Ekler tradutor Português
158 parallel translation
- Çocuğa boyamada ekler misiniz?
Há também a pintura do cabelo da menina.
Cezana beş yıl daha ekler.
São mais 5 anos a juntar à sentença.
Baharat ekler.
Apimentam as coisas.
Fakat baharat ekler.
Mas... apimenta as coisas.
Bir ara durup Mimi'ye özel sandviçini ve ekler pastasını almam lazım.
Tenho que comprar para a Mimi uma sanduiche e um bolo gelado.
Ekmekleri ve brokolileri çok taze. Ekler pastası da var.
Têm uns scones adoráveis, brócolos sem impostos e bolos Eccles fresquinhos.
Yolculara hala ekler pastası alacak zaman olduğu hatırlatılır.
Informam-se os passageiros que terão muito tempo para comprar bolos Eccles.
Onu da faturama ekler misin?
Pões isso na minha conta?
Ekler, Fritz, ekler.
Preposições, Fritz, preposições.
Ekler konusuyla devam edelim.
Vai continuar com essas preposições.
Ekler yapışıp kalmış da.
Está sujo ali em cima.
Al, sana ekler getirmiştim.
Trouxe-te éclairs.
Tekrar ekler misin?
- Sim. Volte a colocar isto.
- Bunu oda hesabıma ekler misiniz?
Pode pôr na conta do meu quarto?
Kahveyle ekler alayım.
- Café e bolos. Um café e um bolo, então.
Umarım bu, bayram neşene neşe ekler.
Eu espero que isso acrescente mais felicidade ao natal.
Ben arkeolog olmak istiyorum. Belki de tarihe yeni bir sayfa ekler ya da paha biçilmez bir hazine keşfedersin.
Gostava de ser arqueólogo. ou descubra um tesouro de valor incalculável.
Beni geri gönderirsen, işi berbat ettin der... borca iki ay, altı ay daha ekler.
Se me manda embora, dirá que estraguei tudo... junta mais dois ou seis meses.
İstediğin kadar havalı Girerim odaya Ve erk ekler ya ayağa kalkar Dizleri üstüne çök er ya da Ve etrafımı sararlar Bir arı k ovanı gibi
Eu entro numa sala, como voce quiser e os homens ficam em pé ou ajoelhados de seguida, eles estao todos em meu torno como um enxame de abelhas
Salona git. Burası çok tehlikeli. Erk ekler merak etti Bende ne bulduklarını
Vai para a sala, isto aqui é muito perigoso nao vejo os que esses homens vem em mim
Kendini mutfakta buluyorsun. Kutu içerisinde ekler görüyorsun ve kendi kendine düşünüyorsun :
foste parar à cozinha, viste um éclair no caixote do lixo e pensaste :
Televizyonda kamera iki kilo ekler.
A televisão aumenta dois quilos e meio.
Bunu da başvuruya ekler misiniz?
Pode pôr isso na candidatura?
Ekler kısmında bulunuyor.
Está estipulado no anexo.
" Ayrıca, Kenny G'yi repertuarına ekler misin?
"Também agradecia que dançasse alguma coisa do Kenny G."
Ekler isteyen var mı?
Alguém quer um churro?
Tuz, biber ekler
Ela adiciona sal, pimenta e maionese...
Bu nutritional ekler kabul edilemez.
para aguçar o seu paladar.
döner dönmez, tüyü ekler ve Matthew'ı bekleriz.
Quando ela chegar, juntamos a pena e procuramos o Mathew.
Sadece kanatlar üzerinde değil, ayrıca boynuna da sarı yamalar ekler, bunu yapmak oldukça zordur halbuki.
E não é só sobre suas asas. Acrescenta manchas amarelas também ao seu pescoço, ainda que sejam mais difíceis de colocar.
Onu da faturaya ekler misiniz, lütfen?
Pode pô-la na conta?
Ölen kız, Michelle'in ailesine çiçek yolladığında benim adımı da ekler misin? Sağol, çok takdire geçer.
Quando mandares flores àquela rapariga morta à família da Michelle podes incluir o meu nome?
Annie, olabildiğince hızlı bir şekilde şehir merkezine gitmeni Southern Cross restoranını bulup bana alabildiğin kadar karamelli ekler almanı rica ediyorum.
Annie, preciso que vás o mais depressa possível à baixa, a um restaurante chamado "Southern Cross" e tragas tantos éclairs de caramelo quanto possível.
Tarihsel bilgi, kadınları haremine ekler.
Historicamente, ele leva as mulheres para um harém.
Çikolatalı ekler çöreğin adı mıydı, yoksa dansçının mı?
Éclaire de Chocolate era o nome de um donut ou um dos artistas?
Senin en sevdiğin yemek ne? Ekler.
- Qual é sua comida favorita?
- Benimkine ekler misiniz, lütfen?
- 5 dólares e 26. - Junte à minha conta.
16-A'dan gelen bakiyeyi ekler, sonra 2-B'dekini hesaptan düşersek.
Transportar valor do impresso 16-A e deduzir a linha 2-B.
Larry, çöpteki ekler pastayı alıp yiyordu.
Larry, ele comeu éclairs do caixote do lixo!
John Stewart ve çikolatalı ekler.
O Jon Stewart e "éclairs de chocolate".
Biraz karakter ekler.
Dá-lhes carácter.
O ekler pastasını yiyecek misin?
Vais comer esse éclair?
Ekler pastası gibi hani, ya da hayvanat bahçesinde bir gün gibi.
Como um éclair ou... um dia no jardim zoológico.
İnşallah ekler de getirmişsinizdir.
- É bom que haja aqui éclairs.
Çalışkan yurttaşlar topluluğuna birkaç duyarlı insan biraz fındık fıstık ekler son olarak ailelerimizin sevgi ve desteğini katarız.
Pega-se em cidadãos empreendedores... junta-se alguns filantropos com algumas nozes à mistura e polvilha-se com o amor das nossas famílias.
Belki de daha çok ekler yemelisin,
Talvez devesses comer mais doces.
Karşılığında bir ekler isterim.
Em troca, eu quero um eclair
- Ekler bölümüne doğru beni takip et.
- Segue-me até ao anexo.
Ve fazladan kafein ekler misin?
Podes pôr um pouco mais de cafeína?
- Lütfen bunu ekler misin?
Pode ser importante.
Bu ekler pastada bir milyon kalori var.
Isto tem um milhão de calorias.