Destiny tradutor Português
532 parallel translation
Destiny, senin söylediklerini takip ettiğimi bilmeni isterim.
Destiny, fui movido pelo que tu disseste.
Destiny, Claire, iyi görünüyorsunuz.
Destiny, Claire, Vocês estão bem.
Destiny Gölü.
Lago Destino.
Destiny Gölü, Idaho!
- Lago Destino, no Idaho.
Destiny Gölü'nde balığa çıkan iki sıkı dost her şeyden uzakta.
Dois melhores amigos à pesca no Lago Destino... Longe de tudo.
Destiny Gölü'ne sadece birkaç gün uzaklıktayız.
Já só faltam alguns dias para chegar-mos ao Lago Destino.
İstersen, Destiny Yolu'na dek her mola yerinde durabilirsin.
Até podes escolher todas as paragens daqui até Lago Destino.
- Destiny.
- Destino.
Destiny, China ve "E" siz Jo'yla bir işivardı.
Tinha um encontro com o Destino, o Chyna e o Jo, sem "e".
- Flörtini. - Destiny yaptı.
Flirtinis.
Sağ elini kaldır ve "Destiny's Child grubu dağılsın ki bu yaban mersinlerini saymayacağım" de.
Levante o braço direito e diga : "Que as Destiny's Child se separem, " se eu contar as amoras. "
Jenniffer Lopez, Destiny's Child'dan bir hatunla lezbiyenlik yapıyor.
A Jennifer Lopez na fufice com aquela das Destiny's Child.
"bridge across destiny"
- "Uma Ponte para o Destino".
"bridge across destiny"
"Ponte Para o Destino."
Eğer bi Destiny's Child klibinde kanunlardan bahsedilseydi, suçları durdurabilirdik.
Se puséssemos algumas leis nos vídeos das Destiny's Child, podíamos parar os crimes.
Destiny.
Destino.
Torquemada diyor ki, lanet gardiyanlara da hap vermeye başlayacakmış adamım!
Torquemada diz que começará a lhe dar Destiny aos malditos guardas também.
Yada Destiny's Children'ı?
- E Destiny's Children?
- Ne zamandır başkalarıyla çıkıyoruz?
Quando é que começámos a andar com outras pessoas, Dorothy? Tu sabes que a única razão pela qual eu vim nesta viagem foi porque é o aniversário da Destiny amanhã. Não me testes.
- Destiny, tatlım.
Destiny, querida.
- Bu da küçük Destiny.
- E a pequena é a Destiny.
Chrishelle, Dorothy, Nikki, Destiny, Nate ve oğlu.
Chrishelle, Dorothy... Nikki, Destiny, Nate e o seu filho.
Destiny nasıl yazılır biliyor musun?
Olhe, amigo. Sabe como é que se pronuncia "Destiny"? Esquece.
Destiny nasıl horlar, bilirsin.
Tu sabes como a Dorothy ressona alto.
Destiny? Babanın sana sürprizi var.
Destiny, o pai tem uma surpresa para ti.
- D.J., Destiny'yi taşı.
D.J. pega na tua irmã.
Destiny?
Destiny.
Son geldiklerinde Destiny 2 yaşındaydı.
A ultima vez que estiveram aqui a pequena Destiny tinha dois anos.
- Destiny'le koreografiyi yapacağız.
- Ok. A Destiny e eu fazemos a coreografia.
Destiny. Bay Çokhavlar nerede?
Ei, Destiny, Onde está o Sir Ladra-Muito?
Bunu yapmıyorum, fakat bu ülkenin Manifest Destiny * tarihi galakside de devam edemez. ( EN : * ekşisözlük'te 2., 5. ve 8. maddeler ) Özellikle bunun tüm gezegenden saklanarak yapıldığı düşünülürse.
Nao, mas a expansao territorial deste país nao pode prosseguir para o resto da galáxia, especialmente quando isto está a ser feito às escondidas do planeta inteiro.
Seabiscuit, Rocky, Destiny's Child gibi.
Como o Seabiscuit, o Rocky, as Destiny's Child.
Destiny konuştu.
O destino decidiu.
Desi, sakin ol.
Destiny, acalma-te.
Frankie? Frankie. Juergen Ballenbacher Destiny Haskew ve Arkadaşı Tanıklar 7,8 ve 9.
Frankie?
Destiny'nin arkadaşıyla tanışmanı istiyorum.
- Quero te apresentar...
Kahve hazır. Ama Destiny geç kalktı.
Tem café, mas Bessy acorda tarde.
Kendimiz bulabiliriz. Mesela "Elma" ya da "Kaderin Çocuğu" gibi.
Inventamos um, tipo Apple ou Destiny's Child.
Destiny Meleği bahsediyordu olduğunu Biliyorsun, bu mücadele olabilir.
Esta pode ser a luta de que o Anjo do Destino nos falou.
Destiny, buraya.
Destiny, aqui.
Kader biliyordu ve seni önüme koydu.
Destiny's pessoas e você colocou na minha frente.
Destiny, bekle.
Destiny, espera!
Bak, gerçek adım Destiny değil.
Olha, o meu verdadeiro nome não é Destiny.
Hayır yani Destiny bize bulana kadar.
Não, quero dizer até que a Destiny nos encontre.
Bak, bunu anlattığım için ölebilirim ama onun adı Destiny değil Patty.
Ouve, eu podia morrer só por te estar a contar isto, mas o nome dela não é Destiny. É Patty.
- Destiny!
- Destiny!
Destiny.
Destiny.
- Ne, Destiny's Child mısın?
- O que é que tu achas que és?
- "Destiny's child" mı?
O Destiny's Child?
Destiny, sen...
- Destiny, tu estás...
Destiny.
- Destiny.