahlak zabıtasına yardım etmesi, yedi yaşındaki bir çocuğa bakabileceği anlamına gelmez!
Ser informador da Brigada de Costumes do Condado de Dade não é a melhor qualificação para educar uma miúda de 7 anos.
Metro Dade turist soygunu şikâyetlerinin % 8 arttığını söylüyor. - Şehirde kimse bu olaydan konuşmuyor.
A Metro-Dade diz que os roubos a turistas aumentaram 8 %.
Tüm alçak gönüllülüğümle ben Lars von Trier. Sizlere yeterince iyi akşamlar diliyorum.
O meu nome, com toda a humil - dade, continua Lars von Trier e venho mais uma vez desejar - - lhes as habituais boas noites.
Er - gen - lik.
Pu-ber-dade.
Onları doğal hallerinde görmeye çalış, totaliter hallerinde...
Tenta vê-los no seu estado natural, na sua totalidarie... dade, digamos.
Öğleden sonra ünlü psikolog ve "çiftlerin ilişki rehberi" kitabının yazarı Velma Rudin'in ofisinde Samantha söylememesi gerektiğini bildiğini şeyi söylememeye çalışıyordu.
Nessa tarde, no gabinete de Velma Rudin, autora de "em-ti-mi-dade", um guia de intimidade para casais, a Samantha esforçou-se por não dizer a única coisa que não devia.
Yerleşebileceği yerlere.
Alguma proprie - dade, lugares onde ele possa estar.
Aklına gelen her şeyi tamir edebilir, hatta sokaktan kaçak elektrik bile çeker. O bir mühendis.
Sabe de tudo, até roubar electrici - dade da rede pública ; é engenheiro.
Bekaretini kaybetmen, o da lanet olası bir yalan mıydı?
Teres perdido a virgin - dade foi mais uma das tuas mentiras?
- Sahi mi? - Sid Tucker. Hadi canım.
Leste o artigo que saiu da "Dade Distinctions" sobre esta discoteca?
Orada ileri teknoloji bilgisayar kasası üreten bir şirkette sorumluluk isteyen bir pozisyonda çalışıyor.
" Tem lá um cargo de responsabili - dade numa empresa de computadores,
Florida mı? Miami
- No condado de Miami-Dade.
- Dade County. Şef cuma akşamı vuruldu. Durmadan giderseniz, iki günlük yol.
O Chefe foi morto na sexta à noite e daqui à Florida são dois dias de viagem, com poucas paragens.
Miami - Dade Polisi!
Polícia de Miami-Dade!
Güneybatı Dade'de kız çocuklarının eğitildiği bir kamp. Aman ne sevimli.
Um campo de correcção para raparigas no sudoeste do condado.
Buralarda yetiştikleri tek yer Güneybatı Dade veya Keys.
Só existem no sudoeste de Dade ou nos Keys.
Dade County Hapishanesi.
Prisão de Dade County
Victorville Caddesi Palmdale'de Polise yardım gerekiyormuş.
DEPARTAMENTO DE POLÍCIA DE SOUTH DADE Código 11 em acção. 3-4-3. Estrada Victorville na baía de Hallandale.
Battaniye getirin! Dade, teğmen için bir batteniye getir!
Busquem um cobertor!
- Ben bir Dade polisim.
Polícia de Dade, Miss.