Döneceğim tradutor Português
6,747 parallel translation
Daha önce orada bulundum ve tekrar döneceğim.
Já estive lá fora e vou voltar.
Birazdan döneceğim.
Eu já volto.
Bekle bir saniye. Birazdan döneceğim.
Espere um pouco, já vou.
Geri döneceğim.
Eu vou voltar.
Arama emriyle döneceğim.
Voltarei com um mandato.
- Beni kovdurabilirsin ama geri döneceğim.
- Podem expulsar-me mas eu voltarei.
Hemen döneceğim.
Eu volto já.
Döneceğim, bekle.
Já venho!
Aynı yoldan da döneceğim.
Sairei por lá.
Endişelenme, hemen döneceğim.
Não te preocupes com isso. Vou estar mesmo aqui.
Onları kurtarmak için geri döneceğim!
Vou voltar para salvá-los!
Bir kaç ay içinde... geri döneceğim ve sonra da nereye istersen oraya gideceğiz.
Voltarei... em dois meses e vamos onde quiseres.
Şimdi sana doğru döneceğim.
Agora, vou-me virar.
Döneceğim.
I estará de volta.
Gidip hemen döneceğim.
Volto já.
Geri döneceğim.
Eu já volto.
Yarın döneceğim.
Volto amanhã.
- Senin için geri döneceğim. - Her şey bitince.
Virei buscar-te quando tudo acabar.
Döneceğim konusunda bana güvenmiyor musun?
Não confias que eu volte?
Düğünden hemen sonra New York'a döneceğim.
Eu volto para Nova Iorque logo a seguir ao casamento.
- Yakında Birleşik Devletler'e döneceğim.
Eu vou voltar para os Estados Unidos em breve.
Geri döneceğim.
Volto já.
Güzel konuşmaydı, geri döneceğim dostum.
Mas foi uma boa conversa, amigo.
Hemen geri döneceğim.
Eu já volto.
Bu yüzden bırak halledeyim, sonra hemen döneceğim - ve seninle kalacağım. Tamam mı?
Deixa-me ir fazer isso e volto já e fico contigo, está bem?
- Hemen döneceğim.
- Volto já.
Sevgilim... O parayı bulacağım şarkı söyleyen rüzgâr gülüne götüreceğim ve düğünümüz için zamanında geri döneceğim.
Minha amada, irei arranjar este dinheiro, levá-lo-ei até ao moinho de vento cantante e voltar a tempo para o nosso casamento.
En kısa sürede eve döneceğim.
Estarei em casa tão breve quanto possível.
Bu yüzden olduğunuz yerde kalın. Olabildiğince çabuk Baba'yla birlikte geri döneceğim.
Fiquem onde estão e voltarei com o pai tão breve quanto possível.
Senin için geri döneceğim!
Voltarei para te buscar!
- Jakku'ya döneceğim!
- Tenho de regressar a Jakku.
Ama şunu bilmeni isterim ki rızasını almak dışında bir isteğimin olmadığını babana kanıtlayabileceğim zaman ancak ve ancak o zaman senin için geri döneceğim.
Mas quero que saiba uma coisa. Quando puder provar ao seu pai que tudo o que lhe peço é o consentimento dele e nada mais, então, e só então, voltarei para buscá-la.
- Hemen döneceğim.
- Não vá. Volto já.
Senin için döneceğim.
Virei buscá-lo.
- Başka nasıl eve döneceğim?
- Valorizarei mais o regresso a casa.
Geri döndüğümde, temelli döneceğim. Sonsuza dek.
Quando voltar, será defenitivo, para sempre.
Mümkün olduğunca çabuk döneceğim.
Estarei de volta o mais cedo que puder.
Geri döneceğim dedim, döndüm.
- E eu a tua. Agora estou de volta.
Yarın düzgün bir duş alacağım,... ya da ilk uçakla eve döneceğim, gerçekten.
Ou tomo um duche decente amanha, ou meto-me no primeiro vôo para casa, acredita.
Ana Kamp'a indim ve Kamp 1'e döneceğim.
Estive no acampamento base e estou de volta ao acampamento 1.
- Geri döneceğim.
Eu volto!
- Döneceğim.
- Eu vou voltar.
Sana bu olacak demiştim. Onlar için döneceğim dedim.
Eu disse-te que isto aconteceria, que eu viria atrás deles.
Burada bekle, hemen döneceğim.
- Fica aqui, eu volto já.
Eğer sorun yok ise İşe geri döneceğim.
Se está tudo bem, eu vou voltar ao trabalho.
Ben Fedakârlık'a geri döneceğim belki...
Talvez regresse aos Abegnados, para continuar o legado que os pais deixaram.
Hemen döneceğim.
Eu já volto.
- Hemen döneceğim.
- Não, Daniel.
Birazdan döneceğim.
Emma, vai para o lado do estádio.
- Nancy ben döneceğim.
Nancy, eu vou regressar.
Hemen döneceğim.
Volto já.