English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ E ] / Ellenor

Ellenor tradutor Português

44 parallel translation
- Sen hemşirelik yaptın Ellenor.
- Já foste enfermeira.
Ellenor?
Ellenor? !
Ellenor.
Ellenor!
Ellenor...
Ellenor...
Ellenor, adam müvekkil.
- Ellenor, ele é o cliente.
Ellenor, Allah aşkına, jüri ile iletişim olduysa direk yargıca gidersin.
Ellenor, por amor de Deus! Se há contacto com um jurado, tem de se falar logo com o juiz!
Ellenor'un dediğini duydun mu?
Ouviste o que a Ellenor disse?
İyi. - Ellenor?
- Tudo bem.
Bak, hadi başlayalım.
- Ellenor... Bem, comecemos.
Ellenor?
Ellenor...
Yapma, Ellenor Frutt'ı tanırsın. Dürüst bir avukattır. Lindsay Dole da.
Sabe que a Ellenor Frutt e a Lindsay Dole são advogadas honestas.
İyi geceler Ellenor.
- Boa noite, Ellenor.
Ellenor Frutt ve Lindsay Dole hatalıydılar. Tartışmasız. Ama barodan ihraçla karşılaşmak...
Ellenor Frutt e Lindsay Dole procederam mal, sem dúvida, mas serem expulsas da Ordem é uma injustiça ainda maior.
Diyeceğin bir şey mi var, Ellenor? Bir şey mi var?
Tens alguma coisa para me dizer, Ellenor?
Ellenor!
Ellenor!
Ellenor, bunda yanlış bir şey yok.
Ellenor, não tem nada de mal.
Ellenor'a söyle katibe gitmek iyi denemeydi.
E diga à Ellenor que a ideia de falar com o escrivão foi boa.
Ellenor, Emerson Ray'i hazırla.
Ellenor, prepara o Emerson Ray.
Ellenor, sen çok güzel bir kadınsın.
Ellenor, és uma mulher muito bonita.
- Ellenor?
- Ellenor?
Ellenor güzel. Sana ihtiyacım var.
Ellenor, preciso de ti.
Ellenor, bunu yapmaya hiç hakkın yoktu.
Ellenor, não tinhas o direito de fazer isso.
Savunma savunmadır Ellenor.
Uma defesa é uma defesa, Ellenor.
Mahkemeye gidiyorum ve şu Ellenor denen kadın geliyor.
Apareço no tribunal. E sai-me esta mulher, Ellenor?
Ellenor, tutuklayan polisin çok dürüst biri olduğunu söylüyor.
A Ellenor diz que o polícia que a prendeu não poderá ser mais honesto.
Her hafta maaş alamam diye beklemem gerekmeyecek mi? - Diyeceğin bir şey mi var Ellenor? Bir şey mi var?
Terei de enfrentar a ideia de não receber o meu cheque de vencimento?
Davanın dışına çıkmayalım.
Tens alguma coisa para dizer, Ellenor? Tens? Vamo-nos cingir ao caso.
Kafamla dalga geçme Ellenor.
Não gozes com a minha cabeça.
Bilgisayar bana lazım Ellenor.
- Preciso do computador, Ellenor.
Ellenor davalarımın bazılarını kontrol edebilirsin makineye el koyacaksan.
Podes procurar os meus casos, se vais ficar aí agarrada.
- Yapma Ellenor.
- Vamos, Ellenor.
- Bitti Ellenor.
- Acabou, Ellenor.
Ellenor.
Ellenor.
Ellenor.
- Ellenor.
Ellenor?
Ellenor?
Bir sakin olursan Ellenor, neden sakin olmalısın söyleyeceğim.
Se te acalmares, Ellenor, digo-te porque deves acalmar-te.
- Ellenor.
- Ellenor.
Yolun açık olsun Ellenor.
Desejo-lhe tudo de bom.
Ve, sana da şerefe Ellenor.
E parabéns também, Ellenor.
Ellenor'u çalmam lazım.
Tenho de levar a Ellenor.
Evet, teşekkürler Jimmy, ama Ellenor bunda daha bilgili.
Obrigado, Jimmy, mas a Ellenor está mais dentro do assunto.
Ellenor ile Amerika Birleşik Devletlerini düşünüyorduk.
Eu e a Ellenor estávamos a pensar nos Estados Unidos.
Kapa çeneni, Ellenor.
Cala-te, Ellenor.
Ellenor Frutt.
Ellenor Frutt.
ellen 595

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]