Düzelirim tradutor Português
144 parallel translation
Düzelirim.
Não, obrigada, eu estou bem.
Simdi düzelirim.
Isto já passa.
Şimdi düzelirim.
Alho. Eu já fico bem.
- Düzelirim.
- Ficarei bem.
Pekala. Düzelirim.
Está bem, tomarei mais cuidado.
Düzelirim.
Isto vai passar.
Hayır, düzelirim.
Não, isto já passa.
Buradan çıkınca düzelirim.
Quando estiver longe daqui.
Birazdan düzelirim.
Vou ficar bem agora.
Düzelirim. İyiyim.
Eu estou bem, senhor.
Hayır, gerek yok. Düzelirim.
Não, eu fico bem.
- Hayır, şimdi düzelirim.
- Não, madre. Eu fico bem.
Bir şeyler yersem düzelirim.
Só preciso de comer e fico bem.
Bak... Düzelirim.
Olha... eu vou ficar bem.
Sen bunu süt mü sandın? Ne biçim içiyorsun? Düzelirim merak etmeyin.
- Está a engoli-lo como se fosse leite.
Bir taksi tutarım. Tamam mı? Düzelirim.
Apanharei um táxi, não se preocupe.
Bacaklarımı uzatınca düzelirim.
Eu ficarei bem assim que eu esticar as pernas.
- Düzelirim.
- Eu fico bem.
Yani dört ay kadar sonra düzelirim.
Então terei ultrapassado dentro de 4 meses.
- Eminim birazdan düzelirim, sağolun.
- Eu fico bem, obrigado.
Biraz paslandım ama, düzelirim.
Estou um pouco enferrujado. Mas já me recordarei como é.
Yakında düzelirim.
Eu fico bem.
Bana yardım et, düzelirim Jimmy.
Ajuda-me a entrar que eu fico bem.
Umarım düzelirim.
- Não me sinto bem.
Yo.Yo, yo.Ben düzelirim.Sadece Pazartesi için tüm randevularımı yeniden ayarla.
Não, não, fico bem. Adie todos os meus compromissos para segunda.
Yakında düzelirim.
Eu vou melhorar depressa.
- Düzelirim.
- Não se preocupe.
Düzelirim.
Eu estou bem.
- Yorgunum ama düzelirim.
- Cansado, mas vou ficar bem.
Hayır! Birazdan düzelirim.
Eu já fico bem.
Düzelirim şimdi.
Eu fico bem.
Kalçama birkaç iğne yersem düzelirim.
Uns parafusos na anca e ficarei como novo.
- İstemiyorum! Evinize gidin, ben düzelirim.
Não quero o melhor fisioterapeuta de Courbevoie.
Akşama kadar düzelirim.
Vou estar bem hoje à noite.
Düzelirim.
Vou ficar bem.
- Düzelirim.
- Hei-de estar.
Birazdan düzelirim.
Dentro de instantes ficarei bem.
Bencil davrandığımı biliyorum ama düzelirim. Değişebilirim.
Eu sei que tenho sido egoísta, mas posso ser melhor.
Düzelirim.
Estarei bem.
Hayır, hayır. Düzelirim Ray.
Não, vou estar bem, Ray.
Hayır, gerçekten, düzelirim.
Não, sério. Estarei bem.
Düzelirim.
- Vai... Eu fico bem.
- Evet. Sadece kötü bir gündü. Düzelirim.
- Sim, tive uma tarde má, eu arranjo-me.
Eminim birkaç saat içinde düzelirim. Advil etkisini göstermeye başladı.
Mas mais umas horas e fico bem, o Advil já está a fazer efeito.
Düzelirim.
Eu fico bem.
Sizi bu geceki kıyafet balomuzda ağırlamayı dört gözle bekliyoruz. Düzelirim.
Tens razão.
- İçeri girerken daima gergin olurum.Ama adım attığım anda düzelirim, Babam bir avukattı.
O meu pai é advogado.
Hayır, düzelirim.
- Não precisa.
Düzelirim, işimize döneriz.
Descanso um pouco e já vamos trabalhar.
- Düzelirim.
Não há-de ser nada.
herhâlde düzelirim. Bir dakikalığına gitmeniz gerekiyorsa bahane uydurmayın.
Se tem de sair por um bocado, deixe-se de desculpas.