English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ D ] / Dicky

Dicky tradutor Português

178 parallel translation
Geçen gece Dicky Morrison adında çok az tanıdığım bir İngilize çok miktarda para kaybettim.
Bem, na outra noite, perdi muito dinheiro para um inglês que eu conheço muito pouco, um homem chamado Dicky Morrison.
Merhaba Dicky. Belki kantindedirler, çay için mesela.
Deve ter ido à cantina beber uma chávena de chá.
Yolu ezbere biliyorum. Dicky hep yanımda. Gel Liza.
Conheço o caminho de olhos fechados e o Dicky está aqui sempre.
Saldır Dicky!
Ataca, Dicky! Ataca!
Saldır Dicky!
Dicky, ataca!
Saldır Dicky!
Ataca, Dicky!
Dicky! Saldır!
Dicky, ataca!
Kurtul onlardan Dicky!
Acaba com eles, Dicki!
Kurtul onlardan!
Apanha-os! Ataca, Dicky!
İyi çocuk Dicky.
Bom menino, Dicky. Bom menino.
Ah, keşke Dicky'cik amcanız da burada olsaydı. Bana "Dicky'cik" deme, ördekçik.
Quem me dera aqui o tio Richard.
Bilirsin işte, Tricky Dicky.
Sabes, o "Dicky Trapaceiro"?
Spiro Agnew... ve Entrikacı Dicky Nixon gibi isimleri var.
Spiro Agnew! Trapaceiro Nixon!
Akıl hocam Dicky Fox'un sözlerini hatırlıyordum, demişti ki..
Estava a recordar o meu mentor Dicky Fox, que disse :
Richard Gronic mi?
O Dicky Gronic?
Antrenörün mü?
O Dicky Gronic é o teu treinador?
Dicky Gronic hokey bilmez.
Ele não sabe jogar hóquei.
Dick'li Clark'lı bir program işte.
Chama-se qualquer coisa como Dickin'Rockin'Dicky Eve.
Deponun Dicky bebekleriyle dolu olduğunu ve satılmadığını söyledi.
Disse que tinha um armazém cheio... de Dicky Dolls que não se moviam.
- Merhaba küçük Dicky.
Olá, Little Dickey.
Sosisli sandviç. Seni Dicky'cik.
Cachorros quentes para o menino Dickey.
Çok güzelmiş Dicky.
Tão bom, Dickey. É mesmo.
Küçük Dicky, güvercinlerin olduğu bacaya sıkıştı.
O Little Dickey ficou preso no poço do elevador.
Dicky oğlum! Dikkatli ol!
Cuidado.
Gidiyoruz, Dicky oğlum.
Vamos lá, Dickie.
- Evet. - Küçük Dicky nerede?
Onde está o Little Dickey?
- Dicky! Dicky! İşte!
Dickey, Dickey.
Dicky!
Dickey. Olá.
Dickey'nin evinde oyun oynayacağım.
E vou levar o jogo na casa do Dicky.
- Dicky...
Dick. Venha.
- Çünkü en çok onu severdin Dicky.
"São seus preferidos, Dicky", dizia Claravelle.
- Dicky. - Odana git beyaz gömleğini giy.
Dick, vá vestir a camisa branca e não a amarrote.
- Değil mi Dicky. - Sanırım öyle.
- Verdade, Dicky?
Dicky sonunda yatakodasına gitmiş ve onu orada bacakları havada bulmuş Kissinger ile birlikte...
Finalmente, alguém entra no quarto... e ela está lá com as pernas abertas... e Kissinger...
Dickie Pep olarak tanınır.
Entre os seus amigos era chamado de Dicky Pepe.
Dicky the Punchline Donkey, 97.1.'de.
E este foi o Dicky, o burro dos chavões, em 97.1.
Dicky the Punchline Donkey, 97.1.'de.
Dicky o burro dos chavões, na porreira 97.1!
Bu benim karikatürüm. Kalın Nokta.
Esta é a minha tira de BD, Dicky Ponto.
Ricky Dicky!
Ricky Dicky.
Dicky Chow!
Dicky Chow!
Bu kir nereden bulaştı, Dicky?
Onde é que te sujastes, Dicky?
Yapma, Dicky.
Então, Dicky.
Dicky.
Dicky.
Bayan Yuen, Dicky'nin öğretmeniyim.
Sou Srta. Yuen, a professora de Dicky.
Dicky okulda uslu duruyor mu?
O Dicky é bem comportado na escola?
Dicky, babana git.
Dicky, vai ao teu pai.
Dicky, şimdi gitmem gerek.
Dicky, preciso de ir agora.
Benim adım Dicky.
O meu nome é Dicky.
İyi çocuk, Dicky.
Bom menino, Dicky.
Benim kızımı herhangi bir Tom, Dicky yada Harry ile evlenemez
Se...
- Ve küçük Dicky'e.
A ela e ao Little Dickey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]