Embassy tradutor Português
31 parallel translation
- Embassy Arms.
- O "Armas da Embaixada".
Embassy Arms apartmanının kapıcısını bağlayın.
Ligue-me ao porteiro dos prédio "Armas da Embaixada".
Escort Embassy'den özel istek.
Encomenda especial da Escort Embassy.
- Kaptan, Dünya'daki Minbari elçiliğinin bir temsilcisi sizinle görüşmek istiyor.
- Sim. - Capitão, temos um rep da Embaixada Minbari Embassy na Terra pedindo para falar consigo.
- You Ieft the embassy out on a Iimb.
Deixou a Embaixada em apuros.
The embassy out on a Iimb?
Sem opções! A Embaixada? !
Benzeri protestolar, Pekin ABD Büyükelçiliği önünde yapılan gibi birçoklarının BM Ticaret anlaşmasının başlamadan biteceğine inanmasına yol açıyor.
Protests like this one at the U.S. Embassy in Beijing are causing many to believe fizeram com que muitos acreditem que o acordo das Nações Unidas vai acabar antes mesmo de entrar em vigor.
- Bir paket Embassy, lütfen.
- Um maço de Embassy, por favor.
Londra'da. Embassy'deydim.
A Londres, ao Embassy.
Eve dönmemize yardım etmesi için American Embassy'yi bulmalıyız.
Temos de encontrar a embaixada americana para nos ajudar a ir para casa.
Ufak bir çocukken gelirdi dükkanıma şekerler ve abur cubur almak için ve de Embassy Number One sigaralarından almak için.
Ele vem à minha loja desde que era um pequeno rapaz para comprar doces, bebidas e cigarros "Embassy Number One"
Hemen oraya geri dön ve Madam Muck'a.. .. bir paket Embassy Regal istediğini söyle.
Volte lá e fale para a Madame Muck... que você quer um pacote de Embassy Regal.
Bir paket Embassy Regal.
20 Embassy Regal.
Anahtar, Embassy Striptiz kulübünün soyunma odasına aitmiş.
Vimos as chaves do quarto e levamo-las ao clube de stripper. Tua vez.
Bunlar Embassy'deki adamları döverken mi oldu yoksa kız arkadaşını döverken mi?
A bater na sua namorada? Eu não acho que aceitasse assim tão bem o seu estilo de vida.
Ben Embassy Oteli'nde Tony'yleyim.
Vou estar com o Tony no Hotel Embassy.
- Niye Embassy dedi peki?
- Porque é que ele disse Embassy?
45 dakikalık bir aran var, sonra Senatör Kennedy'yi Elçilik Salonu'nda takdim edeceksin.
Terás um descanso de 45 minutos, depois apresentarás o Senador Kennedy no salão de festas Embassy.
Senatörün Elçilik Salonu'ndaki konuşmasından sonra, Eyalet Odası'nda özel bir basın toplantısı olacak.
Depois do discurso do senador no salão de festas Embassy, haverá uma conferência de imprensa privada no Salão colonial.
Anne, bak, herkes burada bir oda tutuyor, tamam mı?
Mãe, toda a gente terá um quarto nas Suites Embassy, está bem?
Embassy Suitleri'ni hiç duymadınız, değil mi?
Nunca ouviriam isto na Embassy Suits, pois não?
Saat 8 : 00'de, Embassy'de
08 : 00 na Embaixada?
Embassy Suite'te bile öylesi yoktur.
Isso não rola no Embassy Suites.
Bu arada, Madeleine Allsopp Embassy'ye davet istemişti beni.
A Madeleine Allsopp convidou-me a ir ao Embassy com uns amigos dela, depois.
Evet ama oraya gitmek için takdim edilmek gerekmiyor.
Mas não tenho de ser apresentada para ir ao Embassy Club.
- Birkaç kişi birlikte Embassy'ye gideceğiz.
Alguns de nós vão até ao Embassy mais tarde. Que divertido.
Öncelikle benden istediğin herhangi bir şey olursa ne olursa olsun, Embassy Suitleri'nde kalıyor olacağım.
Se precisares alguma coisa de mim, do que quer que seja, estarei a dormir no quarto de hóspedes.
♪ Covert Affairs 05x06 ♪ Embassy Row
Agente Dupla - S05E06 Embassy Row
Embassy Ball'daki gazeteci arkadaşın.
A tua amiga jornalista do baile da embaixada.
Embassy striptiz kulübü güvenlik görevlisi.
Era segurança no strip club.
Dark Angel, Titus, Undeclared Action, That Eighties Show Wonderfalls, Fastlane, Andy Richter Controls the Universe Skin, Girls Club, Cracking Up The Pitts, Firefly, Get Real Freakylinks, Wanda at Large, Costello, The Lone Gunmen A Minute with Stan Hooper, Normal Ohio, Pasadena Harsh Realm, Keen Eddie, The Street, American Embassy Cedric the Entertainer, The Tick, Louie ve Greg the Bunny gibi.
"Undeclared", "Action", "That 80's Show", "Wonder Falls", "Fast Lane", "Andy Richter Controls the Universe", "Skin", "Girls Club", "Cracking Up"