Dooley tradutor Português
262 parallel translation
Hiç Bugs Dooley adını duydun mu?
Já ouviste falar no Bugs Dooley?
Bugs Dooley mi? Hayır.
Não.
Dooley Brion ve Dingo'nun dul karısı geldi.
É Dooley Brion com a viúva de Dingo.
- Dooley, seninle bir derdim yok.
Dooley, não tenho nada consigo.
Dooley, olanlar Dingo'nun suçuydu.
Dooley, o que houve foi por culpa de Dingo.
- Yeter artık Dooley.
- Pára, Dooley.
Her şey bitti. Arabaya bin.
Acabou, Dooley.
- Bin Dooley.
- Suba, Dooley.
Dooley Brion delirmiş.
Dooley Brion está alucinado.
Dooley. Dur artık Dooley!
Dooley... pára com isso!
Çok ileri gittin Dooley.
Acabe com isso, Dooley.
Dooley'e 2'ye 1.
Dois contra um no Dooley.
Önce Dingo, şimdi de Dooley.
Dingo e agora Dooley.
Dingo iyi biri değildi ama Dooley...
Dingo não prestava.
Onun içinde hiçbir kötülük yoktur.
Mas Dooley nunca foi capaz de uma crueldade.
Dooley, adam akıllı cezasını çekti.
Dooley levou uma surra.
Dooley bunu biliyor.
E Dooley viu isso.
Dooley.
Dooley...
Seni neden bıraktığımı bilmeni isterim.
Dooley... quero que saiba porque o deixo ir.
Bu seni gururlandırmalı Dooley. Yalnız ve korkmuş.
Isso é um motivo de orgulho.
- Şerif, Dooley'i saldı.
- O xerife está soltando o Dooley.
Dooley bana yardım et.
Dooley, ajude-me aqui.
Tom Dooley.
Tom Dooley.
Hey, Dooley.
Hey, Dooley.
Tom Dooley!
Tom Dooley!
Gel buraya, Dooley.
Anda, Dooley.
Buraya Dooley.
Para aqui, Dooley.
Teşekkür ederim, Bay Dooley.
Obrigado, Sr. Dooley.
Ben, Dedektif Lewis Dooley ve Joe Carpo... bir baskında 5 kilo malı kenara ayırdık.
Eu, o Detective Lewis DooIey e o Joe Carpo ficámos com 5 quilos, daquela apreensão particular.
Dooley, Edward.
Dooley, Edward.
Dooley, Bir bira at.
Dooley, cerveja.
Sağındaki Memur Dooley.
O senhor à sua direita é o Agente Dooley.
Özür dilerim Bay Dooley.
Desculpe. Mr. Dooley.
Sayın Hakim, Memur Dooley'e ceza verildiği ve emniyet teşkilatından atıldığından cihetle eyalet tahliyesine karar verilmesini önermektedir.
Meritíssimo, tendo em conta que o agente Dooley foi multado e expulso pelo departamento da Polícia, o estado acha adequado propor o arquivamento do processo.
- Frank Dooley.
- Frank Dooley.
- Sizi Dooley'in yanına veriyorum.
- Vou pô-lo com o Dooley.
- Hey, Dooley?
- Eh, Dooley?
Bekçi Norman Kane ve Frank Dooley burada...
Os guardas Norman Kane e Frank Dooley apresentam-se...
Norman Kane, Frank Dooley, gece vardiyası.
Norman Kane, Frank Dooley, turno da noite.
Ukalalık taslama Dooley.
Não te armes em esperto, Dooley.
- Dooley.
- Dooley.
Dooley, Kane.
Dooley, Kane.
- Ne istiyorsun Dooley?
- Que queres, Dooley?
Dooley!
Dooley!
Dooley, seni öldüreceğim!
Dooley, vou matar-te!
Git başka yerde uğraş Dooley.
Tratem disso noutro sítio, Dooley.
Dooley ve Kane hakkında ne düşünüyorsun?
O que acha do Dooley e do Kane?
Dooley, Kane, siz ne halt ediyorsunuz?
Dooley, Kane, que raio estão a fazer?
Umarım o ateş için iznin vardır, Dooley.
Espero que tenhas licença para aquela arma, Dooley.
Dooley, sen bu ve bütün üniformaların yüz karasısın, biliyor musun?
Dooley, envergonhas esta e qualquer outra farda, sabias?
Dooley, ara ver istersen.
Dooley, faz uma pausa.