Daha önce de söylediğim gibi tradutor Português
238 parallel translation
Daha önce de söylediğim gibi, sadece arkadaşız.
Já te disse que é só um amigo.
Sana yakın olmak için herkes arkadaşın olabilir, daha önce de söylediğim gibi.
Qualquer tipo pode passar a ser mais do que amigo, como te disse.
Daha önce de söylediğim gibi, Albay Ehrhardt... Endişelenmesi gereken tek kişi kadının kocası.
Como já disse, Coronel Ehrhardt, o único que se deve preocupar com isso é o marido da dama.
Tom, sana daha önce de söylediğim gibi patronum, California'ya taşınacağı için dükkanını satmak istiyor.
Como eu te disse ontem, o meu patrão quer vender a loja e mudar-se para a Califórnia...
Kaba davrandığım için özür dilerim, ama daha önce de söylediğim gibi burada Zelda yok.
Peço desculpa por ser indelicado, mas já lhe disse que não há cá nenhuma Zelda.
Daha önce de söylediğim gibi bir sürü arkadaşım var ve ben çok meşgulüm.
Pois, como já disse, tenho muitos amigos e estou sempre muito ocupado.
Daha önce de söylediğim gibi Bu kadar erken açmıyoruz.
Já lhe disse que não abrimos tão cedo.
Bayan Dolan, daha önce de söylediğim gibi, hiçbirimiz günahsız değiliz.
Senhora Dolan, como já lhe disse, Nenhum de nós é irrepreensível.
Daha önce de söylediğim gibi, baharda baro sınavıma gireceğim, bu nedenle senin hukluksal ve kişisel durumun beni daha fazla ilgilendiriyor.
Como já disse, vou fazer o exame para advogado, na primavera. Por isso, estou mais fascinado pelos pelos aspetos legais e pessoais da sua situação.
Daha önce de söylediğim gibi.
Disse e repito :
Tabii ki daha önce de söylediğim gibi savaştan beri Hartmann'ı görmedim.
Como já lhe disse, não vejo Hartmann desde a guerra.
Size daha önce de söylediğim gibi.
Digo o que já vos disse antes.
Ama daha önce de söylediğim gibi sakın şeyi düşünmeyin...
Mas, como já disse, não pense que...
Daha önce de söylediğim gibi, evlatlarımızı, hayatlarımızı feda etmeye devam edeceğiz. Fakat Tanrının inayeti ve yardımıyla ülkemizi ve özgürlüğümüzü koruyup kurtaracağız.
Como disse, daremos os nossos filhos, daremos as nossas vidas mas, com a ajuda e a graça de Deus, não abdicaremos de uma América livre nem da nossa vida democrática.
Daha önce de söylediğim gibi, New York'a filan gitmek konusunda.
Lembras-te quando te falei sobre ir a Nova lorque?
Daha önce de söylediğim gibi, New York'a filan gitmek konusunda.
Lembras-te do que te dizia sobre ir a Nova lorque.
Ve daha önce de söylediğim gibi, suçlanması gereken kişi benim.
E, como eu disse antes, a culpa é minha.
Bir fark yaratmayacağına eminim ama daha önce de söylediğim gibi bu, bir yerlere bağlamak zorunda olduğum açık uçlardan biri işte.
De certeza que não faz diferença nenhuma, mas era aquilo que eu estava a dizer há bocado. É o tipo de coisa que tem de ser deslindada.
Ama daha önce de söylediğim gibi bir keşişin bana meydan okumasını kabul edemem.
Mas como já disse, não posso aceitar o desafio de um frade.
Daha önce de söylediğim gibi, cezadan yırtmaması için sağlam delil gerek.
Como já te disse, preciso de provas concretas para ele não escapar.
Daha önce de söylediğim gibi Bay Luciano... çok teşekkürler.
Como já lhe disse, Sr. Luciano, muito obrigado.
Üzgünüm, Harv, ama daha önce de söylediğim gibi satılık değil.
Desculpa, Harv, mas como já te disse antes... não está à venda.
Ah. Daha önce de söylediğim gibi. Hayal gücü olmayan bir adam.
Como eu sempre disse, um homem sem qualquer imaginação.
Daha önce de söylediğim gibi bayan, kayıp arabamız yok.
Como lhe disse, não nos falta nenhum veículo.
Daha önce de söylediğim gibi siz baylarla hiç bir sorunum yok.
Como disse anteriormente, não tenho nenhum atrito com nenhum de vós.
Şimdi size daha önce de söylediğim gibi geri çekilin sizi ahmak herif- -
Agora afasta-te, como já estou farto de te dizer, meu grande otário filho da...
