Emily tradutor Português
8,412 parallel translation
Emily, şuan büyüdüğümü hissediyorum.
Emily, esta noite estou a expandir-me.
Emily benimle gelmek istermisin? - Olur.
Emily, queres ir comigo?
Emily'nin birlikte olduğunu kişinin sadece ben olduğumu biliyor muydun?
Eu sou o único homem com quem a Emily alguma vez esteve.
Emily, Bir yudum ister misin?
Emily? Queres um copo?
Emily ve bende kanka oluruz.Sence de öyle olmaz mı?
Eu e a Emily também vamos ser amigos. Não achas?
Yapma Emily.
Por favor, Emily.
- Sıradaki biz miyiz?
Desculpa. - Emily.
Los Angeles'daki Jim Pierce daha bugün başladı ve Kuzey Carolina'dan Emily Will onu aramanı istiyor.
Jim Pierce em Los Angeles só começou hoje... E Emily Will em North Carolina quer que lhe ligues.
İnternette araştırma yaptım.
- Emily Wil Tenho vindo a fazer pesquisa na Internet. - Examinadora de docummentos -
Emily Will hala inceliyor.
Emily Will ainda estou a trabalhar.
Emily Will'den bir mail aldım.
Bem, eu só tenho um e-mail de Emily Will num dos exeminadores.
-... Emily de ona uyacağını söyledi.
Emily disse que iria adiar.
Evet, ama Matley daktilolarda olduğunu söyledi... -... ve Emily de onun sözünü kabul etti.
Sim, mas o Matley disse que ela os tinha, mas passou a decisão para ele.
Emily Will ve Linda James'e.
Emily Will e Linda James.
Şimdi Proctor için mi çalışıyorsun, Emily?
Trabalhas para o Proctor?
Emily.
Emily.
- Kai, ben Emily.
- Kai, é a Emily.
Teşekkürler, Emily.
Obrigado, Emily.
Adı "Emily mi Tarçın mı?".
Chama-se "Emily ou Cinnamon".
Tamam, kiminle konuşuyor? Emily mi Tarçın mı?
Certo, para quem ele falou, "Emily ou Cinnamon" :
Tamam. Emily mi Tarçın mı?
Certo, "Emily ou Cinnamon?" :
Bunu Emily'ye söylerken duymuştum.
Ouvi dizeres isso à Emily.
"Emily mi Tarçın mı?" ya ne dersiniz?
Que tal "Emily ou Cinnamon"?
Tamam, bir oy Emily'ye bir oy da Tarçın'a.
Um voto para a Emily, e um para a Cinnamon.
- Emily'nin duyguları mı?
Os sentimentos da Emily?
- Evet, Emily'nin.
Sim, da Emily. - Fixe!
Tamam, "Emily mi Tarçın mı?" ya geri dönüyoruz.
Beleza, de volta ao "Emily ou Cinnamon".
Emily de yemekte bize katılabilir mi?
Olá, pessoal. Emily, podes almoçar connosco?
Raj, Emily üzerinde böyle bir deney dener miydin?
Raj, fazias uma experiência dessas com a Emily?
Emily hastaneye döndü. Onun evinde takılıyorum öyle.
A Emily foi ao hospital, estou a matar o tempo na casa dela.
Emily'nin komodinini kapatamıyorum.
Não consigo fechar a cómoda da Emily.
Raj, Emily'nin çekmecelerini karıştırırken birini kırdı.
O Raj estava a bisbilhotar as gavetas da Emily e partiu uma.
- Emily'nin gözlerine.
Nos olhos da Emily.
Emily'nin beklenmedik yönleri olduğunu fark ettiniz mi hiç?
Vocês já perceberam que a Emily tem uns gostos um pouco estranhos?
Emily bir insan.
A Emily é uma pessoa.
Merhaba, Emily Lotus'a ulaştınız.
Olá, ligou para Emily Lotus.
- Güzel görünüyorsun, Emily.
Estás linda, Emily.
- Emily.
- Emily.
- Tanrım, Emily lütfen.
Emily, por favor.
Emily?
Emily?
Ben Emily kadar mutfakta iyi değilimdir.
Não é como se a Emily fosse uma estranha na cozinha.
Hayır, Emily, zaten mahvolmuşsan daha fazla saptıramazsın.
Não estou a enlouquecer, Emily, eu já estou louca!
Ben de ona Aria ve Emily'ye söylememesi için yalvardım.
E eu tive de lhe implorar para ela não contar à Aria e à Emily.
Emily, sence de birini... arayalım mı?
Emily, não devíamos de pedir ajuda a alguém?
Endişelenmene gerek yok, Emily.
- Não é nada do outro mundo, Emily.
Ya sen Emily?
Então e tu, Emily?
- Emily.
- Desculpa.
Emily Will.
Emily Will.
Emily.
Emily!
Emily'nin mesaisinin bitmesine az kaldı.
A Emily sai do trabalho daqui a pouco.
Pardon, hadi başla Emily.
Podes começar, Emily.