Dosdoğru tradutor Português
526 parallel translation
- Ben dosdoğru gideceğim ve sen ihtiyar, bir yoldaş ortağı olacaksın..
Eu cavalgarei até mais à frente, mas tu, Avô, conduzirás uma companhia e fará a volta. Mas lembra-te disto :
Şuna, Mata Hari dün gece buradan ayrıldıktan sonra dosdoğru genç Rosanoff'un odasına gitti. Ve önceki gece de birlikteydiler.
Simplesmente, aquela Mata Hari foi até a casa do jovem Rosanoff quando ela saiu daqui ontem.
Dosdoğru Jamaika'ya yelken açıyoruz.
Ali fica a Jamaica e vamos na sua direcção.
- Aye. Dosdoğru.
- E vamos na sua direcção.
Sadece dosdoğru yürüyeceğim.
Eu só ando em linha reta!
Dosdoğru belaya gidiyoruz.
Vamos bater de frente com algo.
Dosdoğru yatağıma mı?
Directamente na minha cama?
Viskinin içine daldı ve dosdoğru yatağımın kenarına kadar yüzdü.
Ela estava cheia de whisky e dirigiu-se para o meu lado da cama.
Yoksa siz bacakları kurşun yaralarıyla dolu olan... -... dosdoğru içeriye dalıp onu yakalayan şu kişi misiniz?
Você é aquele que foi atingido com um tiro numa perna...
Ferry Building'den dosdoğru okyanusa.
Do edifício Ferry até o oceano Pacífico.
Ve dosdoğru gidiyoruz
E nós continuaremos
Dosdoğru eve gidiyorum.
Direto para casa.
Aracı ele geçirir geçirmez bay Wood ve bay Pendlebury dosdoğru depoya gelecek.
O Wood e o Pendlebury vão para o armazém.
Charing Cross'ta, her zamanki gibi metro değiştirmek yerine... dosdoğru Rio de Janerio'ya geldim.
Em vez de mudar em Charing Cross, vim direito ao Rio de Janeiro.
- Dosdoğru savaş alanından, seni görmek için.
Não, direto da batalha para vê-lo. A mim?
Bu durumda dosdoğru balıkların yanına gitmiş olmalı.
Isso coloca-a junto dos peixes.
Ormana girdikten sonra, ağaçlara doğru sürün atınızı ve dosdoğru ilerleyin.
Uma vez dentro da floresta, caminhem perto das árvores e avancem sempre em frente.
Kendine gülerken dosdoğru tuzağa düşersin, herhalde.
Brincalhões. Foi a brincar que vos deixaste cercar?
Hangi tarafa? Dosdoğru.
Em frente.
Amiralle birlikte bir baktık... bir kamikaze dosdoğru Enterprise'ın...
Eu e o Almirante olhámos... e lá estava um kamikaze a dirigir-se para a Enterprise...
Dosdoğru gelip kafamı suya soktular.
Deixei-me apanhar.
Şimdi dosdoğru yürü.
Agora vá andando.
Işıklıktan dosdoğru aşağıya atlayacağım.
Um golpe direto no poste de luz.
Şu korsanları kiralayalım ve dosdoğru Brundusium'a yürüyelim!
Vamos contratar esses piratas e marchar direitos a Brundusium!
Senden ayrıldıktan sonra dosdoğru eve geldim ve yukarı çıktığımda... - Daire 3B.
Depois de te deixar, fui logo para casa, e quando cheguei lá acima...
Odaya girdikten sonra dosdoğru televizyonu açanlar Ve odaya girdikten sonra dosdoğru televizyonu kapatanlar.
Os que entram em salas e automaticamente ligam a televisão e os que entram e automaticamente a desligam.
Bazen o, kanun karşısında dosdoğru müşterisine başvurur.
Às vezes, embora seja ilegal, ela aborda directamente o cliente e faz-lhe propostas concretas.
Bir arka sokakta bir çift 44 numara siyah ve gri ayakkabı bulursanız, çok dikkatli olun çünkü sizi dosdoğru Alacakaranlık Kuşağı'na götürebilir.
Se encontrar uns mocassins tamanho 39 preto e cinza... feito de responsabilidade na velha pátria, tenha muito cuidado. Pode ser que entre diretamente em Além da Imaginação.
Peki o zaman bu dünyada yaşamaya değecek... tertemiz ve dosdoğru bir şey var mı?
Há algo de tão claro e justo ao mundo que tenha direito a viver?
Korkarım, bize verilmiş olan bu saçmasapan konuşma yeteneklerimizle, dosdoğru bir yere varamayacağız.
Receio que devamos fazer o que nos foi dado para fazer. Até o fim.
Dosdoğru Detroit'e gidiyor.
Vai directamente para Detroit.
Hanımefendi, dosdoğru güneşe gidiyoruz.
Estamos indo em direção ao Sol!
- Dosdoğru oraya geleceğim.
- Parece doente, Frank.
Çok yoruldum ve dosdoğru yatağa girmek istiyorum.
Estou muito cansada e quero ir direto para a cama.
- Dosdoğru iIeride, komutanım. - Sağ oI.
- Sempre em frente, Herr Major.
Dosdoğru helikopter üssüne getirdiler, ve şu Rus'la aynı helikoptere koydular.
Levaram-me para a base de helicópteros e embarcaram-me com o russo.
Dosdoğru ateş et.
Atira a direito. Vamos!
Dosdoğru bize geliyorlar.
Vem direito a nós.
- Onları kaybetmek istiyorsan dosdoğru üstümüze gel.
Se quiser perdê-los, que se aproximem.
Dosdoğru üstüme geldiğini gördüm.
Vejo que vinha direito a mim...
Dosdoğru üzerime doğru geliyordu.
Veio direto em cima de mim.
Ama Sean'a bakılırsa, büyük olasılıkla bazıları dosdoğru bize gelecekmiş.
Mas o Sean diz que há possibilidade de uma parte se separar e vir até nós.
- Dosdoğru git!
- A direito.
Bizse dosdoğru ortasından geçeceğiz.
Nós cortamos a direito.
Arabayı çalıştırdı ama ön camdan dışarısını göremiyordu... ve dosdoğru kanala uçtu.
Ligou o carro e não via nada pelo pára-brisa... e caiu direto no canal.
Saatte 50 mile varan bir hızla basit bir dalış yapacağım ve kanatları sabit tutup dosdoğru aşağıya ineceğim.
Farei um mergulho simples, para 50mi / h e paralizar as asas e mergulhar direto.
Şimdi dosdoğru yatak odasına çıkıyoruz.
Vamos esticar-nos na cama...
Dosdoğru elflere gitmelisin Ayrıkvadi'ye.
De fato, vovê deve ¡ r até os Elfos pr ¡ me ¡ ro.
- Dosdoğru ölüm vadisine...
Para o vale da morte!
- Dosdoğru cehennemin ağzına..... sürün 600 süvariyi!
Para a garganta do Inferno.
Bir daha Cooper'in adini anan, dosdogru ceza sahasina gidebilir.
O proximo homem que me mencione o nome do Cooper, vai ter de caminhar no pátio dos castigos.