Eduard tradutor Português
131 parallel translation
Camera : Eduard Tisse
Realização de S. M. EISENSTEIN.
Original score by Sergei Prokofiev
Fotografia de EDUARD TISSÉ Música de SERGEI PROKOFIEV
Şimdi, "Dondurarak uyutma" konusunda uzman, Profesör Eduard Loriebat'ın Polyken Hastanesi'nde düzenlediği basın toplantısını, canlı yayınlıyoruz.
Vamos em directo para o Hospital Poliquen, onde assistiremos à Conferência de Imprensa do Professor Edouard Loriebat, perito em hibernação artificial.
Müzik EDUARD ARTEMYEV
Música : Eduard ARTÉMIEV.
Arabamı kaldırım kenarına çekmeseydim, ne trafik ışıklarına yakalanacak... ne ambulans görecek... ne de Salomon Tauber'le Eduard Roschmann'ın adını duyacaktım.
Se eu não tivesse encostado, não teria parado no semáforo, nem visto a ambulância... ou ouvido falar de Salomon Tauber ou de Eduard Roschmann.
Yüzbaş Eduard Roschmann, kampın SS komutanı.
O Capitão Eduard Roschmann, o comandante da SS do acampamento.
Yüzbaşı Eduard Roschmann.
O Capitão Eduard Roschmann.
Bu işi araştırıp Eduard Roschmann'ın peşine düşmemi istemiyor musun?
Não queres que investigue nem vá atrás do Eduard Roschmann?
Roschmann, Eduard.
Roschmann, Eduard.
Eduard hakkında sorular soruyor... ama bir yere varamıyor.
Tem feito perguntas sobre o Eduard, mas não descobriu nada.
Roschmann, Eduard. Resmi dosya.
Ficheiro azul.
- Eduard Roschmann'ı kastediyorsunuz.
- Refere-se ao Eduard Roschmann, não é?
Eduard Roschmann öldü.
O Eduard Roschmann está morto!
Adım Peter Miller, senin adın da Eduard Roschmann.
O meu nome é Peter Miller e o seu é Eduard Roschmann.
Müzik Eduard ARTEMYEV
Música - Eduard ARTEMIEV
Albay Eduard Seibert. Rausch'a çok yakındır. Yoldaşlık örgütünün başında.
Coronel Eduard Seibert, antigo ajudante de Rausch, cérebro da organização Camaradas.
Müzik EDUARD ARTEMYEV
Música - EDUARD ARTEMIEF
Director of Photography Alexander KNYAZHINSKY
Música - Eduard ARTEMIEV
Music by Eduard ARTEMYEV
F. TIUTCHEV e ARSENI TARKOVSKI Som
Edward Ozeryansky, araştırma mühendisi.
Eduard Azerianski, engenheiro de provas.
Edward, Robert, Rudolph..
Eduard, Robert, Rudolf.
Edvard bana evlenme teklifi etti. Büyük bir minnettarlıkla ve sevinçle kabul ettim.
O Eduard pediu-me em casamento, e eu aceitei.
Olof Henrik Edvard Vergerus'i,..
"eu te recebo, Olof Henrik Eduard Vergerus..."
Edvard yüzlerce kez beni ikaz etmişti. İnsanın kendisini fazlalık olarak kabullenmesi kolay değil!
O Eduard repreende-me sempre, mas não é fácil... admitir que nos tornámos dispensáveis.
Saat 6'da sabah duası için Edvard'ın çalışma odasında toplanırız.
Às 6h, rezamos no gabinete de Eduard.
Ve Edvard amcayı.
- Pelo tio Eduard.
ve Edvard amcayı,.. beni ve kardeşimi, kuzenlerimi, amcalarımı, halalarımı,..
- Pelo tio Eduard... pelos nossos primos, pelostios e tias...
İyi geceler, Edvard amca.
- Boa noite, Tio Eduard.
Claus ve ben ilk tanıştığımızda ben gösterişli ve genç Prens Alfred Eduard Friederich Vincenz Martin Maria von Auersberg ile evliydim.
Quando nos conhecemos, eu estava casada com o jovem e fogoso Príncipe Alfred Eduard Friederich Vincenz Martin Maria von Auersberg.
Eduard Raban'ın arkadaşısınız değil mi?
Sei que é amiga de Edward Raban. Sou?
Affedersiniz, Eduard Raban'ı gördünüz mü?
- Viu o Edward Raban? - Não.
Burada Eduard'ı gören var mı?
Alguém viu o Edward?
- Eduard'ı bu gece gördünüz mü?
Viu o Edward esta noite?
Hayır, Eduard'ı bulmaya çalışıyorum.
- Procuro o Edward. Viu-o?
Eduard'ın dairesine uğradım.
Fui ao apartamento do Edward.
Eduard onun yazar olduğunu söyledi.
- O Edward diz que ele é escritor.
Arkadaşım Eduard kayıp.
O meu amigo Edward desapareceu.
İsmi Eduard Raban.
Ele chama-se Edward Raban?
Eduard ve benim iş dışında farklı hayatlarımız vardı.
O Edward e eu tínhamos vidas diferentes fora do escritório.
Eduard'ın, sana faaliyetlerimizden.. bahsettiğinden şüpheliyim.
Duvido que o Edward te tenha falado nas nossas... actividades.
Ve hükmün. Bence Eduard'ın bu konuda tecrübesi vardı.
Edward descobriu o que isso era.
Eduard öldüğü gün Kale'ye çağrılmıştı.
No dia em que morreu, o Edward foi chamado ao Castelo. Sabias disso?
Eduard'ın bir bomba taşıyor olduğu düşüncesiyle şok olduk.
A ideia do Edward ir levar uma bomba, choca-te?
Ve Eduard konuşmamış olmalı. Temasa geçtikleri tek kişi sizdiniz.
Você foi o único que eles contactaram.
İçinizden biri gerçekten Eduard'la Kale'ye gitti mi?
Algum de vocês foi com o Edward ao Castelo? Foi?
Başka birisi yapmadan, Eduard'ın eşyalarını topluyorum.
A arrumar as coisas do Edward, para que mais ninguém o faça.
Artık nedene ihtiyaçları yok! Eduard öldürüldü diye kovdular.
Eles já não precisam de motivos para despedir-me, para matar o Edward...
Bana Eduard'ın bombayı Kale'ye taşırken öldürüldüğünü söylemiştin.
Disseste que o Edward tinha morrido quando tinha uma bomba.
- Eduard?
- Apartamento do Edward.
Eduard Raban.
Sim, Raban.
Eduard evlenmek isterdi.
O Edward queria casar.