Elena tradutor Português
4,453 parallel translation
Elena'yı görüş alanından kovduğunu duydum.
Ouvi dizer que desterraste a Elena da tua vista.
Kayıplarda bir sen varsın ve Elena ile Stefan'ın nerede olduğunu bilmiyorum.
És a única com quem posso contar, e não sei onde estão a Elena e o Stefan.
Muhtemelen Elena'nın psikoloji kitabında bununla ilgili bir bölüm vardır.
Deve haver um capítulo no livro de psicologia da Elena acerca disso.
Elena'yı aldı.
Ele levou a Elena.
Ama Elena'yı incitme, olur mu?
Mas não magoes a Elena, está bem?
Elena!
Elena!
Damon, Enzo'nun kasabadan ayrıldığını sanıyor.
- Ouve, Elena, o Damon pensa que o Enzo saiu da cidade.
Elena'yı kontrole gittim.
Já fui ver a Elena.
Ve Elena ve benim peşime düşecekler, şimdi olduğu gibi.
E podem vir atrás de mim e da Elena hoje, quem diz hoje, agora.
Biz onları bulmadan onlar Elena ve Stefan'ı bulacak.
Encontrarão o Stefan e a Elena muito antes de os encontrarmos.
Caroline'ni babasının kulübesine üçümüz sıkışmak zorundaydık çünkü ben senin en yakın arkadaşını öldürdüm ve Elena bu sırrı benim için saklıyor. "falan mı? " Hayır, Damon.
" Não, Damon.
Az kalsın seni öldürüyordu, Elena, bu yüzden onun peşine düşeceğim bir anlamda ona biraz akıl kamçılayacağım ona bizzat özür dileteceğim, tamam mı?
Ele quase te matou, Elena, por isso vou caçá-lo... Vou meter algum juízo nele e obrigá-lo a pedir-te desculpa em pessoa, está bem?
Elena, Enzo'nun tam olarak istediği de bu zaten.
Elena, é exactamente isto que o Enzo queria.
Stefan ve Elena'nın biraz şey olduklarını... Bilirsin işte. Hayır.
Bem, não achas que o Stefan e a Elena têm andado um pouco... estás a ver?
Biliyor musun, sen söyleyince anladım... Elena'nın ağzı ben Enzo'yu getirene kadar sıkıydı.
Sabes, agora que falas nisso, a Elena ficou reservada quando lhe falei no Enzo.
Stefan ve Elena'yı diyorum.
Refiro-me ao Stefan e à Elena.
Elena söyledi.
Tu mataste-o. - A Elena contou-me.
Enzo eğer Elena'yı öldürmek isteseydi boğulması işe yaramazdı.
Se o Enzo quisesse matar a Elena, afogá-la não iria resultar.
Elena'nın boğulması dikkat dağıtmak içindi.
Afogar a Elena era apenas uma distracção.
Sen ve Elena'yı saklayabilecek tek kişi o.
Ele é o único que pode esconder-te e à Elena.
Sadece Elena'ya daha çok güvendiğin için anlıyorum.
Não, apenas confias mais na Elena.
Çünkü sen haklıydın, Elena.
Porque tinhas razão, Elena.
Eğer Markos'un Stefan ve Elena'yı nereye götürdüğünü biliyorsan bize söylemelisin.
Se sabe para onde o Markos levou o Stefan e a Elena, deve dizer.
Elena'yı sincap katline ortak mı ettin?
Fizeste a Elena participar num massacre de esquilos?
Stefan ve Elena'yı gezginlerden uzak tutman gerekiyordu. Ama sen resmen onları tabağa koyup önlerine sundun.
Era a tua função teres escondido o de Stefan e a Elena dos Viajantes, e praticamente entregaste-os numa bandeja de prata.
Stefan ile Elena'yı öldürmek zorundayız.
Temos de matar o Stefan e a Elena.
Neden hepimize bir iyilik yapıp Elena ile tekrar çıkmaya başlamıyorsun?
Porque não nos fazes um favor e começas a namorar com a Elena?
Senin bu değer vermek için fazla havalıyım tavırların eskimeye başlıyor ve bu tavırlarının Elena'yla bir ilgisi olmadığına inanmamı hiç bekleme.
Essa mania de achares que és demasiado fixe para te preocupares está a ficar gasta. E não penses que acredito que esse teu mau humor não tem nada a ver com a Elena.
Elena!
Elena, olá!
Elena, seni ilk gördüğümden beri geleceğimizi görüyorum.
Elena, vi-o desde o primeiro momento em que te vi.
Hayır, olmaz. O iş öyle yürümüyor Elena.
Não é assim que funciona, Elena.
- Hadi.
- Vai, Elena.
Çık buradan Elena.
Sai daqui. - Vai.
- Elena!
Elena!
Öyle herhangi biri tarafından değil, senin tarafından Elena Gilbert tarafından sevildiğimi bilerek ölmek başarıyla yaşanmış bir hayatın örneğidir.
O facto de poder morrer sabendo que fui amado, não por uma pessoa qualquer, mas por ti, Elena Gilbert, é o epílogo de uma vida preenchida.
Seni seviyorum Elena.
Amo-te, Elena.
Yani Elena'ya iyi bak.
Por isso... Toma conta da Elena.
Bebekler Elena!
Os bebés, Elena!
Hoşça kal Elena.
Adeus, Elena.
Elena nerede?
Onde está a Elena?
Elena bugün yok.
A Elena não está cá hoje.
- Anne, Elena bu.
- Mãe, é a Elena.
Anneciğim, babam nerede? Elena...
Mamá, onde está papá?
Dün bir telefon konuşması bizi bu kadına yönlendirdi, Elena Markov.
Mas ontem interceptamos uma chamada que nos levou a esta mulher... Elena Markov.
Sonra bu sabah, Elena şebekeden bir mesaj daha aldı.
E então, hoje de manhã, ela recebeu um SMS do cartel.
Elena.
Elena.
Stefan, bunu yapabilir miyim ben... Bak Elena.
- Stefan, não sei se posso...
Çünkü Elena'ya bir şey saldırdı.
- Alguém atacou a Elena.
- Elena.
- Elena.
Elena nerede?
- Onde está a Elena?
Bugün buradan ayrılıyorsunuz.
Elena...