Ediyorum tradutor Português
58,861 parallel translation
Ama ikimiz de neden artık polis olmadığını biliyoruz. O yüzden isteğimi yerine getirmeni rica ediyorum.
Mas ambos sabemos o motivo de não o seres, estou a pedir-te que o faças por mim.
Florida üyesi beyefendi süresinden bir kısmını bana verirse sorusunun cevabını alacağını temin ediyorum.
Se o representante da Florida ceder uma parte do seu tempo, garanto-lhe que a sua pergunta será respondida.
Bu Meclis'in her üyesinin safını belli etmesini talep ediyorum.
Exijo que todos os membros deste Congresso tomem uma posição.
Tıpkı Roosevelt'in ve ondan önce Wilson'ın yaptığı gibi. Bu Kongre'nin yurt içinde ve dışında ICO'ya karşı resmî savaş ilan etmesini talep ediyorum.
Como no tempo de Franklin Roosevelt e no tempo de Wilson, exijo que o Congresso declare formalmente guerra contra a ICO, aqui e no estrangeiro.
Bu Kongre'nin, ICO ve Amerika Birleşik Devletleri arasında süregelen savaş durumunu resmî olarak ilan etmesini talep ediyorum.
Exijo que este Congresso declare que existe e sempre existiu um estado de guerra entre a ICO e os Estados Unidos da América.
Her Meclis üyesinin talebim oylanana kadar ne kadar gerekiyorsa oturumda kalmasını talep ediyorum.
E exijo que todos os membros desta Câmara fiquem nesta sala durante o tempo necessário, até que o meu pedido seja sujeito a votação.
Sayın Sözcü, tekrarlıyorum. Oylama talep ediyorum.
Sra. presidente, repito, exijo uma votação.
Kongre'yi de süreci hızlandırıp savaş ilanı talebimi oylamaya davet ediyorum.
Também insisto que o Congresso acelere o processo e vote o meu pedido de uma declaração de guerra. Sr. Presidente.
O bodrumda, Düzeltmeme yardım ediyorum.
No porão, a ajudar-me a arranjar.
Ayıplarımı telafi ediyorum.
É uma expiação por mau comportamento.
Kral Eliot ilan ediyorum.
Supremo Rei Eliot, o Espectacular.
Bu bağlamda... bende seni Bilge Kraliçe Alice ilan ediyorum.
Com isto... coroo-te... Rainha Alice, a Sábia.
Seni Sosyal Olarak Kısmen Uyumsuz Kral Quentin ilan ediyorum.
Tenho a honra de coroar-te Rei Quentin, o Anti-social Moderado.
Ediyorum.
Danço.
Bu insanları duymaktan nefret ediyorum.
Odeio ouvir essas pessoas.
Yani idare ediyorum.
Então eu trato disso.
Şu heriften nefret ediyorum.
Odeio esta mérda.
Bebeklerden nefret ediyorum.
Odeio as bonecas.
Benim adımı biliyorlardı. İtiraz ediyorum! Cevap değil!
Eles sabíam o meu nome.
- İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç.
- Objeção, Senhor Presidente!
İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç. ... kafası karışmış ve korkmuş bir çocuktu.
Numa noite de orgía a 4 de julho.
John Dromoor, 736 numara. Bir ambulans ve adli tabip talep ediyorum.
Sou o Detective Ntromor, necessito de uma ambulancia.
Hayatımdan nefret ediyorum.
Odeio a minha vida.
- Kabul ediyorum.
- Concordo.
Çünkü gizemli uçuşları falan takdir ediyorum ancak sizi o kadar zaman kaybından ve birçok beladan kurtarabilirdim.
Porque, aprecio os voos misteriosos e tudo o mais, mas poderia ter economizado muito tempo e problemas.
- Kardeşimi ziyaret ediyorum.
- Só vim visitar a minha irmã.
Altyazılardan nefret ediyorum. "Okumaya mı geldik izlemeye mi?" falan oluyorum.
Detesto legendas. Estou a ver ou a ler?
- Daha önce değil, tekrar ediyorum, daha önce değil.
Repito, não antes.
Mekânı terk ediyorum, tamam mı?
Por isso vou sair, está bem?
Dürüstlük, güç ve zaferle yoluma devam ediyorum, arkada bir de Goodyear'ım var.
Estou a correr com a verdade, o poder, a glória e tenho um Goodyear na traseira.
Merak ediyorum da, bu seni nasıl bir adam yapar?
Então, que tipo de homem, pergunto... Isso faz de ti?
İlaçlarımın değiştirilmesine bağlı olarak hafızamda boşluklar olduğunu kabul ediyorum
Admito que tive lapsos de memória, provavelmente devido a alterações na minha medicação.
- Rica ediyorum.
- Por favor.
İkimizi azat ediyorum.
Hoje, estamos safos.
Bugün herkesi azat ediyorum.
Hoje, vou deixar que todos se safem.
- Sence ben her şeyin içine mi ediyorum?
Achas que sou marada?
Bunu hayır olarak kabul ediyorum.
Vou interpretar isso como um não.
Her neyse, teşekkür ediyorum. Tüm bunlar için.
Seja como for, obrigada por tudo isto.
Sonra sayfayı çeviriyorsun ve orada üzgün, şişman, bir "Önceki hâli" kızı var ve "Kendimden nefret ediyorum." diyor.
Viramos a página e encontramos uma miúda triste e gorda no "antes". Toda estilo : "Odeio-me!"
İdare ediyorum.
Estou a manter o peso.
Ama ben Luke'u tercih ediyorum.
Mas prefiro "Luke".
Onları iyi tavırlar için kazanılan zalim puanlar olarak düşünmeyi tercih ediyorum.
Prefiro pensar neles como pontos conquistados por bom comportamento.
Nefret ediyorum...
Desculpa. Odeio isso.
O hâlde Eli'ı resmî olarak yarın geceki dışarıda akşam yemeğime davet ediyorum.
Estou a convidar oficialmente a Eli para jantar fora comigo amanhã à noite.
Sadece şunu bilmeni istiyorum... Kabul ediyorum...
Só quero que saibas que... aceito.
Kabul ediyorum ama... Seni seviyorum.
Aceito, mas amo-te muito.
Sadece şunu bilmeni istiyorum... Kabul ediyorum.
Só quero que saibas... que aceito.
- Ben sadece merak ediyorum...
- Não, eu apenas...
Yaptığım her şeyi ona ithaf ediyorum.
E por isso é em sua honra que faço o que faço.
Anlaşıldı Reaper 11 Koruma ateşi talep ediyorum.
Ceifeiro, entendido. A solicitar disparos de contenção.
Onu buraya nasıl soktuğunu hâlâ merak ediyorum.
Gostava de saber como é que ele conseguiu obter aquilo.