English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ D ] / Drago

Drago tradutor Português

228 parallel translation
- Nasılsın Drago?
- Viva, Drago.
Benimde böbreklerim iyi çalışmıyor ve karaciğerim bana küstü.
Os meus rins já são o que eram, e o meu fígado deixa-me bilioso. - Drago.
- Drago, bunu at arabasına götür.
- Drago, atira isso para a carruagem.
Drago!
Drago!
Drago, Senin için 1.000 adet Havana purosu ve şurada 12 şapkam var.
Drago, tenho 1.000 charutos de Havana e 12 daqueles chapéus para ti ali.
Anne, bu Bay Drago.
Mamã, é o Sr. Drago.
- Evet Drago.
- Sim, Drago.
- Drago.
- Drago?
Drago atlarla asla başa çıkamaz.
Drago nunca soube lidar com cavalos.
- Henüz değil, kendimi zor tutuyorum.
- Ainda não, Drago, mas tive de conter-me.
Drago, ata bindir.
- Drago, ajuda-o a subir para o cavalo.
İyi yolculuklar Drago!
"Bon voyage", Drago!
Drago, takımı idare etmeyi asla öğrenemedin.
Drago, nunca aprenderás a lidar com os cavalos?
Drago.
Drago.
Teşekkürler Drago.
Obrigada, Drago.
Drago Amca!
Tio Drago.
Lanet olsun Drago.
Raios o partam, Drago.
Öyle ise genç delikanlıları da bekliyoruz.
Bom, vais ser muito difícil manter os rapazes afastados. - Drago?
- Drago. - Evet Patron?
- Sim, patrão.
Dev, işini bitirdiğinde Drago'ya fıçıları taşımak için yardıma git.
Dev, quando acabares aí, vai ajudar o Drago com os barris de cerveja.
- Drago git ve sana söylediğim işi yap.
- Drago, vai fazer o que te mandei.
Drago şunu getir...
" Drago, faz isto.
Drago şunu götür...
Drago, faz aquilo. "
- Drago!
- Drago!
- Günaydın Drago.
- Bom dia, Drago.
- İyi geceler Drago.
- Boa noite, Drago.
Çok güzel bir sabah ve eminim Drago Amca buna hayır demez.
Está uma noite bonita, e decerto o tio Drago não se importaria de conduzir.
- Dev at arabasını getir. Drago.
- Dev, vai buscar a carruagem.
- Ben de onlarla gidiyorum.
Drago. - Vou com eles.
İşte sonuç ortada. Drago, eski dostum...
Drago, velho amigo.
Drago, ben oturma odasında uyuyacağım.
Drago, vou dormir cá em baixo.
Drago gibi kötü insanlar..... güvenilmez Şef ve hain köylüler.
És humano, tal como aquele malvado Drago, aquele vacilante chefe e os aldeões traicoeiros. ,
Şeytan mı? - Drago.
O Monstro?
BOKS ŞAMPİYONU DRAGO VE OLİMPİK YÜZME ŞAMPİYONU KARISI
CAMPEÃO DE BOXE soviético DRAGO E MULHER CAMPEÃ EM NATAÇÃO
- Dövüş ne zaman, Drago?
- Quando vai lutar, Drago?
Açıklamaları karısı yaptı, Ludmilla Vobet Drago - yüzmede altın madalya sahibi.
As apresentações vêm da mulher, Ludmilla Vobet Drago - medalha de ouro em natação.
Yüzbaşı Ivan Drago, antrenörü ile beraber Amerika'ya geldi. Burada uluslararası bir sporcu ve iyi niyet elçisi olarak yarışacak.
Capitão Ivan Drago, veio cá com os seus treinadores para competir como desportista e embaixador de boa vontade.
- Drago hiç bir deneyde yer aldı mı? - Hayır!
- Drago participou em experiências?
Gördüğünüz gibi, Drago'nun ortalaması 836 kilodur.
Como podem ver, Drago alcançou 836 kg.
Amatörken Drago'yu dövüşürken gördüm.
Eu vi o Drago lutar quando era amador.
Drago'ya gösteri maçı ayarlamak nereden geldi aklına?
O que o fez decidir combater com Drago?
Drago seninle ringe çıkmak için tecrübesiz değil mi?
O Drago não é um pouco inexperiente para estar no mesmo ringue?
Rocky, sence Apollo Drago'yla nasıl dövüşmeli?
Rocky, como acha que Apollo deva lutar contra Drago?
Drago, eski şampiyon ile boks yapacak olmak nasıl bir duygu?
Drago, como se sente por combater com um ex-campeão?
Boksu biliyorsun, tamam ama Drago'yu yenmek için çok yaşlısın.
Pode lutar, sim, mas está muito velho para vencer Drago.
Drago bu adamla dövüşmemeli, çünkü onun zamanı geçmiştir.
Drago nem devia lutar contra este tipo, porque ele já passou à história.
Ivan Drago.
Ivan Drago.
Ivan Drago!
Ivan Drago!
- Drago gene içeri giriyor.
- Drago avança novamente.
Creed yine bir sol vuruyor ve Drago kaçıyor.
Mais outra de Creed, e Drago desvia-se.
Drago bekliyor, bekliyor, sağ eli hazır.
Drago espera, espera, evitando a direita.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]