Elders tradutor Português
122 parallel translation
İki gün içinde Büyükelçi Kosh gelecek.
- Desculpa, Lenonn. A casta dos Elders já tomaram a decisão.
Çok kalın dosyalar hem de. Ama içlerinde hiçbir şey yok.
Se tu fores sobre as cabeças dos Elders arriscas a ofende-los.
Ben Elders ile kontrol etmek istiyorsanız, onlar bizim masum hakkında bildiklerini bakın.
Quero ir falar com os Anciãos, ver o que eles sabem sobre o inocente.
The Elders onaylamak ya da Ölüm Miles istiyor inkar olmaz Yani, Temelde bir onay olarak o aldı.
Estás limitado, meu rapaz, a um colchão macio e a almofadas fofas. Os Anciãos não podiam confirmar nem negar que a Morte quer o Miles. Por isso, tomei isso como uma confirmação.
Elders o zaman dalgalanma kullanılan düşünüyorum.
Os Anciãos acham que ele usou uma onda de tempo.
, Son dakika bir biri "bu sabırsızlanıyorum" atamaları Ben Elders kadar bateri korkuyordu oldu.
Estava com medo de que os Anciãos te tivessem dado uma tarefa das que não podem esperar no último minuto.
Peki, Elders mizah duygularını tanınan tam değildir.
Os Anciãos não são conhecidos pelo seu sentido de humor.
- Elders istiyoruz Paige kendisi için dinlenme anlamaya.
- Porque os Anciãos querem que a Paige descubra o resto por si própria.
Elders emin değildir.
Os Anciãos não têm a certeza.
Elders onu kayıp parça varsa, neden aniden Paige onu bulabilirsiniz düşünüyorsunuz?
Se os próprios Anciãos o perderam, porque é que eles de repente acham que a Paige o consegue encontrar?
Peki, Elders Paige yetenekleri tam inanç var.
Bom, os Anciãos têm total fé nas habilidades da Paige.
Ben Elders sonunda beni buldu inanamıyorum, bir acemi ile, az.
Não acredito que os Anciãos me tenham finalmente localizado através de uma novata.
Ben Elders benden sonra bir acemi gönderdi inanamıyorum.
Não acredito que os Anciãos tenham mandado uma caloira atrás de mim.
Peki, ben Elders bana palan inanamıyorum benim ilk şarj olarak bir huysuz yaşlı sarhoş ile.
E eu não acredito que os Anciãos me tenham encarregado de um velho bêbado rabugento, como meu primeiro protegido.
Elders biri korumak için beni gönderdi.
- sem me dizer quem ele era.
- The Elders size yardımcı olmak için çalışıyoruz.
- Os Anciãos estão a tentar ajudar-te.
Elders beni kurma.
Os Anciãos a tramarem-me.
Yüzden ölmek izlemek Gerçekten Elders sen ve Paige araya getirdi düşünüyorum
Achas mesmo que os Anciãos te juntariam à Paige novamente para que ela te pudesse ver morrer?
Tüm insanlar ki, Elders savunmak.
Ainda por cima tu, a defender os Anciãos.
O bir kayıp nedenidir çünkü başkaları üzerinde piyon kapalı yapamadım Bakalım, belki Elders onu bana verdi.
Vejamos, talvez os Anciãos mo tenham dado a mim, porque ele é uma causa perdida que eles não conseguiram dar a mais ninguém.
Tamam. Onunla çalışmaktan Belki Elders gerçekten bir şeyler öğrenmek istiyorum düşündüm.
Talvez os Anciãos tenham passado que aprenderias alguma coisa trabalhando com ele.
Biz Elders öğrenmek istiyorsunuz korkuyor vardı.
Receávamos que os Anciãos descobrissem.
Sanırım Elders sonuçta daha iyi biliyordu.
Parece que afinal os Anciãos tinham razão.
Los Angeles'taki Elder'lardan biri misiniz?
Los Ang... É um dos Elders de Los Angeles?
Bunu anlamaya kadar En azından Elders güvenli olacak.
