Detectives tradutor Português
1,813 parallel translation
Biraz fazla dedektifçilik oynuyor.
Há muito tempo que se trancaram, um grupo de detectives.
Bunu dedektif şubesi mi sipariş etti?
- A secção de detectives é que pediu isto?
Merhaba, burası Lindstedt Dedektiflik Bürosu.
Olá, ligou para a Agência de Detectives Lindstedt.
Daha sonra, olayı polise, dedektiflere, avukatlara anlatırken Billy yalan söyledi.
Quando ele contou a história mais tarde, à Polícia, aos detectives, aos advogados, Billy mentiu.
Dedektifler normal görevlerine döndüler.
Os detectives voltam aos lugares de origem.
Birkaç dedektif yeter.
Dois detectives.
Detektifler oradan gelen fonu, bir yıl önce metruk evlerde bulunan maktullerden sorumlu uyuşturucu tacirleri hakkında yapılan soruşturmada kullanmışlar.
Os detectives usaram o dinheiro num caso contra os traficantes de droga responsáveis pelas mortes nas casas abandonadas há 1 ano.
Bu işin içinde olan detektifler süresiz olarak işten uzaklaştırıldılar.
Os detectives envolvidos vão ser suspensos e talvez mesmo despedidos.
Detektifleri uzaklaştırırsak nasıl bu iş Vali'nin kulağına gitmesin?
Como é que não se vai saber se suspendermos os detectives?
Bunlar senin detektiflerin.
São os teus detectives.
- Detektif şefi.
- Chefe dos detectives.
Bir dedektif ne yaparsa onu, dedektif.
O que os detectives fazem, detective.
Henüz soruşturmayı yürütenlerle konuşamadım fakat raporlarda herhangi bir giriş çıkış gözükmüyor.
Ainda não fiz o briefing detalhado aos detectives mas os relatórios não indicam penetração nem ejaculação.
İki dedektif için limitsiz mesai.
Horas extra ilimitadas para dois detectives.
Efendim böyle vakalarda öncelikli olarak olası cinayetleri önlemeye çalışıyoruz. İki detektifle bu iş olmaz.
Num caso destes, tentar prevenir mais homicídios requer mais do que dois detectives.
Sadece iki detektif.
Só dois detectives.
- İki detektifle mi?
- Mas dois detectives?
24 saat dinleme için iki detektif.
Três detectives para uma escuta de 24 horas.
Ama bir seri katil bile bir iki detektiften fazlasını getiremiyorsa senin yeni cep numarası ne sikim getirebilir ki?
Mas se um serial killer não pode trazer-nos mais do que 2 detectives, O que nos interessa que tenhas um número de telemóvel novo?
Bunu yaptıklarında bir iki detektifi senin işe verebilirim.
E quando o fizerem, vou-te arranjar uns quantos detectives.
Cinayet masası detektifleri durmaksızın çalışıyorlar.
Os detectives de homicídio estão a trabalhar sem parar.
Detektiflerimiz Quantico'daki karakteristik analiz birimiyle birlikte çalışıyor.
Os detectives vão trabalhar com a unidade de análise comportamental
Alma, şehir merkezinde soruşturmayı ve detektifleri takip edecek.
A Alma fica com a investigação e com os detectives.
Detektifler.
Detectives.
Dinle, burada seni görmek isteyen iki dedektif var.
Escuta, dois detectives querem falar contigo.
Öyle bile olsa, istediğin gibi kendi özel detektiflik büronu açıyor olmalıydın.
Devias era criar uma agência de detectives, como querias.
Dedektife ihtiyaç yok.
Nós não temos detectives.
Dedektifler yarın sabah seninle yeniden görüşmek isteyeceklerdir ve bazı şeyleri netleştirmemiz lazım.
Os detectives vão querer entrevistar-te outra vez, pela manhã, e temos que esclarecer umas coisas.
