English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ D ] / Defender

Defender tradutor Português

5,596 parallel translation
Büroya katıldığınızda bu ülkeyi koruyup savunmak için yemin ettiniz.
Quando entrou para o FBI, fez um juramento para proteger e defender este país.
Şimdi de Tanrı'ya vekâlet ediyorsun.
Agora estás a defender Deus.
Resmî olarak S.H.I.E.L.D.'ı destekleyen, Hydra'yı kınayan bir beyanda mı bulunayım?
Que vá a público defender a SHIELD e condenar a HYDRA?
Bu miras, kocamın da korumak isteyeceği bir miras olup... Eski Başkan'ımızın askeri konulardaki uzun... süreli bağlılıklar konusuna destek vermektedir.
Um legado que o meu marido tem orgulho em defender, ainda mais em respeito ao compromisso do ex-Presidente com as Forças Armadas.
Garibanları savunuyordu.
Estava a defender os desfavorecidos.
fakat bildiğim kadarıyla bu meslek biraz farklı galiba hayranlarını kızdırmadan oğlumu nasıl savunabilirim?
Embora seja um lobo em pele de cordeiro, pelo que sei. Como nos podemos defender de um homem sem ofender o seu rebanho?
- kimse beni savunmaya cesaret edemeyecek.
- ninguém se atreverá a defender-me.
Kuvira sadece kendini savunuyordu.
A Kuvira estava apenas a defender-se.
Kendini mi savunuyordu?
A defender-se?
Böyle bir şey yapmayacağım ama belki de ruhlar Cumhuriyet Şehri'ni bu denli çok sevdiğinden onları bir şekilde savunmamıza yardım etmeye ikna edebilirim.
- Não farei isso. Mas talvez porque os espíritos gostem tanto de Republic City, possa convencê-los a ajudar-nos a defender o lugar.
Neden boş bir mağarayı, bir sürü askerle korursun ki?
Porque é que eram precisos soldados para defender uma caverna vazia?
- The Justice League ( Adalet Birliği ), Onurumuzu korumak için buradalar, Amerika'yı doğruluğu ve adaleti. ... ama dün gece Amerikan senatörünün kafası kesilirken neredelerdi?
A Liga da Justiça está aqui para defender a nossa honra, a verdade e a justiça, o modo de vida Americano, mas, onde estavam eles esta noite quando um senador americano foi DECAPITADO?
Ben senin yaşındayken etrafta galaksiyi savunan yaklaşık 10,000 Jedi Şövalyesi vardı.
Quando tinha a tua idade... havia 10 mil cavaleiros Jedi a defender a Galáxia. Agora, somos poucos.
Kendi geleceğini riske atmadan bu kızı savunabilsen seni destekleyebilirdim bile ama bu mümkün değil.
Se pudesses defender a rapariga sem prejudicares o teu futuro, até poderia encorajar-te a fazê-lo, mas não é esse o caso.
Kendini savunmak zorundasın Cary.
Tens que te defender, Cary.
Kendini savunmaya pek hevesli değil gibisin.
Parece não se preocupar em se defender. É.
Oh, demek burada bir Yoko * için dövüşüeceğiz?
Então estás a defender aqui o Yoko?
Düşene bir tekme de sen vur bakalım.
Abusem de um homem quando ele não se pode defender, não?
Kendimi savunuyordum.
Estava apenas a defender-me.
- İnandığımız şeyi savunuyorum.
Estou a tentar defender o nosso modo de vida!
KarşıIık vermeyeceği halde sana vurmaz.
Eles não te batem quando não podes defender-te.
Yani katili de kendini savunuyor olabilir.
Então o assassino estava a defender-se.
Protestanların haklarını korursa, halkın da onu savunacağını Kral'a gösterin.
Mostrai ao Rei que, se ele defender os direitos dos Protestantes, haverá nobres que o apoiarão.
Hesap vermek zorunda olmayacağın bir durum bu.
Algo que não tendes de explicar nem defender.
Benim onurumu savunuyordu ve arkadaşlık mahkumiyet gibi.
Estava a defender a minha honra, e "amiga" é só de fachada.
Tom, kendisine ihtiyacı olanları korurken öldü.
O Tom morreu a defender aqueles que precisavam dele.
- Geleneklerine bağlı kal, Connie.
Temos que defender a tradição, Connie.
Herkesin kendini nasıl savunacağını bilmesi gerektiğine inanırdı... üzgünüm.
Ele acreditava que todos deveriam saber defender-se. Desculpa.
- O şekilde kendini koruyamaz.
Ela não será capaz de se defender.
- Yıkıldığını göremem, Ariadne onu savunmak için çok güçsüz.
Não a verei destruída porque Ariadne é fraca - para a defender.
Dediğimi yapman gerekirdi serseri.
A sua missão é defender princípios, seu bandideco!
Susma hakkına sahipsiniz.
Proteger e servir. Defender a lei.
Burası ülkesini kurtarmak için asker verecek bir ülke değil.
Uma criança não tem obrigação, de defender o seu país.
Tanrım, sana şükrediyoruz yüce ulusumuzu savunmak için silah arkadaşları olarak bize verdiğin fırsatlar için.
Senhor, damos graças pelas oportunidades que nos deste, de partir como camaradas para defender a nossa grande nação.
- Büyük Sacajawea Marsha Weber buraya Ay'a bir askeri üs kurulması için mi geldin?
Grande Sacajawea Marsha Weber, está aqui para defender a base lunar?
Okumayı.. ve kendini korumayı bilirse,.. iyi olacaktır.
Se ele souber ler e se defender, vai ficar bem.
Savaşmayı ve kendini savunmayı bilmeyecek.
Não saberá lutar nem defender-se.
Kendimizi savunuyorduk.
Quisemos defender-nos.
"Şiddet ve saldırının savunulması yanlıştır... " ve biz güvenlik güçleri olarak bu tür eylemlere karşı çıkarız. "
Defender violência e assalto é condenável, e nós na comunidade de imposição da lei não aceitamos tal acção ".
- Sansürü savunmuyorum.
- Não estou a defender a censura.
İhtiyacım yok.
Não preciso de o defender.
Gördün mü, savunulmasına gerek yokmuş.
Estás a ver, não tens como defender.
Aslında, Dusty gibi bir baba olsaydı zaman senin yaş, belki oldu bana öğrettiği olabilir nasıl kendim için ayağa.
Na verdade, se eu tivesse tido um pai como o Dusty, ele teria-me ensinado a defender-me.
Batı Avrupa ve Batı Berlin'i savunmada kararlılığımızda azalma yoktur.
O nosso compromisso em defender a Europa Ocidental e Berlim Ocidental mantém-se inalterado.
Eminim vücutçumuz kendini savunabilir.
Estou certo que o nosso halterofilista sabe defender-se.
Hayatın buna bağlı olsa bile 30 saniye dayanamazsın.
Não aguentarias 30 segundos, nem para defender a vida!
- Geldim.
Estava a defender-te.
Ama kendi ekibimiz için ayakta kalmalıyız.
Mas temos que defender os nossos.
Nasıl dövüşeceğimi biliyorum.
Sei como defender-me.
- Râhil, kendini savunmaya çalışacaksan...
Rachel, se te estás a tentar defender...
Kendi başıma halledebilirim.
Sei defender-me sozinha.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]