English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ D ] / Director

Director tradutor Português

8,715 parallel translation
Bir dakika, 75 yılında mı? Tahni oradayken Russell müdürmüş.
O Russell era o Director quando o Tahni estava lá.
Müdür Bey, Reddington hakkında bir şey var mı?
Director, sabe onde está o Reddington?
Müdür Vance konferanstan dönmek için uçağa bindi bile.
O Director Vance está a regressar da conferência.
Aklında bir şey var mı, direktör yardımcısı?
Tem alguma coisa em mente, Director Assistente?
İçepatlama grubunun yöneticisi bu tepedeki en parlak beyinlerden biri.
O Director do grupo Implosão é um dos mais brilhantes em Hill.
Mezuniyet için daha çok fazla vakit olduğunu biliyorum ama Jeremy çok iyi bir Sanat Okuluna kabul edildi.
Director Weber, sei que a formatura é em dentro de alguns meses, mas o Jeremy foi aceite nesta grande escola de arte.
Gelişmeleri bildireceğiz Müdür Bey.
Vamos mantê-lo informado, Director.
Tanıştığımıza sevindim müdür bey.
Muito prazer, Director.
İki odadan daha fazlası için... FBI başkanı'ndan onay alman gerekiyor.
Para mais de dois quartos, é preciso a aprovação do Director-Adjunto.
Ben Gustav Borén. Vekaleten CEO'yum.
Gustav Borén, Director Executivo.
Sınırların ötesine geçebilecek bir sistemin parçası olarak bundan kâr sağlayanlar da siz değil miydiniz Genel Müdür Yardımcısı Amagata?
Não são vocês que lucraram de um sistema que transcende estas fronteiras, Deputado Director Amagata?
Hapishane müdürü az önce vali ile görüştü.
O Director estava a falar com o Governador.
Bombalanan feribotta IFT A.Ş.'nin kurucusu ve CEO'su Nathan Ingram da vardı.
As vítimas do bombardeamento incluem Nathan Ingram, fundador e director executivo da IFT...
Hapishane müdürü de almaz bana.
E o director não vai comprar-me um.
Hapishane müdürü hücresini tarıyor şu an.
O director está a revistar a cela dele neste momento.
Stateville Cezaevi Müdürü Aynesworth'tan bir teslimatınız var.
Tenho uma entrega da parte do director Aynesworth da Penitenciária de Stateville.
Bu bey operasyon direktörü Ed Redley.
Este é o director de operações Ed Redley.
Ben Dr. Rusham Haroun, biyobilim görevlisi.
Sou o Dr. Rusham Haroun, director de biociência.
Affedersiniz Müdür Tate, ama bir hapishaneden bahsediyoruz.
Desculpe, Director Tate, mas é de uma prisão que estamos a falar.
Her tür yardımı yapmak için buradayız.
Director, estamos aqui para ajudar como pudermos.
Neden başkentte lobiciliği bırakıp Doğu Teksas'ta... -... hapishane müdürü olmuş?
Porquê passar de lobista no congresso para director de prisão no leste do Texas?
Umarım yardım edebiliriz.
Espero que possamos ajudar, Director.
Sizinle de öyle.
Igualmente, Director.
Müdür iyi bir adam, ama o da onlardan biri.
O director é um homem justo, mas é um deles.
Cinayetlerin grup işi olduğunu söylemiştik.
Bem, Director no nosso perfil isto foi trabalho de um grupo.
Sence müdürün olan bitenden haberi var mı?
Acham que o director sabe sobre isto tudo?
Michael Bay, gelmiş geçmiş en iyi yönetmen.
Michael Bay, o maior director de todos os tempos.
Gibbs ve Hollis Mann, ikisi de Müdür'ün ofisinde.
Gibbs e Hollis Mann. Ambos na sala do director.
Söylentilere göre Müdür Sitterson, CONDOR sahibi olan kişiye devletein tüm iletişim kanallarına tam erişim olanağı sağlıyor.
Em termos leigos, Director Sitterson, o CONDOR é o hack final, permitindo a quem o tenha, controle total das principais comunicações de qualquer governo.
Müdürüm, bu amaçlar bir bakıma aynı sayılır.
Esses objectivos, Director, são os mesmos.
Direktör bu vakayla ilgilenmemizi özellikle istedi.
O director pediu pessoalmente que cuidássemos do caso.
Müdürüm sizi ve Scorpion'u 45 dakika içinde garajda istiyor.
O Director quere-lo e à equipe Scorpion reunidos na garagem dentro de 45 minutos.
- Hazır konusu açılmışken, Müdür Merrick her an burada olabilir.
Por falar nisso, o Director Merrick deve chegar - a qualquer momento.
- Müdür Merrick mi geldi?
O Director Merrick chegou?
Müdür Merrick, müthiş güzel görünüyorsunuz.
Director Merrick, está encantadora.
Direktör'le bir buçuk saattir konuşuyorum.
Passei hora e meia, com o Director.
Abaq Saat 15 : 00'te direktör yardımcımızla buluşacak.
Abaq vai encontrar-se com o nosso director às 15h00.
Yakında direktör yardımcınız ve hain Abaq ölecek!
Em breve o vosso director assistente e o traidor do Abaq estarão mortos!
Müdür Merrick'e haber ver.
- Chama o Director Merrick.
MÜHENDİSLİK DİREKTÖRÜ, MACINTOSH 1982 1985
DIRECTOR DE ENGENHARIA DA MACINTOSH 1982-1985
Bir süre sonra tam zamanlı bir CEO arayışına girildi.
A certa altura, começaram a procurar um director executivo.
Jobs'un muhasebe konusundaki tecrübesizliği... CFO'su Fred Anderson tarafından göğüslenecekti.
A ingenuidade contabilística de Jobs seria questionada pelo seu director financeiro, Fred Anderson.
Bay Anderson, Apple'ın finans direktörü olarak şirketin mali beyan yükümlülüklerine uyduğunu garantilemek için tüm sorumluluğu siz aldınız, doğru mu?
Como director financeiro da Apple, Sr. Anderson, a sua responsabilidade era certificar-se de que a empresa cumpria todos os requisitos financeiros, certo?
- Yönetici ile görüşeyim.
- Deixe-me contactar o director.
Newstart Horizons yöneticisi Dr. Neimann'ın Susan Watts'la hiç tanışmadığını söylüyor.
Embora o director da Newstart Horizons afirme que a Dra. Nieman nunca conheceu a Susan Watts.
Ben NCIS Müdürü Leon Vance.
Director do NCIS, Leon Vance.
Günaydın, hapishane müdürü.
Bom dia, Director.
Hapishane müdürünü tanımıyorum.
Eu não conheço o director.
Tek önceliğimiz.
- Director Sitterson
Bunu açıklığa kavuşturduğumuza göre, kaldığı hapishanenin müdürünü tanıyorum.
Dito isso, conheço o director de lá, e ele fez uma busca na cela dela hoje.
- Müdür Merrick.
- Director Merrick.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]