Draco tradutor Português
125 parallel translation
Boşa kürek çekenler hedefine vardı.
Somos peregrinos sem destino e chegámos. O que foi, Draco?
Lord Drako'yla aynı fikirdeyiz.
Partilhamos a indignação do senhor Draco.
- Şu kaltak mı gene?
- É a bruxa? - Chega, Draco!
O bir dişi keçi değil, Drako.
Ides ficar acordado. - Não é uma das tuas cabras, Draco.
Darco, dükün güvenini sarssaydın sen ne yapardın?
Draco, o que farias? Se desiludisses o Duque...
Bu Drako!
É o Draco! Com catapultas!
Drako, olmaz.
Draco, esquece.
Yoksa parmağını da mı alayım?
- Draco! Devo tirar-lhe o dedo que o tem?
Seninle dövüşemem Drako.
Não posso lutar contigo, Draco.
Sana biat ederim Drako.
Eu juro-te, Draco...
Bir an için Drako'nundu.
Por um momento pertenceu à Draco.
Dük başka birini gönderecek. Drako'nun yapamadığını yapmak için.
Em breve, o Duque enviará outro senhor para cumprir o que Draco prometeu.
Ben Draco İnşaattan Draco'yum.
Chamo-me Draco, das Construções Draco.
Marc Ange Draco.
Marc Ange Draco.
Beni abartıyorsun Draco.
Está a sobrevalorizar-me, Draco.
Özür dilerim Draco ama mesleğim gereği yapamam.
Lamento, Draco, mas na minha profissão, não posso.
Draco İnşaatları yöneticisi Marc Ange Draco hatta.
O seu telefonema para Marc Ange Draco, Chefe das Construções Draco.
- Selam Draco.
- Olá, Draco.
Draco için çalışıyorsun demek.
Estás com o Draco.
Tamam, Draco.
- Sim, Draco.
Selam, Draco.
Olá, Draco.
- Yapamam, Draco.
Não posso, Draco.
- Draco yolladı beni.
- Draco ele enviou-me.
- Draco demek.
- Draco.
Savaş beyi Draco, şu anda bu vadiye doğru yürüyor.
O guerreiro Draco está a vir nesta direcção.
Draco'yu bilirim.
Conheço o Draco.
Onlar Draco'nun ordusu.
É o exército de Draco.
Draco'yu bu vadiye getirdi. Draco mu?
- Ela trouxe o Draco para o nosso vale.
Kendisi oldukça korkutucu bir adam.
- Draco? Esse sim é terrível.
Hadi haklısınız diyelim ve diyelim ki Zeyna, Draco'nun arkadaşı.
Vamos imaginar que têm razão e que ela é amiga do Draco.
Draco'nun kötü olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Pensam que ele é uma ameaça agora?
Sizinkilere, Draco'yla işbirliği yapmayanların başına geldiğini göstereyim.
Deixa-me mostrar aos teus amigos camponeses o que lhes acontece se não cooperarem com Draco.
Ben henüz yere değmedim ama sen değdin, Draco.
Ainda não toquei no chão, Draco. Mas tu já.
Draco'yu yendiğim için, onun yalanlarıydı.
Foi a vingança do Draco por eu o ter vencido.
Peki neden Draco'nun peşindesin?
E porque foste atrás do Draco?
Draco.
Draco.
Ben Draco!
É Draco!
Onu yalnız bırak, seni zorba!
Fuja Draco, voe!
Kaç, Draco, uç!
Eu vou segurá-lo.
Draco, ne kadar korkunç bir yer burası?
Draco, que lugar perverso é este?
Bir yerden başlamalı. Bize şans dileyecek misin, Draco?
Vai nos desejar sorte, Draco?
Şimdi ne olacak, Draco?
E agora, Draco?
Ve işler çok çetin bir hal aldığında, Draco'nun yıldızı oldukça parlak bir şekilde ışık saçtı nereye bakacağını bilen bizler için.
A estrela de Draco brilhava mais forte. Para todos nós que sabiam para onde olhar.
Draco'ya ne dersin?
Que tal "Draco"?
- Draco?
- Draco.
Hayır, hayır, hayır... Draco olmaz.
Não, não, não Draco, não.
Elimden kaçtı, Drako.
Eu tive-o, Draco.
Ona "Draco" diyorlar.
Chamam de Draco.
Köyde görüşürüz, Draco.
Te vejo no vilarejo, Draco.
Ve Draco'nun kendini feda etmesine müteakip günlerde,
E nos dias seguintes ao sacrifício de Draco...
Anlıyor musun, ben Draco ile karşılaştım.
Vais ver, eu conheci o Draco.