Emerald tradutor Português
205 parallel translation
Emerald Bay'a gelince sağa sap.
Lake Tahoe. Na casa ã direita em Emerald Bay.
Emerald Kulüpte çalışıyordu.
Trabalhou no Clube Emerald.
Honolulu'da Emerald Kulüp'te çalışman.
Teres trabalhado naquele Clube Emerald, em Honolulu.
Emerald'ı bilirim!
Eu conheço o Emerald!
Emerald House'ta bana, burada kiralık odanız olduğu söylendi.
Disseram-me que aqui havia um quarto para alugar.
Emerald Garden denilen ünü kötü bir yerde.
Até que passa todas as noites num lugar sórdido chamado...
Emerald Point ve Hart to Hart iyi olanlar.
No "Emerald Pointand" e no "Hart to Hart", que foi muito bom.
Emerald Key'in 12 mil güneydoğusunda.
12 milhas a sudoeste de Emerald Key.
Tanrı aşkına, Emerald.
Disse que você e a Laura não eram propriamente amigas.
Jade sayesinde, Jared kendini öldürmekten vazgeçti ve Towers'ı Emerald yerine Jade'e bıraktı.
As mulheres... trabalham lá.
Emerald bunu biliyor ve şimdi de Chet'i baştan çıkartıyor, böylece vasiyeti yok edecek.
A Laura trabalhava lá? Não sei.
Montana Jared'i öldürmeyi planlıyor böylece Towers, Emerald'la ona kalacak.
A Laura trabalhava no armazém do meu pai. - Na Horne's? - Ele deu-lhe o nome dele.
Bence Emerald ona kazık atacak ve o da henüz bunu bilmiyor.
E onde, no armazém Horne's?
Tanrı aşkına, Emerald.
Por amor de Deus, Esmeralda.
Jade sayesinde, Jared kendini öldürmekten vazgeçti ve Towers'ı Emerald yerine Jade'e bıraktı.
Graças à Jade, o Jared decidiu não se matar, e vai deixar as Torres à Jade e não à Esmeralda.
Emerald bunu biliyor ve şimdi de Chet'i baştan çıkartıyor, böylece vasiyeti yok edecek.
A Esmeralda sabe e está a seduzir o Chet para poder destruir o testamento.
Montana Jared'i öldürmeyi planlıyor böylece Towers, Emerald'la ona kalacak.
O Montana quer matar o Jared para que as Torres fiquem para ele e a Esmeralda.
Bence Emerald ona kazık atacak ve o da henüz bunu bilmiyor.
Acho que ela o vai atraiçoar e ele ainda não sabe.
Başrolde Martin Hadley, Chet rolünde... Selena Swift, Emerald ve Jade rolünde...
Com Martin Hadley no papel de Chet Selena Swift como Esmeralda e Jade Evan St.
Benim sevgili kızım Jade... ve Emerald.
Minha querida filha Jade... e Esmeralda.
Emerald Bay salonunun nerede olduğunu söyler misin?
Indica-me a sala Esmeralda?
Schillinger Emerald City'e döndü.
O Schillinger voltou a Emerald City.
Emerald City'e kaçak mal soktuğuna dair söylentiler var.
Corre o boato de que andas a trazer contrabando para Emerald City.
Tüm bu Emerald City saçmalığı.
Por causa de toda esta treta de Emerald City.
Emerald City senin doğum günü hediyen mi?
Emerald City é a sua festa de aniversário?
Emerald City...
Emerald City.
Beyler, hepinizi birden deliğe atamam, çünkü hücreler ağzına kadar dolu. Sizi Emerald City'e de aldıramam çünkü Oz'daki bütün koğuşlar da dolu.
Não posso pôr-vos a todos na solitária, porque ela está ocupada e não posso transferir-vos para fora de Emerald City, porque todas as celas em Oz também estão cheias.
Beecher yakında hücreden çıkıyor ve ikinizi birden Em City'de tutamayacağım gayet açık, kimin kalacağına karar vermeye çalışıyorum.
O Beecher não tardará a sair da solitária e é óbvio que não posso ter-vos a ambos em Emerald City, por isso, estou a tentar decidir quem fica. Ora vejamos.
Emerald City'nin ardındaki temel düşünce gözlerimizi kimseden ayırmamamızdır.
O conceito por detrás de Emerald City é não perdermos ninguém de vista.
Bazıları buna Emerald City diyorlar.
Algumas pessoas chamam-lhe Emerald City.
Emerald City'de kurallarımız vardır, Oz'un herhangi bir yerinde olanlardan daha çok kurallar.
A Emerald City tem regras, tem mais regras do que qualquer outro local de Oz.
Emerald City'de yaşadığına dair bazı söylentiler duyuyorum. Sahayı hiç terk etmediğini, artık evine gitmediğini.
Ouvi dizer que tens vivido em Emerald City, que nunca sais de cá, que já nem vais a casa.
Buraya getireceğimi nerden çıkarttın?
Porque achas que o vou trazer para Emerald City?
Emerald City'deki rutine alışman için Kareem sana yardımcı olacak.
O Kareem vai ajudar-te a habituares-te à rotina de Emerald City.
Eh, Keane Em City'de kalıyor.
Bem, Keane vive em Emerald City.
Hey, Ray, bilmek istiyordun, Miguel Alvarez'in Em City'ye transfer kâğıtlarını imzaladım.
Ei, Ray, você queria saber, eu já assinei os documentos que transferem Miguel Alvarez para Emerald City.
Gen Pop'dan Emerald City'ye gidebilecek kadar güçlü bağlantıları olan kişi.
O mesmo sujeito que tem conexões suficientes para adquirir uma passagem para Emerald City.
Tamam. Birçok kişi Emerald City'i tekrar açamayacağımızı düşünüyordu ama nerdeyse bir sene sonra bir sürü politik numarayla, kendimizi zorlayarak ve Müdürün desteğiyle, işte buradayız.
Houve muita gente a pensar que nunca reabriríamos Emerald City, mas após quase um ano, muita politiquice, alarido e algum apoio do director, estamos aqui.
Neden hala Emerald City'nin işe yarayacağını düşünüyorsun?
Porque é que acha que Emerald City ainda vai funcionar?
Emerald City Konseyinin ilk toplantısını başlatıyorum.
Dou abertura a esta primeira reunião do conselho de Emerald City.
Bizim de Emerald City'de aynı talebimiz olacak.
O mesmo se vai aplicar a Emerald City.
Emerald City'den Ryan'ı tanıyorum.
Conheço o Ryan de Emerald City.
Emerald City mi, o ne?
Emerald City? O que é isso?
Em City'i görmek ister misin?
Quer ver Emerald City?
McManus, kardeşimi Em City'e transfer etmeni istiyorum.
Quero que translade a meu irmão a Emerald City, McManus.
Emerald City'e gidecekler için, kurallarımız var,
Aos que irão a Cidade Esmeralda, temos regras.
Tamam, Em City'e gidecek olanlara destekçiler verilecek.
Bem, a aqueles de vocês que irão a Emerald City lhes atribuirá um padrinho.
Em City'den başka bir birime transfer olmanı istiyorum.
Quero sua transferência de Emerald City a outra seção.
Emerald City'de değil.
Ele não está em Emerald City.
Hey, artık Em City'de olmaman senin çevirdiğin işleri umursamadığım anlamına gelmiyor.
Embora não siga em Emerald City, ainda me preocupa o que te ocorre.
Emerald Isle İtfaiyesi.
Ilha Esmeralda.