Drives tradutor Português
85 parallel translation
Gücü, itici kapasite hücrelerinden sürücü bobinine doğru çözmeyi deneyebilirim.
Posso tentar soltar energia das células de impulso directamente para os drives de arrefecimento
Sadece bir kişi dev top ayağını devirebildi. Yeşillikler arasında kilit toplayıcıların dokunuşuna sahip olan biri. Savannah'nın kendi Enderby'ı, "Pamukağız" Conyngham.
Todos sabemos que há um homem que faz "drives" monumentais e tem toque de veludo nos "greens" o nativo de Savannah, Enderby "Algodão" Conyngham!
Kısa namlulu İskoçlara ihtiyacımız yok bizim. O, 40 yarda boyunca... Jones ve Hagen'ın peşinde dolanır.
Não precisamos de um escocês embriagado que dá drives de 40 jardas!
Öyleyse Mars'a bilgisayar ve diğer verileri ulaştırmalıyız.
Temos de mandar para Marte novas " "motherboards" "... " "drives" "e" "software" " o mais depressa possível.
Aslında bu harap iskele, beş yıl önce, beton yığının içinde yaşayanlara, sağlıklı yaşamalarını, küçük de olsa spor yapma imkanını, ve herşeyden önemlisi golfün eğlencesini... ve hayal kırıklıklarını getirdi.
Recentemente um pier foi destruído e foi convertido apenas há 5 anos atrás, este campo oferece aos habitantes desta selva de concreto... uma chance de melhorar os seus "drives", e aperfeiçoar o seu jogo... e mais do que tudo, tráz as alegrias e as frustrações do golf... às pessoas da cidade.
Üzgünüm. Bizde test sürüşü yoktur.
Lamento, não fazemos test drives.
Sürücüler ve diskler vardı!
Havia drives e disquetes.
Aşağı inip sürücüleri bulmak zorundasınız.
Tem de ir lá e buscar as drives!
Sürücüleri temizleyin.
Limpem as drives.
Marshall, şimdi sürücüye giriyorum.
Marshall, estou agora a entrar nas drives.
Sabit diskleri kurtarabileceklerinden emin değiller.
Duvidam que seja possível reconstituir as drives.
Açıkçası sıçrama sürücülerini geliştirmişler Veritabanımızdan çaldıkları Aurora görev raporlarındaki bilgiyi kullanarak...
Obviamente eles actualizaram os hiper-drives usando a informação que roubaram do nosso banco de dados.
Onların hiperuzay alanının bizimkinden farklı olduğuna dair hiçbir şey yok... ve Daedalus hiperuzaydayken F302 yollayamayız.
Não temos como acreditar que os hiper-drives deles são diferentes dos nossos e não possamos lançar X-302's em hiper-espaço.
Ama bebeğim, bir yenidoğan odası düzenlemek, küçük karavanlarla test sürüşüne çıkmak, bebek telsizi almak için çok erken.
Mas, querida, é demasiado cedo para montar um quarto para a criança, fazer test-drives a monovolumes, ou comprar monitores de bebés.
Hillside ve Harper'ın köşesi. Eski köpek parkının karşısında.
Amanhã na esquina da Hillside e Harper Drives, do outro lado daquele parque que em breve não será de cães.
Filo I.Ö.H. sürücülerini çalıştırmaya başladı.
A frota está a recolher as drives FTL.
- Sabit diskleri alın ve incelemeye başlayın.
Reúna as hard drives deles.
The seasonal cycle that drives life on land is just as important in the oceans.
O ciclo sazonal que dirije a vida na terra é também importante nos oceanos.
FTL iticilerinin devreye girmesi en az 20 dakika sürer.
Levará pelo menos 20 minutos para iniciar as drives FTL.
Tess'in disklerinden aldığım bilgileri yüklüyorum.
Estou a fazer o upload dos ficheiros que copiei das drives da Tess.
Sadece orda bakmam gereken bir sürü hafıza kartıyla flashdiskim var hepsi bu.
Tenho imensos cartões de memória e flash drives lá.
Birincil sürücülerimin yedeklerini alıyordum. İşte bundan korumak için.
Eu estava a fazer cópias de segurança das drives originais para as proteger... disto.
Ve, PC'niz için flash bellek! Artık datalarınızı özgürce yedekleyebilirsiniz!
E "Pen drives" para o vosso PC para que coloquem os vosso dados e voltem a usá-los!
