Deler tradutor Português
194 parallel translation
Hâlâ Hammerstein'deler demek.
- Continuam no Hammerstein's?
Gördüğüm kadarıyla, o kıza elini sürmeye kalksa, kız onu iki yerinden deler.
Posso dizer-te, que se o tentares te parto ao meio.
Dikkatli ol aşkım. Dathan'ın gözleri taşı bile deler.
Cuidado, meu amor, os olhos de Datã vêem através da pedra.
Vicksburg'deler.
- Estão bem. Em Vicksburg.
Ritz'deler.
Estäo no Ritz. "
Gökdelenler Amerika'yı deler
Arranha-céus a crescer na América
"Güneşin yuvarlağı gibi.. " ışınları... " " karanlığı deler, geçer.
É semelhante ao disco solar cujos raios ardentes rompem já as trevas.
Hayır, Bay Barrett. Oda arkadaşlarınız "cadde" deler.
Não, os seus colegas estão na rua.
Bu mesafeden ateş edersen mermi gövdemden geçip uçağın gövdesini deler.
Se disparar tão perto, a bala atravessa-me a mim e à fuselagem que nem uma faca por manteiga.
İniş ekipleri Taurus II'deler. Ümidimiz sürüyor.
Os grupos já estão em Taurus II. Continuamos com esperança.
Yukarıda 301'deler.
Estão lá em cima no 301.
Karton City'deler.
Ei, Jack!
Teklab 3'deler.
Estão no Laboratório 3.
- Asheville'deler. - Asheville mi?
Estão em Asheville.
Onlar Dantooine'deler.
Estão em Dantooine.
Main Jaune'deler.
Na Main Jaune.
Onlar burada, Nazarene'nin doğduğu yerde, İngiltere'deler.
Eles estão aqui para o nascimento do Nazareno.
Onlara katılmak istiyorsanız, Pier Six'deler.
Se se quiser juntar-se-lhes, estão no Cais Seis.
Ama eğer delici olsun istiyorsan 357'lik kurşun kamyon motorunu bile deler.
Por outro lado, se quisermos penetração, a.357 quebra o bloco do motor de um camião.
Atlantic City'deler.
Eles estão em Atlantic City.
- Hawaii'deler.
- Estão no Havaí.
- Sydney'deler değil mi?
- A senhora tem-nas?
Spring'de Beşinci Cadde'deler.
Estão na Rua 5 com a Spring.
Şurası net ya Çin'deler, ya da boğuldular.
É claro que estão na China, ou que se afogaram.
Bu oyuncaklar duvarı bile deler.
Estas belezas deitam abaixo uma parede.
Hawaii'deler. Birlikte.
Estão no Havaí... juntos.
Kaya kağıdı deler geçer.
- Não, a pedra passa pelo papel.
Bu hafta Santa Fe'deler fakat öbür hafta?
Esta semana está na Santa Fé.
- Tamam. St. Mary'deler.
Estão no Saint Mary.
Millet, dediğim gibi, Azimle sıçan, betonu deler.
Dizia eu, querer é poder.
Bir ay kesme ve duşa girdiğin zaman adamı şiş gibi deler.
Deixa-la crescer um mês, arranca-la no duche e é um caco de vidro.
7,000 km'deler ve hızla yaklaşıyorlar.
Que tal um torpedo fotônico?
Oh, Tanrım, Eğer beni burada bulursa... kimbilir kafamı neyle deler.
Se me apanha, sei lá o que me põe na cabeça!
Bu iş uzarsa kaportayı da deler bunlar.
Sabes, isto dura por muito mais tempo e vamos ter uma rotura no casco.
Şu anda Güverte 2, Kısım 32'deler.
Agora estão no deck 2, seção 32.
Işınlama Odası 1'deler. Onları dışarı ışınla.
Na sala de transporte um, transporte-os para fora daqui.
Bir profesyonel takımımız var ama Nashville'deler, öyle mi?
Agora temos uma equipa profissional de futebol, mas está em Nashville?
İsminde bir H harfi var. Silver Lake'deler.
Tem um som de H. Elas estão em Silver Lake.
Hatta ahşabı deler.
Penetra mesmo na madeira.
Mission Memorial'deler.
Estão todos no Mission Memorial.
Eğer benden başka biri tutmak isterse büyük metal çivi dışarı çıkıp parmaklarını deler.
Se outra pessoa tentar pegar nele, são accionados espigões de metal, perfurando as mãos.
Onlar B-41'deler.
Estão na B-41.
Salt Lake City'deler ve altı aydır iş yapmadılar.
Estão em Salt Lake City, inactivos há 6 meses.
Eğer kalbim atabilseydi, göğsümü deler geçerdi.
Se o meu coração batesse Arrancava-me o peito
P3'deler.
Estão no P3.
San Jose'deler.
Eles estão em San Jose.
Kaşmir'deler. Eskiden çok sıkı güvenlikli bir esir kampı olan binanın altındalar.
Estão em Kashmir, debaixo do que era uma prisão de alta segurança.
Kaşmir'deler. - Eskiden çok sıkı güvenlikli bir esir kampı olan binanın altındalar.
Estão em Caxemira, sob uma antiga prisão de alta segurança.
Gümüş bir BMW'deler
Eles estão num BMW prateado.
İsviçre'deler.
Eles estão na Suíça!
458'lik iyi deler.
A calibre 458, com balas maciças.