Bu yüzden de, bir kaç gün sonra iki sivil kıyafetli polis memuru gelmiş suç mahallerini de inceledikten sonra herhangi şüpheli bir durum görüp görmedikleri konusunda insanları sorgulamaya başlamışlardı.
Então, alguns dias mais tarde, dois detectives chegaram, e, depois de visitarem as várias cenas dos crimes, perguntaram se alguém teria percebido qualquer coisa suspeita.
Bir yıI önce yarın, dedektifliğe getirilmiştik.
Ao meu parceiro. Faz amanhã um ano que nos tornámos detectives.
Seninle görüşmeyi babam istediği için kabul ettim fakat ne söyleyeceğim hakkında bir fikrim yok. Herşeyi denedik, en iyi avukatlar, özel dedektifler.
Concordei em vê-lo, porque o meu pai pediu, mas não sei o que dizer, tentamos de tudo, desde os melhores advogados, até detectives particulares.
Toby, seni burada dedektiflerimin yarısından daha fazla görüyorum.
Toby, vejo-te mais aqui do que metade dos meus detectives. - Então, o que é?
Ve ayrıca çok fazla dedektif tanıyoruz.
Sim, senhor. E também conheço outros detectives.
Muhabirler arayıp duruyor. Ve dedektifler...
Jornalistas e detectives sempre a telefonar.
O lanet detektifler bana deliymişim gibi davranıyor.
Esses malditos detectives estão a tratar-me como se eu fosse louca.
Özel dedektif ile onların çılgın teorilerine ihtiyacımız yok.
Não precisamos de detectives privados e as suas teorias loucas.
Hollywood cinayet dedektifleri bakmamış mı?
Os Detectives da Divisão de Hollywood não investigaram isso?
Her ne kadar uzman dedektif takımının parmak izlerinden, bir kadın şüphelinin erkek olduğunu ortaya çıkarmasından etkilensem de, elinde elmas da yok, suç ortaklığı da, ve kesinlikle cinayet te yok.
Embora esteja impressionado com o facto dos teus detectives terem usado as impressões digitais para descobrir que ela era um ele, não tens diamantes, não tens uma conspiração, e, decididamente, não tens um assassínio.
Onlara dedektif olduğumuzu - yetişkin sorunlarını çözen yetişkin dedektifler olduğumuzu gösterelim.
Vamos mostrar-lhes que somos detectives... detectives adultos que resolvem mistérios de adultos.
Biz gerçek dedektifleriz.
Somos detectives de verdade.
Yarın saha çıkıp bu işi gerçek dedektifler gibi halledeceğiz.
Amanhã começamos cedo, assumimos isto como detectives a sério.
Harika bir dedektiflik gösterisi.
Sim. Grande trabalho de detectives.
21. yüzyıl dedektifleri?
Detectives do Século XXI?
Kapıyı kapatmadan önce, biz buraya yetişkin ve meşru dedektifler olduğumuzu göstermeye geldik.
Antes de fechares a porta, estamos aqui para te mostrar que somos detectives adultos e legítimos.
Çünkü biz dedektifiz.
Porque somos detectives. Sim.
Kereste fabrikasına gidip Leroy'u tutuklayacağız, ve Kelly bizim gerçek dedektifler olduğumuzu düşünecek.
Vamos para lá, prendemos o Leroy e a Kelly vai pensar que somos detectives de verdade.
Kasabada kendi dedektiflik ajansımızı açarız sanıyordum.
Pensei que abriríamos a nossa agência de detectives na cidade.
Ben düşündüm ki, eğer birlikte dedektiflik yapmazsak hiçbir şekilde bir arada olamayız.
Pensei que se não fossemos detectives juntos, não estaríamos juntos para nada.
Yetişkin sorunlarını çözen yetişkin dedektifler olduğunuzu söylediğini sanmıştım.
Pensei que tinhas dito que éramos detectives de verdade que resolviam mistérios de adultos.
Seni bulmak için her yolu denedim.
Departamento de Estado, detectives privados.
Teşekkürler, dedektifler.
Obrigada, detectives.