English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ D ] / Demis

Demis tradutor Português

4,133 parallel translation
İnsanlara "Gelin bizi bulun." demiş gibi oluruz.
Não podemos deixar que nos encontrem.
"Adın ne senin?" demiş köpekbalığı.
" "Como é que te chamas?", disse o tubarão.
"Arkadaşım olmak ister misin?" demiş köpekbalığı.
" "Queres ser minha amiga?", perguntou ele.
Ne yapmam gerekiyor? " demiş Nina.
O que tenho de fazer? ", disse Nina.
"Pek bir şey değil." demiş köpekbalığı.
" "Nada de mais", disse o tubarão.
"Anlamıyorum." demiş Nina.
" "Não compreendo", disse ela.
Köpekbalığı ona arkadaşça bir tebessümle bakmış ve "Bir tanesini istemiyorum" demiş.
"O tubarão olhou para ela com um sorriso amigável e disse," Não quero um.
Hık demiş burnumdan düşmüş!
Somos parecidos, minha menina!
Hık demiş burnundan düşmüşsün.
São iguaizinhos.
Updike'ın yazılarını önemsemeli çünkü yazar demiş ki...
Ele deve preocupar-se porque Updike escreveu :
Shakespeare şöyle demiş :
Shakespeare disse :
Sör Thomas More demiş ki "Ütopyacılar, dost canlıları katletmenin insan doğasının becerebildiği en iyi duygu olan sevgi hissini yavaş yavaş yok ettiğini düşünür."
Sir Thomas More disse : "Os utopistas crêem que matar as criaturas nossas companheiras " destrói gradualmente o sentimento de compaixão,
- Nietzsche demiş ki...
- Nietzsche dizia...
Ve Ali de "Olmaz, çıldırır." demiş.
E a Ali diz, "Nem pensar. Ele vai-se passar." Do que estão a falar?
"Evet. Bu tuvaletteki adamı vuran çocuk." demiş.
'Ele atirou num tipo que estava sentado na sanita.'
... demiş gibi davran.
Tens de me ajudar.'
Demiş ki, " Ne, koskoca otobüsü içindeki,
Ele disse, " assim que atacaram
Genç memur da "Evet, efendim." demiş.
E este jovem policia diz : "Sim, senhor."
O da, "Yani bir tane bile mi eşkal alamadın?" demiş.
Ele diz : "Bem, não conseguiste arranjar uma única descrição?"
Çocuk da "Hayır, efendim onlar İngilizce bilmiyorlardı" demiş,
E o rapaz disse : " Não, senhor, eles não falavam Inglês,
Biraz ekstra istifleyemeyeceğinizi kim demiş?
E quem disse que não podem fazer parecer que têm algo extra?
Bayan Burke demiş ki "İyi bir yaz tatili diliyorum." Ne kadar dokunaklı.
A Sra. Burke disse : "Tenha um bom verão". Um toque pessoal...
Kedi bile senin boktan hayatını görünce demiş ki " Almayayım arkadaş...
O gato olhou para a sua vida de merda e pensou : " Não, obrigado.
O da, "Çok güzel, hayatım boyunca bu kadar güzelini görmedim" demiş.
"Uma maravilha, nunca vi nada de tão maravilhoso na vida".
"O patlıcan değildi be adam." demiş. Adam geri zekâlıymış.
"Ele não é uma beringela, meu, ele é um atrasado mental"
Penguen gitmiş ve kadın adama dönüp, "O patlıcan değildi, geri zekâlıydı." demiş.
E o pinguim diz, "Ele não é uma beringela, é um atrasado mental"
Kim demiş?
Quem é que disse? O teu pai.
Hık demiş burnundan düşmüş.
É a tua cara.
- Kim demiş?
Segundo quem?
- Bob "doğum günüm" demiş.
- Oh, o Bob respondeu o seu aniversário.
Joe da "doğum günüm" demiş.
O Joe respondeu o seu aniversário.
Lou "doğum günüm" demiş. Aman Allah'ım.
O Lou respondeu o seu aniversário.
Vay canına, Charlie de 21 Aralık demiş.
O Charlie também disse 21 de Dezembro.
Bob, dört demiş.
O Bob disse quatro.
- Joe, ikiden fazla demiş.
- O Joe disse mais do que 2.
- Lou, bir demiş.
- O Lou disse um.
Ne demiş?
O que disse ele?
Paco da "O patlıcan değil, geri zekâlı!" demiş.
E o Paco diz, "Ele não é uma planta de ovos, ele é deficiente!"
Çünkü hepsi eroin kullanıyor ve birileri tavuğun içinde eroin var demiş.
Porque elas andam todas metidas na heroína, e alguém lhes andou a dizer que havia heroína dentro da galinha.
-... paylaşabiliriz demiş.
Podemos partilhá-lo.
Büyük bir Fransız filozof felaket hakkında demiş ki : güneyin en gerçek kaynağıdır.
Um grande filósofo francês disse que a catástrofe é o único e verdadeiro recurso do Sul.
Vergi memuruyum " demiş ve parayı aldığı gibi kaçıp gitmiş.
'Não sou médico, sou do Fisco'. Ele apanha a moeda e desaparece.
Ne demiş peki?
O que disse ela?
Alan Lightman şöyle demiş :
Alan Lightman disse :
Tanışmayı Raymond organize etmiş ve sonra, Ken'in söylediğine göre, ketçap gitmiş ama Raymond kalmış. Ve demiş ki ketçapla tekrar görüşürlerse bile hem müşteriyi hem de kendini öldürecekmiş.
Então, o Raymond faz as apresentações, e depois, segundo o Ken, o Ketchup vai-se embora, mas o Raymond não, e diz que se mata a ele e à conta se voltarem a falar com o Ketchup.
Kim demiş onu?
Quem é que diz isso?
Lobiciler jüri başkanına Papa'nın söylediğinden daha iyi ne demiş olabilirler?
O que poderá o lobista ter dito ao membro da Comissão de Indultos, que seja possível ter sido melhor do que o que o papa disse?
Tanıklardan biri demiş ki Davis onunla hapiste yüzleşmiş.
Uma das testemunhas disse que o Davis confessou para ele na prisão.
- Daha sonra McQueen demiş ki hepsini uydurdum.
- Depois o McQueen disse que foi ele que fez tudo.
Kim demiş randevulara gitmiyoruz diye? Herkes.
- Quem disse que não namoramos?
Hepimizin bildiği bir hikayeyi anlatırken ellerimizi kaldırırsak kapa çeneni demiş oluyoruz.
Contas uma história que ouvimos milhões de vezes, levantamos a mão e tens que calar a boca, sem perguntas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]