Ding tradutor Português
565 parallel translation
Ding-Dong!
Ding-Dong!
Ding, ding!
Ding, ding!
- Adım Ding Dong.
- Chamo-me Ding Dong.
Ding-dong
Tlim-tlãa-tlim
Sabah zili çaldı Ding ding dong!
Faz soar os sinos Faz soar os sinos Ding, deng, dong Ding, deng...
Buharlar saçan o koca makinelerden birine binip son sürat giderken o düdüğü çalmayı ne kadar çok isterdim.
Pensar em poder dirigir uma daquelas coisas gigantes soltando fumaça e vapor e soando o sino Ding dong.
Ding-dong. Ding-dong.
Ding dong, ding dong.
Ding-dong.
Ding dong. Ding dong.
Hayır, Ginger, Eddy Fallon, ve Ding Dong.
Não, com o Ginger, o Eddy Fallon e o Ding Dong.
Pek ya Ding Dong? Ukalanın tekdir.
- E o Ding Dong?
" Ding dong çan sesleri ve düğün
" Mas levem-me à igreja a tempo
" Ding dong çan sesleri ve düğün
" Ding, dong, os sinos väo soar
Hani onları bi taşa sarıyorsun "ding" yapıyorlar.
Enrola-os em pedra e..... e eles fazem "ding".
Komşunun çocuğu Wagner'in evi civarında, 14.30'da bir dondurma arabası görmüş.
O filho de um vizinho diz ter visto uma carrinha dos gelados Ding-a-Ling na área por volta das 14h30m.
Ayda 12 kez, her neyse, bakın.
São 12 vezes por mês. Eu liguei para a empresa Ding-a-Ling.
- Neymiş? - Size dondurmacıdan bahsetmiştim.
Lembra-se de lhe ter falado da carrinha dos gelados Ding-a-Ling?
- Dondurmacı mı? Evet bahsetmiştiniz.
Gelados Ding-a-Ling?
Dondurmacınızdan memnunsunuzdur.
Os gelados Ding-a-Ling são os melhores.
Hani onları bi taşa sarıyorsun... .. "ding" yapıyorlar.
Bate numa pedra... e ela faz "ding".
Ding-Dong, salak gitti.
Ding-dong, o idiota foi-se embora.
Adı Ding Dong olan bir adamla tanıştım.
Conheci um tipo chamado Ding Dong.
" Ding diye koptu kemanın telleri
Com uma forte esticada a corda do violino estourou
Sizlere'Shama Lama Ding Dong.'adlı şarkıyı seslendireceğiz.
Vamos tocar uma música intitulada... Shama Lama Ding Dong.
Ding-ding.
Ding-ding.
İyi ama neden? - Bilmiyorum. - Tahmin alalım.
Seja como for, carrego na campainha e ela faz'ding'.
Eşlerin çoğu da evlidir.
Percebeste? A campainha costuma fazer'ding-dong'.
Herkesin bir hobisi olmalı.
Desta vez, só fez'ding'.
Ben iş'diye buna derim. Seks, şiddet, güzel müzik.
Ouvi o'ding', dei meia volta, olhei e apagam-se todas as luzes do meu bairro.
Sigara içilebilir lambası yandı.
Ding-ding, a lamparina está acesa.
Dink, dink.
Ding, ding.
- Wang, şu Sing Ding'lerin düşmanı var mı? - Chang Sing.
Estes tipos, estes Sing Dings, têm inimigos?
- Ding-e-Ling.
- Um "Ding-a-ling".
- Singapur Kızağı, Ding-a-Ling. - Ding-a-Ling mi?
A "Fisga de Singapura" O "Dingaling"
Ben de şarkı söylerim, Söylerim de söylerim.
Por isso canto, canto, canto, ding-a-ling-a-ling.
O yüzden sigara işareti yandığında her şey yolunda demektir.
E quando o aviso de fumar faça "ding", estará tudo bem.
Işık yanana kadar konuşacağım ki çok kısa zamanda yanacak.
Continuarei a falar até que toque o "ding", que será já a seguir.
- Niye yanmadı?
- Onde esta o "ding"?
Ding-dong!
Ding-dong!
"Dandini dandini dastana."
"Ouçam o sino, ding dong."
Laga luga! " diyorlar.
Ding-dong, ding-dong! "
Bütün mahalle dans ederek "Şıngır Mıngır Ayakkabı Satıcısı Oldu Tıngır" diye şarkı söylüyor.
Toda a vizinhança estava a dançar e a cantar : "Ding-Dong! O Homem dos Sapatos Morreu."
" Ding, dong.
" Ding, dong.
Ding- - özgürlük.
" Ding... liberdade.
Ding- - mükemmel okullar.
" Ding... escolas excelentes.
- Ring-a-ding-ding, efendim.
- Ring-a-ding-ding, senhor.
Sakin ol. O benim arkadaşım Ding Dong zararsızdır
É o Ding Dong, o meu bichinho de estimação.
Ding-dong! Ding-dong!
Ding dong.
- Ding Dong zil mi?
- O Ding Dong Bell?
Ding-dong, ding-dong.
Tlim-tlão, tlim-tlão.
Bay Ding.
O Sr. Ding.
ding ding - Oh kes sesini
Oh, cala-te!