Early tradutor Português
190 parallel translation
Şu Early Howser büyük adam, değil mi?
Esse Early Howser é um ás, não é?
Ne demiştim sana? Suçu kabul et, gerisini Early'e bırak. seni her zaman kurtarır.
Lembras-te do que te disse? " Deixa tudo nas mãos do Early.
Early Streak ikinci. I'm Hoping üçüncü. White Fire dördüncü.
"Early Streak" é segundo. "I'm Hoping" é terceiro. "White Fire" é quarto.
Early Streak ikinci. I'm Hoping üçüncü.
- "Early Streak" é segundo.
Early Streak ikinci. I'm Hoping üçüncü. White Fire dördüncü.
"Early Streak" é segundo. "I am Hoping" é terceiro. "White Fire" é quarto.
Seymour's Darling üçüncü, ardında Early Streak.
"Seymour's Darling" é terceiro e "Early Streak".
- ¶ In Dixie Land where I was born ¶ - ¶ Early on one frosty mornin'Look away, look away ¶
Oh Dixie, onde nasci, numa fria manhã há muito tempo
Bu sadece an meselesi. Hey Early, buna katılmak ister misin?
Queres entrar, Early?
Evet Early, televizyonda gördüm.
Sim, vi na televisão.
Davis ve Sweet onu tutuklayacak. Early bizi koruyacak.
Vocês fazem as prisões e o Early fica de reserva.
Bu bir tuzaktı Early.
Era uma armadilha, Early...
Early'nin evine hemen birini göndermeni istiyorum.
Mande já um homem a casa do Early...
Şimdi Early'nin evine birini yolla, duydun mu?
Mande já um homem a casa do Early. Certo.
Early, bir sorunumuz var.
Olha, Earl, temos um problema.
Dinle Early, Donna çok iyi bir kız.
- E minhas. - Olha, Earl. A Donna é boa miúda.
Beni çileden çıkarma, Early.
Pois, está bem. - Não me desiludas, Earl.
Beni çileden çıkarma, Early
- Está bem. Não me desiludas.
# Sabahın erken saatlerinden birinde
# One of these early mornings
# Bir sabah daha çok erken
# One of these early mornings
# Early one Monday morning
* early uma segunda-feira de manhã
Jim Beam ve Early Times var.
Há Jim Beam e Early Times.
General Early hemen ardında ve bir saat içinde alanda olacak.
General Early informa que está chegando e estará no campo numa hora.
General Early bir saat içinde saldırıya uğrayabilir.
O General Early pode atacar numa hora o exército federal.
Ve Early'nin ana kuvvetlerini kuzeyden Rodes'un sırasından gelirken gördüm.
E, General, vi a vanguarda de Early descendo do norte em direcção às linhas de Rodes.
General Early düşmanın sol kanada çekildiğini ve Gettysburgh'e döndüğünü söylüyor.
General Early diz que o inimigo do flanco esquerdo está voltando para Gettysburg.
Early Grace'in sınır aşma meselesini bildiğini hiç sanmıyorum.
Acho que Early Grayce nem sabia que havia um limite a ser ultrapassado.
Oh, Early, sen bir uzmansın.
Oh, Early, você é um especialista.
Early, burada olmamamız gerekirdi.
Early, a gente não devia fazer isso.
Early Gray ce.
Early Grayce.
- Early?
- Early?
Sözlükte "Fakir beyazlar" kısmına bakarsanız orada Early ile Adele'in fotoğraflarını görürdünüz.
Se procurasse "caipira pobre" no dicionário uma foto de Early e Adele estaria lá.
Biraz çekilir misin lütfen.
Early, pode sair da frente, por favor?
California'da ailen yada dostların var mı Early?
Tem família ou amigos na Califórnia, Early?
Günay dın Early.
Bom dia, Early.
Early kesti.
Early cortou.
İyi kesmişsin Early.
Belo trabalho, Early.
Sanırım ödeme sırası sende Early.
Acho que é a sua vez de pagar, Early.
Biliyor musun, Early ile tanışmadan önce ben de sigara içerdim.
Sabe, eu costumava fumar, antes de conhecer o Early.
Evet. Çünkü Early kadınların içki yada sigara içmesini doğru bulm uyor.
E, porque o Early, ele não acha que as mulheres devam fumar, ou beber, ou xingar.
Early Gray ce'in Black Dahlia teorisi.
A teoria do Black Dahlia, de Early Grayce.
Çünkü... Early'nin kadınların içmesiyle ilgili düşüncesini biliyorsun.
Porque você sabe o que o Early acha sobre mulheres que bebem.
Early ile nasıl tanıştın?
Então, como é que você e o Early se conheceram?
Bir gün otostop çekiyordum. Ve Early durdu.
Eu estava pedindo boleia, um dia e o Early parou.
Early'nin yüzü tıpkı şöyledi. Çünkü çok ciddidi.
E a cara do Early, ele estava para baixo, assim porque ele estava sério.
Boşver Early.
Esqueça, Early.
Early!
Early!
Early?
Early?
Evet, Early...
Então, Early.
Early zararsız görünüyordu.
Early parecia inofensivo.
İyi geceler Early.
Boa noite, Early.
Hayır.
Não, obrigada, Early.