Decima tradutor Português
443 parallel translation
Bak, bir şeyler duydun. Buradan bir şey göremiyorum.
Olhe, Ouvi os tiros, mas não vi nada aqui decima.
On kere söyledim, yine söyleyeyim... siz birleşmeye çoktan hazırdınız.
Deixe-me voltar a dizer, pela décima vez, vocês estavam prontos para a fusão.
Yüz birincisi De Lautruc için muhtemelen bir talihsizlik olacak.
A décima terceira trará azar ao De Lautruc.
Fakat onlar hiçbir zaman suçlandıkları şeyleri yapmadı.
Mas eles não fizeram a décima parte do que são acusados pelas pessoas.
"Artık sınıfımın 12.siyim."
"Sou agora a décima segunda da minha turma."
Dört kule ileride, dokuz kule sağda, onuncunun giriş katında güzel bir restoran var, orada akşam yemeği yiyebiliriz.
Conte 4 torres para lá, 9 para a direita, na cave da décima há um restaurante muito agradável onde podíamos irjantar.
Tiyatromuzu onurlandıracak. Umarım hep kasabamızda kalır. Çünkü, siz nazik insanların önünde 10. kez de olsa güzel Bayan Dickenson'dan karım olmasını istiyorum.
Veio prestigiar nosso teatro... e espero que permaneça entre nós... porque diante de todos os presentes e pela décima vez... eu peço a Srta.
On ikinci saatin sonunda, sessizlik.
Depois da décima segunda hora, silêncio.
Onuncu cadde 39. Sokak.
No cruzamento da Décima Avenida com a Rua 39.
Anımsa, bu gece Milner'in yerinde, dördüncü dans bizim, ve yedincisi ve de onuncusu.
"Lembra-te, hoje à noite, nos Milner," "a quarta dança é nossa, a sétima, e a décima."
- 1 9'uncu.
- Décima nona.
Görüyorum ki, 14. Piyade alayının üniformasını giyiyorsunuz.
Vejo-o usando a insignia da décima-quarta infantaria.
Biliyorsun, ilk tercih ben değildim. Onuncu sırada bile değildim.
Senador, sabe que eu não era a primeira opção, nem sequer a décima.
Son ayda onuncu defa elçiliklerin zararını rapor etmeye... geldiğini umuyorum.
Suponho, Príncipe Tuan, que tenha vindo comunicar a destruição total das legações. Será a décima vez, desde o fim da última lua.
Bir dolara, yani bedavaya, Kelp'in Kool Tonik'ini deneyin.
Por um dólar, a décima parte de dez dólares, provem o "Tónico Fixe Do Kelp".
Ve 15.'de, buna şutlanmak denir.
Bradshaw, é o nome. E na décima quinta vez que apareceu, levaram-no completamente apagado.
Anneleri öldüğünden beri çocuklarıma bakan on ikinci mürebbiyesiniz.
É a décima segunda precetora que vem tomar conta dos meus filhos desde a morte da mãe deles.
12'den 10. kuvvete.
12 à décima potência de energia.
" 17. yöntem :
" Décima sétima maneira :
Mars, Neptün'e on derecelik açı yapıyor.
Marte e Netuno estão na décima casa.
- Ya onuncu?
- E na décima vez?
Sanırım, bu 11.evliliğim.
Acho que é a minha décima primeira vez.
Bir doların onda biri.
A décima parte de um dólar.
13'üncü tanık, bir liman işçisi...
Décima terceira testemunha, um estivador :
Bilgisayar, Doktor Stone Andromeda'yı engelleyebilecek potansiyel maddelerden onuncu seriyi inceliyor.
Computador, Dr. Stone a examinar a décima série de exposição do "Andrómeda" a potenciais agentes inibidores.
O tarafta oynuyorlar.
Estão na décima.
15.
Este é a décima quinta Exposição do Idiota Ideal.
Bu yıl da 14 günlük programın en ilginç olayı Cowlyn Bay Üflemeli Çalgılar ve Tuvalet İhtiyacı Kulübü tarafından sunulan geçit resmiydi.
Como é costume, uma das atracções da décima quarta exposição, é a demonstração de contramarcha, feita pelo Grupo de Canos e Aparelhos Sanitários, do Clube de Canos e Aparelhos Sanitários de Colwyn Bay.
Çatışma birinci ve onuncu.
A linha dejogada é na primeira e na décima.
Birinci ve onuncu tek başına 31.
Primeira e décima na própria linha das 31 jardas.
Gardiyanlar için birinci ve onuncu karşı bölgede.
A primeira e a décima para os Guardas em terreno adversário.
10. defadır uyarıyorum!
Pela décima vez!
- Ondokuzuncu lejyonda idim.
- Era da décima nona.
Artık ondokuzuncu lejyon yok.
A décima nona legião já não existe.
Onyedinci ve onsekizinci de yok.
Nem a décima sétima ou a décima oitava.
Tanrı "Onda biri" korusun.
Louvada seja a décima.
Bıçak böbreğin üstünden, kaburgaların arasından girmiş, göğüs boşluğunu yarmış ve akciğeri kesmiş.
A arma entrou por cima do rim direito, entre a nona e a décima costela, penetrando no tórax e perfurando o pulmão.
Bunun, 13. kabilenin varlığı kadar gerçek olduğuna inanıyorum.
Acredito ser tão real como a décima terceira tribo.
- Bu 13. kabileden bahsediyor.
Fala de uma décima terceira tribo.
Geçtiğimiz gezegenlerde kayıp 13. kabilenin izlerine gittikçe daha çok rastlamaya başladık.
Cada vez com mais frequência, os planetas por onde passamos têm sinais da décima terceira tribo.
Bu, bu sabah inen on beşinci jet.
Esta manhã é a décima quinta avioneta privada.
10'uncu takviye birliğinde yer alanlar burada olmamanız gerektiğini biliyorsunuz - gidin!
Todos aqueles da Décima Reserva, já sabem que não devem aqui estar. Rua!
Sizler 10'uncu Hafif Süvari Birliği'siniz.
Vocês são a Décima Brigada Ligeira!
Geç saatlere kadar çalışıyorduk. Ta ki, onuncu gece çıkan tatsızlığa kadar.
Estávamos a fazer serão, pela décima noite consecutiva.
Onbirinci bölge.
Décima primeira esquadra.
Onuncusunda kapının önüne koyarlar herhâlde.
Se tentar a décima, se calhar vou ter de vomitar um pulmão.
Öğrenciler onuncu haftadan önce sahaya gidemez.
Eles só passam à prática depois da décima semana.
Onuncu omurun çevresindeki omurilik zarar görmüş.
A espinal-medula foi atingida na décima vértebra.
Ancak, kayda geçmesi açısından Larry, yani Bay Franconi anayasanın 5. ve 14'ü. maddeleri uyarınca sessiz kalma hakkını kullanacak.
Apesar disso, gostaria de declarar para registo que aqui o Larry, o Sr. Franconi, se recusa a dizer qualquer coisa invocando seu direito assegurado pela Quinta e Décima Quarta Emendas.
Bu çocuğu 10. caddeden tanıyorum.
Vejo-o a toda a hora na Décima Avenida.
Yaklaşık 18 kez soyuldum.
Fui enganado pela... décima oitava vez.