Ao menos, ele vai ficar a salvo com os Anciãos até conseguirmos resolver isto.
Daha iyi bildikleri görmek için Elders ile kontrol giderdim
É melhor ir falar com os Anciãos para ver se eles sabem
Bu beni denemek ve cezbetmek için Elders bazı topal girişimi ise, bak, bunu unutabilirsiniz.
Olha, se esta é alguma tentativa dos Anciãos para me conseguirem de volta, esquece. Diz-lhes para se irem catar.
Sen gittikten sonra, gitti ve Elders ile kontrol.
Depois de te ires embora, fui falar com os Anciãos.
Elders bana Charmed Ones yeniden yapmak gerekli fark edince, o aptal kural dışarı attı.
Quando os Anciãos se deram conta de que precisavam de mim para refazer as Encantadas, eliminaram essa regra estúpida.
The Elders hatırlıyorum, ne bu yaptı?
Foram os Anciãos, lembras-te?
Söyleme, Elders veya kurallar hakkında bir şey söyleme, çünkü ne var biliyor musun?
Não digas isso. Não digas nada sobre Anciãos ou regras, porque sabes que mais? Ele é teu filho, Leo.
Meraktan dışında, iblis bebekler vanquishing üzerinde Elders'politikası nedir?
Só por curiosidade, que é que os Anciãos acham de destruir bebés demónios?
Biz sadece Elders için konuşurken döndüm.
Voltamos agora e falamos com os Anciãos.
Sürekli işe yaramaz Elders Freaking.
Raio de Anciãos sempre inúteis.
Kötü şans tuhaf bir dize son zamanlarda ve şeytanlar üstünlük alıyorsanız Elders iyi geçiyor edilmiştir söylüyorlar.
Os Anciãos dizem que o Bem tem passado por uma curiosa onda de azar ultimamente e os demónios estão a ganhar vantagem.
Bu Elders endişe ne muhtemelen.
Deve ser com isso que os Anciãos estão preocupados.
Ben babalık izni için Elders sorulan nedeni budur.
Foi por isso que pedi aos Anciãos uma licença paterna.
L gece Elders ile bir işitme düzenlenmiştir.
Convoquei uma audiência com os Anciãos esta noite.
Bu yüzden neredeyse Elders ile benim işitme zamanı geldi.
Já está quase na hora da minha audiência com os Anciãos.
- Bu Elders mi?
- São os Anciãos?
- Hayır, Elders değildir.
- Não, não são os Anciãos.
Elders gidin.
Que fales com os Anciãos.
- Elders söylediklerine dayanarak, ben Hayalinizdeki önsezi çok gerçek olduğunu düşünüyorum.
- Baseado nos que os Anciãos disseram, acho que essa tua premonição no sonho foi bem real.
Tamam, ben diğer Elders ile kontrol gidecek tahmin ve bildiklerini bakın.
Vou falar com os outros Anciãos para ver o que eles sabem.
- Diğer Elders göre, o sadece gerçekten için yapılmıştı kişiye onu geçmek gerekiyordu.
- De acordo com os outros Anciãos, ela estava apenas destinada a dá-la a quem ela estava destinada.
Ben Elders tarafından atandı.
Eu fui-vos atribuído pelos Anciãos.
Her neyse, Elders o olmuştur olduğunu düşünüyorum... kaçırdı.
Enfim, os Anciãos acham que ele foi... Raptado.
Biz onları katılmak için terk ettiğinden beri Elders ondan duymadım öğrendim.
Descobrimos que os Anciãos não têm notícias dele desde que ele partiu.
Ben, sadece Elders kadar bırakın, tamam söylüyorum?
Estou a dizer-vos. Deixem isso para os Anciãos, está bem?
Ben Elders doldurun yapacağım ve ne yapmak istediğinizi görmek.
Eu vou contar isso aos Anciãos, e ver o que eles podem fazer.
Zaten Leo bu konuda Elders soran var.
Já pedi ao Leo para perguntar aos Anciãos sobre isso.