Daha önce de söylediğim gibi 49ların kombine biletlerine karşılık... çatıdaki helikopteri çalmanıza izin veririm.
Tal como disse ao seu amigo, por bilhetes de época para os 49ers, até vos deixaria roubar o helicóptero do telhado.
Daha önce de söylediğim gibi, buradan sonrasına nasıl gideceğimiz konusunda biraz kararsızız.
Como eu já disse, estamos algo indecisos em relação ao que fazer a seguir.
Hmm. Fakat, sana daha önce de söylediğim gibi yalnız çalışırım.
Mas como já lhe disse, trabalho sozinha.
Sana daha önce de söylediğim gibi Sidney, olay malzemeyle başlar.
Já te disse, Sydney, o segredo está no caldo.
Daha önce de söylediğim gibi yine söylüyorum.
Disse-o uma vez e o direi de novo.
Daha önce de söylediğim gibi tatiller bana hiç uğurlu gelmedi. Şimdiye kadar...
Como eu disse, nunca liguei muito a esta época do ano.
Daha önce de söylediğim gibi kesinlikle hevesinizi kırmak istemem.
Como já lhes disse, não quero desencorajá-los.
Evet. Daha önce de söylediğim gibi gemi tamamen otomatiktir.
Como já disse, as funções são totalmente automáticas.
Daha önce de söylediğim gibi Andromeda fiyaskosu bazı kötü tiplere ciddi biçimde borçlanmama neden oldu.
Assim, como estava a dizer a perda da Andromeda pôs-me com uma dívida séria com pessoas de carácter bastante rude.
Daha önce de söylediğim gibi oğlum, Olivia olmadan olmaz.
Já te tinha dito, rapaz, não te posso contratar sem a Olivia.
Daha önce de söylediğim gibi kafayı yemiş, diğerlerini öldürüp, uzayda yürüyüşe çıkmış.
Foi como eu disse, ele deu em doido, matou os outros, e foi passear no espaço.
Daha önce söylediğim gibi, yine söylüyorum... Frankenstein Şatosu için bir erkek çocuğa.
Como eu disse antes, volto a dizê-lo, aqui vai ao filho da Casa de Frankenstein.
Sadece onu da düşünmüyoruz, daha önce söylediğim gibi... yeni kraliçelerin yumurtadan çıkıp çıkmadığını öğrenmeden... yuvayı yakamayız.
Temos de pensar não só nela. Mas, como eu já disse... não podemos disparar antes de saber se novas rainhas escaparam.
Fakat, Komiser, daha önce söylediğim gibi, bu bir vicdan sorunu.
Mas... Tenente, como eu já disse, é uma questão de consciência.
O yalnızca yarışa geri dönmek istiyor, tıpkı size daha önce de bir kaç kez söylediğim gibi.
Está a tentar voltar à corrida, tal como lhe disse.
Lyedecker, sana daha önce söylediğim gibi, sanırım sen de bu işin içindesin.
Sabe, Lyedecker, já lhe disse, acho que está envolvido nisto.
Daha önce de söylediğim gibi, sadece...
Sim.
Senden akıl hastanesine gitmeni istiyorum... Sana daha önce söylediğim gibi, herşeyin başladığı yere git ve onu bul!
Eu quero que tu vás ao asilo... aquele de que te falei, onde tudo isto começou... e a descubras!
Daha önce söylediğim gibi, kanca adam, "kerchunk".
Sim, mas já o ouvimos antes, "o homem de gancho", "kerchunk".
Daha önce söylediğim gibi uyuyordum. Önce ayağımda bir ürperme ve sonra da bir gıdıklanma hissettim.
Como eu disse, estava a dormir, e depois... primeiramente, eu senti uma corrente de ar no meu pé.
Ama bazı sorunlarınız var. Daha önce de söylediğim gibi, kendim halledebilirim.
Mas você tem um problema
Daha önce birçok defa söylediğim gibi ebeveynlerimizi karıştırmak istemiyorum.
Tal como disse antes, já ultrapassei a nossa falta de envolvimento parental.
- Peki, daha önce söylediğim gibi efendim, eğer ismini ve adresini vermek istersen, söz veriyorum yarın posta ile göndereceğim.
Bem, tal como eu disse, senhor, se tu me deres o teu nome e o teu endereço Prometo-te que te mando isso por correio amanhã de manhã.
Herneyse, daha önce söylediğim gibi,
De qualquer maneira... como disseram he / she,
Ayrıca daha önce söylediğim gibi, çok iyi karakter analizi yapar.
E, como tinha dito, ela sempre foi boa a fazer juízos de carácter.