Dorset tradutor Português
86 parallel translation
Ben bütün bunları yaparken, siz ve rahmetli kocanız Gray, oğlunuz Dorset'le birlikte Lancaster yanlısıydınız. Evet, siz de öyle, Rivers.
Durante esse longo tempo, vós e o vosso esposo Grey junto com seu filho Dorset, éreis partidários da Casa de Lancaster.
Bayan, bu sizin için de geçerli, sizin için de Dorset.
Senhora, vós não sois estranha a isto. Nem vós, filho Dorset,
Dorset, hadi kucakla onu.
Dorset, abraçai-o.
Sizinle de Lord Rivers, Lord Grey ve sizinle Dorset Lordu yüce Marki hiç nedeni yokken bana soğuk davrandığınız hâlde, sizinle de barışmaya hazırım.
E a vós, senhor de Rivers, e senhor de Grey, E a vós, meu nobre Marquês de Dorset, que, sem razão, me olhou com semblante azedo.
Lord Dorset, benim rengim de herkesinki kadar soldu mu?
Estarei tão pálido, senhor de Dorset, como estão todos os outros?
İşte oğlunuz Marki Dorset de geldi.
Chega vosso parente, o Marquês de Dorset.
Benimle konuşma Dorset. Git buralardan.
Ó Dorset, comigo não faleis, foge.
Duyduğuma göre, Marki Dorset kaçmış, denizleri aşıp Richmond'ın yanına gitmiş.
Sabei, meu senhor, que o Marquês de Dorset, segundo ouvi, fugiu para unir-se a Richmond.
Dorset kaçıp Richmond'a katılmış.
Dorset fugiu até junto de Richmond.
Niyeti, Dorset, Buckingham ve Gallilerin desteğiyle, İngiltere'ye yönelip, krallık tacına sahip çıkmak.
Movido por Dorset, Buckingham e Morton, vem a Inglaterra reclamar... a coroa.
Dediklerine göre, efendimiz, Sir Thomas Urswick ve Lord Marki Dorset de ayaklanmışlar.
O senhor Tomás de Lovell e o Marquês de Dorset, diz-se, o condado de York se puseram em armas,
Küçük bir Dorset köyü gibi.
Soa a uma pequena aldeia em Dorset.
- Dorset mavi peyniri?
- E Dorset Blue Vinney?
Magna Carta, 1215'te Kral John'un imzaladığı ve İngiliz baronlarına bağımsız sözü veren bir belge miydi yoksa Dorset'te bir çarşaftaki bir parça çiklet miydi?
A Magna Carta foi assinada em 1215, em Runnymede, pelo Rei João, prometendo a independência aos barões britânicos, ou era um bocado de pastilha elástica numa colcha em Dorset?
Peki neden Dorset?
Mas porquê Dorset?
Dorset'nin katili benim.
Eu sou o assassino de Dorset.
Bütün bu saçmalık bittiğinde Dorset'e gel ve bizi ziyaret et.
Venha visitar-nos em Dorset, quando este disparate estiver acabado.
Sen Dorset'e gelmezsin ki.
Nunca irá a Dorset.
Dorset Hotel'de yer ayırttım. Hala gidecek miyiz?
Reservei um hotel.
Bak, Dorset'e gidiyoruz, tamam mı?
Olha, vamos ao hotel, de acordo?
Seninle gelemeyeceğini bildiğin için- - bile bile Helen'e seninle Dorset'e- - gelip gelemeyeceğini sordun- - gerçekten Lydia ile gitmek istemene rağmen.
pediu a Helen que fosse contigo a Dorset sabendo que não poderia, para encobrir o fato de que irá com Lydia.
Neden Dorset'e onunla gidip gitmek istemediğini sormadı? Sordu.
Porque não te pediu para ir à Dorset?
Ondan ayrıldım--Dorset'de.
A mandei ao diabo em Dorset.
Bertha Dorset de bana öfkelendi.
E agora a Bertha está fula comigo.
Bertha Dorset'in evinde tanıştılar. O zamandan beri birbirlerine bağlılar.
