Dumas tradutor Português
191 parallel translation
Benim bir saat kadar bir işim var.
Tenho que tratar dumas coisas ali acima. Devo demorar uma hora.
Sadece birkaç saat, komiser.
Só preciso dumas horas, Sr. Comissário.
Çok ufak düzeltmeler gerekebilir, ama bayanın bedeni.
Sim. Pode precisar dumas pequenas alterações, mas é o tamanho da senhora.
Oturdum, onlarla beraber bir sigara içtim ve bazı şeyleri konuştuk.
Sentei-me lá, fumei um cigarro com eles, falámos dumas coisas.
- Durun
Aguenta-te! - Precisas dumas fraldas, Pai?
Doktor bir kaç hafta dinlenmesi lazım dedi.
Apenas necessita dumas semanas de descanso.
- Nasıl getireceğimizi biliyorum.
- Esperem, sei dumas mulheres.
Bu Dumas! Rusya'da doğmuş.
Dumas chamam-lhe "Russo" porque nasceu em Odessa.
Katırının üstünde birkaç saat sonra kendini iyi hissedersin.
Vai-se sentir melhor depois dumas horas em cima da mula.
İşçileri aradığında, ona üç ay dediler!
Precisou dumas obras e prometeram-lhe três meses!
Sakin bir tatile ihtiyacın var.
Está a precisar dumas férias refrescantes.
Temiz gömleklere ihtiyacım vardı.
- Obrigado. Precisava dumas lavadas...
Benim bot almam lâzım.
- Bom dia, Alfred! - Preciso dumas botas!
Montana'dan bir haber geldi... bir adam arıyorlarmış. Oraya gidip geçimini kazanacak... ve Büyük Ay bölgesindeki... sığır hırsızlığı meselesiyle ilgilenecek bir adam.
Eu recebi uma pergunta de Montana, sobre um homem que possa ir até lá... e tratar dumas coisas para aqueles lados, coisas a ver com roubos de gado que têm acontecido naquele distrito.
# Prévert, Aragon, Alexandre Dumas ve Michel Zévaco okur.
Lê Prevert, Aragon, Alexandre Dumas e Michel Zevaco.
Küçük bir tatile ihtiyacım var, o kadar.
Sinto apenas que preciso dumas férias.
Sevgili efendim.Dear sir.birkaç yüzbin dolar için bunu mahkemeye yansıtmasanız.
Caro senhor. Aceita um acordo judicial dumas centenas de milhar de dólares?
Bota ihtiyacım var Teğmen.
Vai-te lixar! Preciso dumas botas, sargento.
Annapolis'te bir benzin istasyonunda bir tane bulduk.
Descobrimos um dumas bombas de gasolina em Annapolis.
Bilgi edinmeye çalışıyorum.
Preciso dumas informações.
Konuşmak istediğim şeyler var.
Quero falar-te dumas coisas.
Ve bir eğrelti otuna ihtiyacım var.
E vamos precisar dumas plantas.
Ciğer ve soğan siparişim var...
Preciso dumas iscas com cebola...
İşleri halledip, güzel zaman geçirmekle meşguldüm.
A tratar dumas coisas, a divertir-me...
Hep o eksik eteğin yüzünden!
Tudo por causa dumas saias!
Haftaya cuma. Sen de Alexandre Dumas'yla gidiyorsun, on ikisinde.
Na próxima sexta... e você partirá no Alexandre Dumas... 12.
İhtiyacım olan birkaç şey var, onları istiyorum.
Vou precisar dumas coisas.
Bazı şeylere ihtiyacım var.
Preciso dumas coisas.
Yapmam gereken birkaç ayak işi var.
Tenho de tratar dumas coisas.
Pek popüler değildi, bu yüzden yeni fikirler deniyorlar.
Não era muito popular. Andam à procura dumas ideias novas.
Görünüşe göre Jenny'nin başı üniversite kazağıyla çektirdiği bazı resimler yüzünden belaya girmişti.
Ora aconteceu que a Jenny se tinha metido em sarilhos por causa dumas fotos dela com a camisola da Universidade.
- Önce bir şeyler boşaltmalıyız.
Antes temos de nos livrar dumas coisas.
Stig, bir tatile ihtiyacımız var.
Stig, precisamos dumas férias.
- Ona yazabilir misin? Güzel cümleler kurabiliyor gibi görünüyor.
Ele precisa dumas palavras amigas.
"Amanda Gris, Duygusal Romanların Alexandre Dumas'sı".
" Amanda Gris, o Alexandre Dumas do romance sentimental.
Tek ihtiyacın bir yatak ve birkaç jartiyer, sen firma değilsin ki?
Só precisas dum colchão e dumas ligas, não és uma empresa.
Karşılığında sadece değersiz bin İskoç sterlini ödedi.
Pelo preço dumas vis libras escocesas.
Bir iki hafta içinde durumu anlar.
Ele perceberá ao cabo dumas semanas.
Hatırlıyorum da, siyahi büyüleci bu kadını hayatımda ilk defa taslak halinde gördüğümde biraz styling ve makyaj tüyosu vererek ona daha az Moms Mabley * e benzemesi için nasıl da yardım etmiştim...
Ainda me recordo da primeira vez que vi uma jovem sedutora cor de ébano, em bruto, e de como, através dumas dicas de estilo e maquilhagem, consegui que ela perdesse algum do seu ar de matrona.
Öyleyse halletmem gereken bazı işler var.
Então tenho de tratar dumas coisas.
Ara sıra bazı bilgilere ihtiyacımız olacak.
De vez em quando, vamos precisar dumas informações.
Sonra bir gün, bir şantiyeden geçiyordum.
E um dia passei ao pé dumas obras.
Angela, hayatında bir kez olsun iyi bir şeyleri olsun istemez mi?
A Angela não ia gostar dumas coisas boas uma vez na vida?
Ama bazen istediğin şekilde yönlenmiyor.
Ás vezes funciona dumas maneiras mesmo fodidas. Especialmente no teu caso.
İlgilenmem gereken şeyler var.
Tenho de tratar dumas coisas.
Tutuklanmış ve benim kuyumu kazıyormuş.
Foi preso por causa dumas merdas e quer lixar-me.
Ben, aa, birkaç iş için Lincoln'e geri dönmek zorundayım.
Tenho de ir a Lincoln tratar dumas coisas.
Sadece tamir gerekli.
Precisavam dumas obrazitas...
Pis surtuk Soyle guzel bir dayak istiyor!
Cabra dum raio! Precisa é dumas boas chibatadas!
Dumas.
Dumas.
Aldığım şu Çin bitkileri yüzünden.
É por causa dumas ervas chinesas que ando a tomar.