Emp tradutor Português
202 parallel translation
- EMP çalıştırılıyor - Güvenlik sistemleri göçertilecek
Activar o impulso electromagnético para desarmar os sistemas de segurança.
Gaz şirketinin işlerinin bitmesi gerek.
- Preciso da confirmação da Emp. do gás.
EMP parazitinden dolayı doğrulayamadık. EMP : Elektromanyetik Radyasyon
Impossível determinar devido à interferência do EMP.
Bu bir EMDA.
Isso é EMP.
Patlatıldıklarında her uydu büyük bir elektromanyetik darbe oluşturuyor ama EMP canlılara zarar vermiyor.
Quando detonada, cada satélite liberta um impulso electromagnético intenso. Esse impulso não mata ninguém.
Patlamaların yarattığı EMP ( Electromagnetic Pulse : Elektromanyetik Atım ) uydu iletişimimizi etkiledi.
O EMP causado pela explosão afectou as nossas comunicações via satélite.
Tank, EMD'yi yükle.
Tank, carrega o EMP.
Birbirimizi kaybedersek, bu verici manyetik dalgalardan etkilenmiyor.
Se nos separarmos, este transmissor está protegido mesmo contra EMP.
5. seviye EMD.
Nível 5 EMP.
Emp - TV? Bu şimdiye kadar duyduğum en kötü isim!
Esse é o pior trocadilho que já ouvi.
Bu biğr EMP tetk cihazı.
Isto é um detonador EMP.
Radyasyon seviyesi, EMP X-ışını, gama ışını ve nötrino salınımı arttı.
Níveis elevados de radiação, raios-X EMP, raios gama, neutrinos oscilando.
Önce biz girer, olabildiğince derine iner ve sonra EMP'mizi patlatırız.
Nós vamos primeiro, descemos o mais possível e lançamos uma DEM.
Ya o EMP'yi uçurduysam?
Imagina que fui eu quem accionou a DEM?
EMP'yi ateşleyen oydu.
A DEM foi obra dele!
- Neden? - Çünkü onları öldürdüyse bir başka EMP yönetiyor olacak.
Porque se ele os tiver morto, controlará outra DEM.
Elimizde EMP olmadığını bilemezler. Dalgalar halinde saldırmak zorunda kalacaklar.
Não sabendo que não temos uma DEM, vão atacar por vagas.
EMP'leri her nöbetçiyle başedebilir.
A DEM deles pode neutralizar todos estes Sentinelas.
EMP'yi içeride patlatırsak girişi kaybederiz.
Se lançarmos uma DEM aqui, perdemos o hangar.
EMP'yi şimdi uçurmalıyız!
Temos de lançar a DEM agora!
EMP'yi hazırla!
Carreguem a DEM!
EMP neredeyse tüm APU'ları ve bütün donanımı bozdu.
A vossa DEM destruiu quase todo o nosso hardware e todos os APUs.
Bir EMP başlatacağız.
Accionamos uma EMP.
Peki, efendim. EMP'yi başlattık. CTU, bir şeyler saklamaya çalıştığımızı anlayacak.
- A UAT vai saber que escondemos algo.
Evet? EMP harekete geçirildi, efendim.
Os EMP foram activados.
Bir EMP ile karşı karşıyayız.
Estamos a lidar com um EMP.
Eğer o helikopter EMP yayıldığında havada olursa, bütün elektronik sistemini bozacak ve düşecektir.
Aquele helicóptero vai cair assim que o EMP for activado.
Tony : EMP 1. katta. Oda 12.
A EMP está no primeiro andar.
Tamam, EMP'yi buldular. Engellemeye çalışacağım.
Eu vou tentar pará-la.
EMP'yi öğrenmiş olmalı.
Deve ter descoberto o EMP.
Efendim, bir sorunumuz var. Birileri McLennen-Forster binası'nda bir EMP patlaması gerçekleştirdi.
Rebentou uma EMP na McLennan-Forster.
Demek bu yüzden EMP'i çalıştırdılar, kanıtları yok etme amaçlı.
Então é por isso que eles dispararam o EMP, para destruir a evidência.
Hayır, EMP sadece elektronik aletlere zarar verir.
Não, um EMP apenas danifica equipamentos eletrónicos.
EMP patlamadan önce bir belge yazdırdığını biliyoruz.
Nós sabemos que imprimiu um documento antes do EMP ser activado.
Fakat daha sonra, şirketin tüm veri tabanını yok eden bir EMP bombası patladı.
Mas enquanto eles inspecionavam, uma bomba de pulso electromagnético foi detonada. extinguindo o base de dados da empresa inteira.
Bu EMP'yi her kim patlattıysa, Jack ve Paul'un bir şeyler bulduğunu düşündüğünü ve onları saf dışı bırakmayı istediğini farzetmeliyiz.
Nós temos que assumir que quem activou o EMP acha que Jack e Paul achou algo e quer eles eliminados.
EMP'i patlatan her kimse.
Quem tenha disparado o EMP.
Buna, burada çalışılması gerekiyor çünkü, McLennan-Forster'ın bilgisayarları EMP yüzünden kullanılmaz haldeler.
Bem, isso vai ter que ser verificado aqui já que os computadores da McLennan-Forster foram todos afectados pelo pulso electromagnético.
EMP atılmadan önce bir belge yazdırdın.
Vocês imprimiram um documento antes da EMP ter sido activada.
EMP bombası atıldı ve şirketin tüm veri tabanı yok edildi.
Uma bomba EMP foi activada, fazendo desaparecer a base de dados da companhia.
Uzun vadeliyse elektromanyetik silahı neden çalsınlar?
- Para que roubariam a EMP?
Biraz keşfe çıkıp elektromanyetik silahı bulmaya çalışacağım.
Vou ver se consigo localizar a EMP.
Çalıştır. Elektromanyetik dalgayı çalıştır.
Activa a EMP.
Belki onları son defa yaptığımız gibi elektro manyetik darbeyle vurabiliriz.
- EMP. Atingimo-los com um pulso electromagnético como fizemos da última vez.
EM darbesiyle vurduğumuzda belki durumu eşitlemeye yetecek kadarını öldürüp... ona bir savaşma şansı vermişizdir.
Talvez quando a atingimos com o EMP... nós tenhamos morto um número suficiente deles para equilibrar as contas. Lhe tenhamos dado uma hipótese de os parar.
- Bu bir EMP idi.
Foi uma OEM.
- Bu da neydi? - Bu bir EMP ( Elektromanyetik Puls ) idi.
- O que raio foi aquilo?
O EMP'ye dayanıklı olarak üretildi.
Foi construído para resistir a uma onda dessas.
Pulse bombasından sonra,... bunların pek çoğunun zarara uğradığını gördük.
Com o EMP danificado, estamos a calcular muita coisa a partir do zero.
- EMP?
- Onda magnética?
Bu bir EMP.
É um EMP.