Emredersin tradutor Português
168 parallel translation
Emredersin komutanım!
- Sim, mon commandant.
Emredersin, yüzbaşı.
Sim, Capitão.
Emredersin, baba.
Às suas ordens, pai.
Emredersin!
Sim, senhor!
- Emredersin Teğmen!
- Sim, senhor! Meu tenente!
Emredersin yoldaş üsteğmen!
Às ordens, camarada primeiro-tenente.
Emredersin, yoldaş üsteğmen.
Às ordens, camarada primeiro-tenente.
- Emredersin komutanım.
- Às ordens.
Emredersin, çavuş.
Sim, sargento.
- Emredersin, çavuş.
- Sim, sargento.
Emredersin.
Como desejares.
- Emredersin.
- Se o ordenas.
Şu anda Patron benim. O yüzden "Emredersin Efendim" demeye başlasan iyi olur. Yoksa bu evi başına yıkarım.
Eu sou o chefe deste lugar, é melhor fazeres o que te mando, ou o telhado desta casa cair-te-á em cima da cabeça.
Emredersin Patron Paul.
Sim, senhor, Chefe Paul.
Emredersin.
Sim.
- Emredersin patron.
Sim, chefe.
Emredersin, Khadin.
Sim, guardiã?
Emredersin küçük komutanım.
- Sim, minha generala.
- Emredersin, Sezar.
- Sim, César.
Emredersin.
Pôr seu comando
Emredersin.
Como desejar.
Bir Amerikalının yok edilmesini nasıl emredersin?
Como pode ordenar o desaparecimento de um americano?
Emredersin, doktor.
Sim, doutora.
- Emredersin Kaptan.
Sim, Capitão.
- Emredersin, kaptan.
- Seja "uno" com o cavalo. - Sim, Capitão.
Emredersin gardiyan.
- Sim, guarda.
- Emredersin, taş fırın erkeği!
Ai sim, valentão?
Yabancı ve yanındaki size eşlik edecek. Emredersin Bilge Terseus.
Não vou parar até me vingar do assassino da minha mulher!
- Emredersin, Kaptan.
Certo, Capitão.
- Emredersin efendim. Hava müsait olursa.
Lá estaremos, se o tempo o permitir.
- Emredersin efendim.
Sim, senhor.
Emredersin Kaptan! Hemen geliyorum!
Sim, capitão!
Emredersin Kaptan.
Sim, Capitão.
- Emredersin, kaptan.
- Sim, Capitã.
- Olur, emredersin.
- Com limão.
- Emredersin komutanım!
- Regressa à formatura. - Sim, senhor.
Emredersin.
Está prometido.
Ne yapmamızı emredersin?
Quais são as vossas ordens?
- Emredersin, patron.
- Sim chefe. - Não imaginas o que me aconteceu.
Emredersin, komutanım!
Sim, senhor!
Sakin ol asker, bu kadar hızlı sürme. Emredersin.
- Calma, soldado, não aceleres.
- Emredersin.
Com certeza.
Emredersin, hânım.
Sim, meu senhor.
Emredersin çavuş.
Ok sargento.
- Emredersin, amirim! - İç organlarını, karaciğerini akciğerini, kalbini parçalar. Doku, kafatası, kan, beyin parçası buna geri tepme diyoruz.
- Rasgando os seus órgãos internos, o fígado, os pulmões, o coração destruindo o tecido, o crânio, o sangue, a massa cerebral é chamada uma retro explosão.
- Emredersin.
- Podes deixar.
Emredersin.
Será feito.
Emredersin.
Sim, senhor.
Emredersin, efendim!
- Sim, senhor!
Emredersin Kaptan!
Sim, capitão!
Emredersin, usta. Kurallar kurallar kurallar...
- Sim, sensei.