Dinamit tradutor Português
648 parallel translation
Kürek, balta, dinamit, el bombası?
A pá, o machado, o dinamite, as granadas?
Aman burnunu dinamit dolu bir fıçıya sokma da!
Vê lá se não vais meter o nariz num barril de dinamite.
Dinamit değil! Şu an kafamda var olan sadece...
Não é a dinamite que me preocupa.
Dinamit gibi patlayacak!
Vai explodir como dinamite.
Dinamit işime yarayabilir.
Eu posso usá-la.
Ben dinamit istemiyorum burada.
Não quero aqui dinamite.
Karanlıkta polis karakollarını sardı, telefon hatlarını kesti ve duvar dibine dinamit yerleştirdi.
No escuro, ele cercou os postos da polícia, cortou os fios telefónicos e pôs dinamite debaixo dos muros.
Geldiğimiz yol daha uzundu, dinamit için daha emniyetli.
Viemos por um caminho mais longo por causa dos explosivos.
Dinamit için ateşleme kutusu.
A caixa com os rastilhos.
Yanlarında yaklaşık 45 kg dinamit vardı.
Levavam 100 quilos de dinamite.
Dinamit.
Dinamite.
- Bu bir dinamit.
- É explosivo!
Suyun daha hızlı akmasını sağlamak için dinamit yerleştirmiş.
Usou dinamite para fazer brotar a água.
O dinamit lokumlarını kaynağın tam ağzına yerleştirip patlattığı için kaynak tamamen kurumuş.
Rebentou com o fundo de granito do depósito... e as partes laterais. O depósito está seco.
Burası dinamit deposu gibi.
Aquele local é um monte de dinamite.
- Çantanda dinamit kaldı mı?
- Ainda tens dinamite?
- Hayır, dinamit.
- Não. Dinamite.
- Kutular dolusu dinamit.
- Caixas e mais caixas, tudo dinamite.
- Barut ve dinamit.
- Pólvora e dinamite.
Birisi arabamıza dinamit koymuş.
Colocaram uma bomba no nosso carro.
Demin Dinamit Holmes'ü geri çevirerek ne yaptın farkında mısın?
Sabes o que acabaste de fazer ao dizer não ao Holmes Dinamite?
Ne siz, ne Dinamit Holmes, ne de şu "Muamele".
Nem tu, nem o Holmes Dinamite e nem "O Tratamento".
Galiba Wheeler Üssü'nde dinamit patlatıyorlar.
Parece que estão a dinamitar em Wheeler Field.
Ancak altımızda bir dinamit olduğunu hissediyorduk ve şu pislik herif, adı her ne idiyse her an yeni bir hamle yapmaya hazırdı.
Mas, no fundo, sabíamos que estávamos sobre um barril de dinamite, e que o delator, fosse lá ele quem fosse, estava pronto para atacar de novo.
İki kişi, dinamit gibi iki şovmen.
Duas pessoas, dois artistas explosivos.
Tamam, dinamit, biz destek oluruz.
Esta bem, Dinamite, experimentamos.
Bana sorarsanız, buraya dinamit gibi bir oyun lazım.
Acho que este lugar precisa e de um numero explosivo.
Tabii dinamit satmıyorsa.
A não ser que venda dinamite.
Yoksa bu berbat kasabayı havaya uçurmak için bir dinamit lokumu mu?
Um pau de TNT, para rebentar com esta cidade miserável e suja?
Evet, dinamit işe yarayabilir.
Sim, dinamite pode funcionar.
Kasabada başka bir tane dinamit kalmadı.
Não há mais nenhuma barra de dinamite em toda a cidade.
- Dinamit. - Bu sadece daha çok yayılmasını sağlar.
- Se espalharia ainda mais.
Şimdi, bunların bazılarını açmak için dinamit gerekir.
Um modo de abri-la é o do dinamite.
Dinamit...
Dinamite.
Dinamit olduğunu kim söyledi?
Como sabe que foi dinamite?
Bütün bu işin çözüm anahtarı dinamit.
A chave para este caso é a dinamite.
Buradan gidin, dinamit atacağız!
Tem que sair daqui, vai explodir.
Dinamit oradan çalındı!
Foi roubada dinamite lá!
Söyle bakalım, kaç dinamit çaldın sen, tam olarak?
Quanta dinamite roubaste exactamente?
Ben ömrümde dinamit görmedim!
Nunca vi nenhuma dinamite!
- İnşaattan 10 adet dinamit çubuğu çaldın!
- Roubaste 10 estacas de dinamite!
Rudy Linnekar 8 dinamit çubuğu ile havaya uçuruldu.
O Rudy Linnekar foi morto com 8 estacas de dinamite.
Sanchez ise 10 adet dinamit çaldı, geriye 2 çubuk kalıyor.
O Sanchez roubou 10, sobram 2.
Neden? Ben dinamit çalmadım!
Não roubei nenhuma dinamite!
Annesinin ölüsü üzerine yemin ediyor, bu dairede hiç dinamit yoktu, diyor.
Ele jura sobre a campa da mãe que nunca esteve aqui nenhuma dinamite.
- Dinamit mi?
- Oinamite?
İçinde dinamit olsaydı kesinlikle görürdüm!
Impossível não notar se tivesse dinamite!
Quinlan çiftliğinde kullanmak için dinamit aldı, tamamen rastlantı.
O Quinlan precisava de dinamite na fazenda dele. Pura coincidência.
Dinamit yanlış.
Não se mata com dinamite.
- Dinamit. İyi.
Bem.
- Öyleyse neden dinamit taşıyordunuz?
- Então por que a dinamite?