Drum tradutor Português
85 parallel translation
The Drum'ın olduğu yer.
Onde existe o Tambor.
"The Drum" dediğiniz şey işkence odası değil.
Aquilo a que chama o Tambor näo é uma câmara de tortura.
Drum!
Drum!
Beni sakın tehdit etme, Drum Eatenton, yoksa polisi çağırırım.
Não me ameaces, Drum Eatenton, ou chamo a polícia!
Drum da ben de evlendikten sonra çalışmaması gerektiğini düşünüyoruz.
O Drum e eu achamos que ela não deve trabalhar depois de casar.
Drum ve ben evimize ilave için kocanla konuşmayı planlıyoruz.
O Drum e eu queremos falar com o teu marido sobre adicionarmos um quarto.
Drum, asla ama asla bir bayana silah doğrultmaz.
O Drum jamais apontaria uma arma a uma senhora.
Ben ciddiyim, Drum.
Estou a falar a sério, Drum.
Tebrikler, Drum.
Parabéns.
Drum'ı ömür boyu beslemeyeceğiz.
Não vamos alimentar o Drum para todo o sempre.
Drum, domuz eti ve fasulyeye bayılır.
O Drum adora porco e feijão.
Lanet olsun! Az önce Piggly-Wiggly'de Drum Eaton'ı gördüm ve elimde olmadan o lanet herife gülümsedim!
Esta manhã, vi o Drum Eatenton no supermercado e, quando dei por mim, estava a sorrir para o filho da mãe!
Drum, yanından bir an bile ayrılmadığını söylüyor.
O Drum diz que nunca deixaste o lado dela.
Drum çıktı.
O Drum saiu.
Drum buna çok memnun olur.
O Drum ia ficar satisfeito.
Kes şunu, Drum.
Pára com isso, Drum!
Norrisville Drum ve Bugle Corps!
Norrisville Drum e Bugle Corps!
Şu davul olayını da... üzerine eklemeyi düşüyorum... böylece güzel bir video olacak.
Estou a pensar por Drum Mode naquilo. E transforma-lo num vídeo.
Sandalyeleri kaldıracağız ve yerde oturacağız... Tıpkı Flower Drum Song'daki hoş japonlar gibi
Livramo-nos destas cadeiras e sentamo-nos no chão... como aquela gente japonesa no "Flower Drum Song".
2 paket Drum ve biraz da sığır salamı.
Dois pacotes de tabaco e umas tiras de carne seca.
Drum rulo, lütfen.
Rufar de tambores, por favor.
- Bayan Drummond?
- Srta. Drum?
Çılgınlar gibi eğleneceğiz.
Vamos ficar loucos a ouvir Drum Bass.
Fort Drum'da görev yaptım.
Eu estou colocado em Fort Drum.
* Davulumu çalıyorum *
# I'm beatin'my drum #
* Çalıyorum * * davulumu *
# I'll beat my drum #
* Hisset davulun ritmini, uy baslara *
Feel the beat of the drum, gotta get with that bass
Bir numara, Vicellous Drum.
Número um, Vicellous Drum.
Adı Vicellous Drum.
Chama-se Vicellous Drum.
Bu Vicellous Drum'la sık mı çalışıyorsunuz? Evet.
Trabalhas muito com este Vicellous?
- Vicellous Drum.
Vicellous Drum.
- Vicellous Drum kim?
Quem é Vicellous Drum?
Vicellous Drum'ın bir sorunu var.
Vicellous Drum tem um problema.
Yani diyorsun ki, burada olan herkesin bir şekilde şu bilmem ne Drum'la bağlantısı var.
Estás a dizer que cada um de nós tem uma ligação a esse Drum?
Bu konuda haklıysam, FBI ajanı, yıllardır Drum'ın peşindeydi.
Se eu estiver certo, o agente do FBI persegue o Drum há anos.
Darrien ve Weinstein daha önce Drum için çalışmıştı.
O Darrien e o Weinstein já trabalharam para o Drum.
İsviçre bankası temsilcisi Drum'ın parasını aklıyordu.
A representante do banco suíço lava o dinheiro do Drum.
Mitchell Wolf, Drum'ın bilgisayar korsanı.
O Mitchell Woolf é o hacker de computadores do Drum.
Belki Bay Blythe, Bay Drum'ın kredi talebini reddetti.
Talvez Mr.Blythe tenha negado um empréstimo ao Drum...
Belki Madge ve onun nazik, mükemmel, sıcak üslubu Bay Drum'ı bir şekilde rencide etmiş olabilir.
Talvez a simpática Madge tenha ofendido Drum de algum modo...
Bu çok özensiz bir plan. Hele ki Drum için.
Isso é muito desleixado, especialmente para o Drum.
FBI ajanı, Drum için en büyük tehditti.
O agente do FBI era sem dúvida a maior ameaça para o Drum.
Bu doğru. Weinstein baştan beri Drum için çalışıyordu.
Sim, o Weinstein trabalhou para o Drum desde o início.
Bu yüzden Drum sonra onu öldürdü.
Por isso o Drum matou-os de seguida.
Drum çifte cinayet gibi göstermek için elinden geleni yaptı.
Drum fez o que pôde para que parecesse que se mataram...
Tahminimce Weinstein, gerçek katil Vicellous Drum'ın bankadan çıkmasını engellemek için tıklayıcıyı ağzında sakladı.
O meu palpite é que Weinstein escondeu o controle na boca para evitar que o verdadeiro assassínio, Drum, saísse do banco.
Sonra Drum, Darrien'ı bozuk bir pürmüzle öldürdü.
A seguir inactivou o Darrien com a explosão do cilindro.
Drum sonra İsviçreli hanımefendiyi vurdu.
E depois baleou a menina suíça.
Drum'ın sizi öldürmek için kullandığı bir tuzaktı.
O dinheiro é "flypaper", é engodo para vos atrair aqui e vos matar.
Paranın burada olması önemli değil mi? Vicellous Drum yine de herkesi öldürecek mi?
Então, apesar do dinheiro estar cá o Drum ainda vai matar todos?
Hanginiz Vicellous Drum'sınız bilmiyorum.
Não sei qual de vocês é Vicellous Drumm...