Dwayne tradutor Português
453 parallel translation
Bir kadın olarak kadın olmanın gururunu taşımak onun hep taşıdığı gibi Dwayne ve Alma Kimberly'in kızı Emily Kimberly olmadığım halde.
E tão orgulhoso de ser mulher... Eu não sou a Emily Kimberly filha de Dwayne e Alma Kimberly.
- Tanrı aşkına Dwayne!
- Caramba, Dwayne!
- Dwayne.
- Dwayne.
Ben Dwayne.
É Dwayne.
Bu gece kazanan... yine Bayan Sarita Dwayne!
A vencedora desta noite... é a Menina Sarita Dwayne!
Adım Duane Duke.
Sou o Dwayne Duke, a propósito.
- Duane Duke.
- Dwayne Duke.
Ben Duane.
- Eu sou o Dwayne.
Bana Duane demek zorunda değilsiniz.
- Não precisas de me chamar Dwayne.
Bir saneyi Duke, Duane demek istedim.
Um minuto. Duke... Dwayne.
Şöyle olabilir : "Selam ben Duane, ama siz Duke de diyebilirsiniz."
Acontece sempre após o "Olá, sou o Dwayne, mas podes chamar-me Duke"
Teşekkürler, Dwayne.
Obrigado, Dwayne.
Dwayne Robinson.
Dwayne Robinson, Powell.
Ben polis şefi Dwayne T Robinson ve şu an kontrol bende.
É o Subchefe da Polícia Dwayne T. Robinson... e sou o responsável por esta situação.
Senin için kötü haberlerim var, Dwayne.
Pois eu tenho más notícias para ti, Dwayne.
Ulusal televizyonda az önce kendini rezil eden ben değildim, Dwayne.
Paneleiro? Não fui eu quem acabou de levar no cu na televisão nacional, Dwayne.
Ben polis şefi Dwayne Robinson.
Daqui o Subchefe Dwayne Robinson.
Ben, şey... ben Dwayne Robinson, LA Polisi'nden. Burada yetkili benim.
Eu... sou Dwayne Robinson, da Polícia de Los Angeles.
Trainer, Dwayne.
Trainer, Dwayne.
Sammy Dwayne Desoto, dolabımdaki bu şey ne?
Sammy Dwayne DeSoto, que é isto no meu frigorífico?
- Bekle, Dwayne.
- Espere, Dwayne.
Dwayne ilk kez başkanlığa aday olmuştu ya, ne zamandı o?
Lembras-te da primeira vez que Dwayne concorreu para presidente? Quando foi isso?
Dougi, Dwayne'ye karşı çıkan bir makale yazmıştı.
O Dougie escreveu um editorial contra o Dwayne.
Ve Dwayne tek adaydı.
E o Dwayne era o único candidato.
Tamam Dwayne, sakin ol.
Certo, Dwayne. Acalme-se.
Şimdiden Dwayne ve Dougie'yi iki kez ayırmak zorunda kaldık.
Já tivemos que separar o Dwayne e o Dougie duas vezes.
Dwayne Milford Jr. ile konuşabilir miyiz diye sor.
Peça para falar com Dwayne Milford Jr.
Dwayne, bu çözüm değil.
Dwayne. Dwayne, isto não resolve nada.
Dwayne, sonra da ateş edebilirsin, önce konuş.
Pode fazer isso depois, Dwayne. Primeiro fale.
Dwayne, Dougie doğal nedenlerle, kalp krizinden ölmüş.
Dwayne, o Dougie morreu de causas naturais, ataque cardíaco.
Dwayne ortada suç yokken, soruşturma açamayacağımızı sen de biliyorsun.
Dwayne, já sabe que eu não posso apresentar queixa se não há crime.
Dwayne, yorucu bir gün oldu. Evine gidip biraz dinlen istersen.
Dwayne, foi um dia longo e difícil... porque não vai para casa e tenta descansar?
Dwayne teşekkürler.
Obrigado, Dwayne.
Dwayne yeniden nişanlanmışsın. Tebrik etmek istiyorum.
E, Dwayne, deixe-me felicitá-lo pelo seu recente noivado.
- Adim Dwayne.
- Oh... - Eu sou Dwayne.
- Dwayne mi?
- Você é Dwayne?
- Merhaba Dwayne. Telefonda konusmustuk.
Certo, Dwayne, falámos ao telefone.
- Ve Dwayne.
- E o Dwayne.
JT Opikteki Dwayne'e git.
Ir ter com o meu amigo na J T Optical, na Columbus Avenue.
Optikçiye git ve Dwayne'e köpeğin sahibini tanıyıp tanımadığını sor.
Devias voltar à loja dos óculos e perguntar ao Dwayne se sabe o nome do dono do cão.
Afedersin. Arkadaşın Dwayne'i görmeye gittim. İndirim yapmadı.
Desculpa, fui ter com o teu amigo Dwayne e não houve desconto.
Görüşürüz, Dwayne.
Até um dia destes, Dwayne.
Arkadaşım ve ben çerçevelerimizi değiştirmek istiyoruz.
Dwayne, este meu amigo e eu gostávamos de trocar de armações.
- Dwayne çok iyi bir kısmet.
- Que partido! Um médico! - Ele é tão inteligente.
Dwayne giymek isteyeceğini söyleyince çok heyecanlandım.
Fiquei emocionada quando o Dwayne disse que o vestirias.
Dwayne telefonunu buraya yönlendirdi.
O Dwayne transferiu as chamadas para aqui. Não saias daí.
- Dwayne Johnson, lütfen.
- O Dr. DwayneJohnson... - Não está.
- Sus Dwayne!
- Cala-te!
Kesin şunu!
Dwayne! Dwayne, parem com isso!
- Dwayne?
- Dwayne?
Dwayne geliyor mu?
O Dwayne vem cá?