Conheceram-se há seis semanas na Bertha e não mais se largaram ;
Sanırım Dorsetler geri döndü.
Parece que os Dorset voltaram.
Bizi soğuk pirzola ve çayla görürse Bertha Dorset'in nasıl memnun olacağını düşün.
Pense na alegria da Bertha de nos ver almoçar carneiro frio e chá.
- Dürüst ol Carry. Dorsetlerle gezmemi onaylamazdı. Onlarla olan olaylarımı da duydu.
Vá, Carry, ela desaprovou eu ter ido com os Dorset e soube da zanga que eles e eu tivemos.
- George Dorset.
O George Dorset...
Bertha Dorset'le birlikteydi.
Vinha com a Bertha Dorset, imagine.
Lütfen Bayan Dorset'e Bayan Lily Bart'ın kendisiyle görüşmek istediğini söyleyin.
Previne mrs. Dorset que miss Lily Bart lhe deseja falar?
Bayan Dorset evde değil Bayan Bart.
Mrs. Dorset não está.
Üzgünüm ama Bay ve Bayan Dorset iki gün önce şehir dışına çıktılar.
Lamento muito, foram ambos para o campo há dois dias.
Sen de "Dorset kasabasına 5 mil kaldı" tabelası olmalısın o zaman.
Devias ter "Dorset - 5 milhas" escrito em ti.
Dr. Dorset geliyor. - Kim?
O Dr. Dorset vem aí.
Sonunda bize katılabilmeniz ne hoş, Dr. Dorset.
Até que enfim que chegou, Dr. Dorset.
Aslında, ben buna "Dorset kurşun-çıkarması." demeyi tercih ederim.
Prefiro chamar-lhe "balatectomia de Dorset."
- Dr. Dorset?
- Dr. Dorset?
Dorset Prep tam olarak nerede?
Estão de mudança, onde é que fica esse lugar?
Bay Etherege, Dorset Gardens'da seninle beraber dünyadaki en büyük eseri hazırlıyor.
O Sr Etherege está nos Jardins de Dorset dizendo que você é a maior estrela na Terra.
Ne zamandan beri, Dorset Güvenlik tarafından korunuyoruz?
Desde quando temos protecção da Dorset?
Düşündük ki Dorset'teki hastaneye gidip onu ziyaret etsek iyi olacak.
Achamos que é melhor partir e ir vê-la ao hospital em Dorset.
Dorset Kontu'nun kuzeni.
É prima da Marquesa de Dorset.
Haklısın, Rick, Masonboro'dan büyük haberler var Shane Dorset'in yerel fenomeni UCLA'nın batı kıyısında basketbola devam edeceğini belirtti.
Isso mesmo, Rick. Grandes notícias de Masonboro, onde o fenómeno local, Shane Dorset, foi escolhido para jogar na costa Este na UCLA.
Açıkça görülüyor ki yerel elektrik santralleri hayal kırıklığına uğramış durumdalar ama Dorset'a göre UCLA'nın tek gururlu mirası...
Obviamente as grandes universidades locais estão desapontadas, mas Dorset citou o orgulho do legado da UCLA...
Dorset UCLA'nın mirasını belirledi.
Dorset citou o legado da UCLA.
Kameraya bak ve söyle, "Dorset UCLA'nın mirasını belirledi."
Olha para a câmara e diz, "Dorset citou o legado da UCLA".
Leonard da, babası da Orta Doğu'da Yahya Peygamberin kafasını ararken babasının Dorset'teki evini hiç geliri olmadan idare etmeye çalışıyordu.
O ilustre Leonard, que tem de gerir a casa do pai em Dorset, sem mesada, enquanto o dito pai passeia pelo Médio Oriente em busca da cabeça de São João Baptista.
Devon, Dorset. Şehirlerden uzak durabildiğimiz sürece...
Devon, Dorset, desde que nos mantenhamos longe das cidades.
- Hayır, Dorsett asla bırakmama izin vermez.
Não, Dorset nunca me vai deixar sair.
O zaman Bay Dorset'le görüşmek istiyorum.
Então falo com mr. Dorset.