İçerideki ısı için kusura bakmayın. Süper hidra sürücüleri fırın etkisi yapıyor.
Desculpe o calor aqui dentro, mas o super drives hydra são como fornos.
Test sürüşlerinde kişiler tüm riskleri kabul etmiş olurlar.
Os test drives são feitos por seu próprio risco.
Dünkü sürüş kayıtları mı?
O registo dos test drives dela? E então?
İskelet anahtar kesinlikle bu sürücülerde değil.
A chave-mestra não está nestes drives.
Bu kasette Troll görüntüleri var.
Há trolls nesses drives.
Dinle. Elektrik gelince bu sürücüleri bu yuvaya tak.
Quando a energia voltar, inseres estas duas drives nesta porta.
Test sürücülerinin ısrarı ile Coventry'da ki fabrikadan İsviçre'ye kadar ikinci bir tanıtım ve gösteri sürüşü yapıldı.
Havia tanta procura para test-drives que um segundo exemplar foi conduzido á noite toda desde a fabrica de Coventry até a Suiça.
Kodlarınızı, sürücülerinizi ve başka neye ihtiyacınız varsa toparlayın.
Arruma os teus códigos e "drives", e tudo mais que precisares.
Hard diskte mi yoksa CD'lerde mi?
Estão em drives portáteis ou em CDs?
Burası Gelecek Endüstrilerinin Satomobile test pisti.
É aqui que a Future Industries faz os Test-drives dos Satomobiles.
Elektrikler kesilirse bir prosedür uygulandığını söyledin, yani... sürücüleri taşıyacaklar mı?
Tu disseste que havia um procedimento. Se a energia falha, eles... eles removem as'drives'?
Sürücülerde ne var?
O que há nestes drives?
O zaman tehlike önleyici sistem devreye girer ve diskleri siler.
Então a falha vai limpar os drives.
Veri yayılmayı önleme sistemi başlatıldı. Bütün sürücüler siliniyor.
INICIADA A CONTENÇÃO DE DADOS A APAGAR TODOS OS DRIVES
Sürücüleri sildim.
Apaguei os drives.
Çapraz komutalı analiz ve anomali algılama öğreniyormuş.
Está a estudar análise de dados em drives e detecção de anomalias.
Kumanda merkezinde tıkılı kalmışken, iki tane NLM askeri sürücülerimizden verilerimizi aldılar daha sonra donanımı tahrip ettiler.
Quando eu estava perso no Quartel-General, dois soldados da NLM apareceram e levaram dados dos nossos "drives" antes de destruirem o hardware.
Biz bunu yaparken, sende sürücülerimizi onarmak için uğraş.
Enquanto o fazemos, vê o que consegues fazer para tentar reconstruir os "drives".
Görünüşe göre kendi sürücüsünü yok ederek tüm iletişimi koparmışa benziyor.
Parece que ele só limpou todas as comunicações, apagando os seus próprios drives.
Flash diskleri unut. Gelecek işte bu.
Esquece as "flash drives" - - isto é que é o futuro.
Yaban domuzu sayısını azaltmak için avlanıyorduk o sırada gördüm.
Drives USB e computadores estavam a funcionar mal.
Cutler periyordik olarak gizli dosyaları flash disklere kaydediyordu.
Parece que, o Cutler andava, rotineiramente, a fazer "downloads" de informações confidenciais para "flash drives".
Şu ana kadar burasının sadece Cutler ın Abby Maxwell i getirdiği mekan olduğunu düşündük, ama ya aynı zamanda flash sürücülr için bir teslimat yeriyse?
Até agora, sempre pensamos que seria um local que o Cutler usava, simplesmente, para levar a Abby Maxwell, mas, e se também fosse um local de entrega daquelas "flash drives"?
- Fantom sürücüler çevrimiçi oluyor.
- As phantom drives estão activadas.
Unutma fantom motorları onları durdurmak için önemli.
Lembre-se, as phantom drives são essenciais para os deter.
Zod'un gemisi aynı teknolojiyi kullanıyor ve iki motoru çarpıştırabilirsek...
A nave do Zod usa a mesma tecnologia. E se fizermos colidir as duas drives...
Koca Ayak'a ne Cielo Drive var ne televizyon gelirleri, ne de kitap anlaşmaları.
Não chovem Cielo Drives para o BigFoot... Nada de direitos televisivos, nem acordos literários...
Sürücüleri istiyorum.
Quero as drives.