Encanta tradutor Português
168 parallel translation
Bugün yedi ameliyat yaptım ve sadece biri iyiydi, bebeğim.
Lhes encanta limpar-vos. Você traz algum bom caso?
- Hepsinin başını döndürüyorsun.
- Você encanta todas.
Hayır, benim için zevk.
- Encanta-me fazê-lo, encanta-me.
Hayır, öyle olmadığını gördüğümden dolayı şimdiki sert ifadesini görmekten memnunum.
Não, não. Percebi isso depois. E, agora, encanta-me ver o seu rosto severo.
Ama başkasına yönelik olduğu sürece öfken bile çekiyor beni.
Mas mesmo a sua raiva encanta-me Quanto ele é dirigido por muito tempo em outra pessoa.
Bana bunları söyleten nedir? Hepimizi büyüleyen nedir?
Qual é essa coisa que hoje eu canto e que encanta todo o mundo?
Harika.
Encanta.
Çok doğumda bulundum ama yine de hayrete düşüyorum.
Por mais partos que eu tenha assistido, sempre me encanta.
Beğenilmekten ve hoşlanılmaktan başka hiçbir şey bizi daha fazla memnun edemez, değil mi?
Sabes bem que nada nos encanta mais do que sermos apreciados, ou de que gostem de nós, não é?
Hayatımı neşelendiren ve ve ben mutlu eden iyi eğitim görmüş genç oğlan.
Um garoto muito jovem que encanta a minha vida... e me alegra com satisfação...
Mavi rengi ne kadar güzel kullanmış.
Encanta-me o uso do azul pelo artista.
Giyinirken seni izlemeye bayılıyorum.
Me encanta vê-lo vestindo-se.
Başarısız olduğumda anlayışlı olmayı seviyor.
Encanta-o isso. Encanta-o ser compreensivo quando falho.
Takemaru'yu da büyülemiş durumda.
E ele encanta Takemaru, também.
Çok beğendim gerçekten.
sério, me encanta...
Ve Aurora Greenway adında bir kız için bir doğumgünü daha 50 yaşında olsa da hala nefesimi kesiyor
"E então, mais um aniversário para uma garota chamada Aurora Greenway " Embora tenha 50 anos, ela ainda me encanta
Burası büyüleyici.
Encanta-me.
Mahallede sizin gibi çocukların olması güzel.
Não sabem o quanto me encanta ter garotos como vocês no bairro.
Vardo, sevgili Vardo Durmuş Kağan'ın bu mutlu gününde misafirlerimizin şerefine oyna. "Cananın ellerinden su içmek ne hoş bir mutluluktur."
Meu amor, Vardô, neste dia tão jubiloso para Durmichkhan, encanta com a tua dança " "Doce É a Água da Palma da Mão do Meu Amado" " os nossos convidados.
- Bu albümü çok seviyorum.
- Encanta-me este disco.
Dinle, bütün bu baştan çıkarma sahnesini takdir ediyorum ama sana bir tavsiye vereyim.
Esta cena de sedução encanta-me. Mas digo-te uma coisa.
Dünyanın en güzeli, canlıların en kusursuzu, oysa benim için nedir ki bu toz zerresi?
O modelo de perfeição dos animais. Mas, para mim... o que é essa quinta-essência de pó? O homem não me encanta.
"İnsanoğlu zevk vermiyor bana" dediğimde neden güldün öleyse? Düşündüm de Lordum, insanoğlu zevk vermiyorsa size oyuncular pek yüz bulamayacaklar sizden.
Pensei : "se o homem não vos encanta... que recepção sombria os atores terão da sua parte".
- Bu hoşuma gidiyor.
- Sim, isso me encanta.
Kararlıyızdır. Esaslı bir kavgayı severiz.
Somos muito passionais, nos encanta discutir.
Süpersin, adamım! 'Sen bunu büyüle'demek!
Vamos, encanta.
Çok güzel, insanı büyülüyor.
É tão bonita, encanta-me.
Benden önce gelmen beni sevindirdi ama şaşırttı da.
MaraviIha-me tanto quanto me encanta ver-vos aqui, diante de mim.
Hepimizden daha iyi çalıyorsun, ve biz dans için çıldırıyoruz.
Tocas muito melhor do que nós e nos encanta dançar.
Bilgeliğine bayılıyorum ve'switcheroo'demene bayılıyorum.
Me encanta sua sabedoria... E o jeito que você diz'troca-troca'!
Bazen gözlerine düşen kedere bayılıyorum.
Me encanta a tristeza que se vê em seus olhos às vezes. E outras coisas.
Geldiğine sevindim.
Encanta-me que tenhas vindo.
Vay be...
Céus. Esse carro me encanta.
Müziğin bir büyüsü vardır anne.
A música encanta, mãe.
O alkolü çok seven ve uçlarda yaşayan bağımlı bir kişilik.
É um tipo com personalidade de adulto e que lhe encanta o álcool.
Büyük annem eve döneceği için çok mutlu. Joseph her zamanki gibi yanımızda.
A avó está encanta da por regressar a casa e o Joseph está vigilante, como sempre.
Bir deyimi çevirme yöntemine sahip, o beni iyi hissettirir.
Seu jeito de construir as frases me encanta.
ZEngin kadın hizmeti.Bu konuda çok kibirli davrandı
- É um serviço para velhas ricas. lhe encanta isso...
Gerçekten o kılıcı sevdim. Ve sende iyi birisin, ama ben sadece fidye için geldim.
Para valer me encanta esta espada e tu és uma boa menina, mas só vim pelo resgate.
Şimdi elijanları neden öldürmeyi sevdiğimi anladım.
Agora recordação por que me encanta matar elistas.
Tanrılardan hoşlanmıyor musun?
Não te encanta esta coisa de deuses?
Ben senin kahrolası büyükbabanı seviyorum.
Me encanta teu maldito avô.
Samuraylarla bu kadar ilgilenmeniz beni çok sevindirdi.
Encanta-me vê-lo tão interessado nos samurais.
Bunu çok sevdim.
Encanta-me.
Herşey fazlasıyla iyiydi.
O que é demais näo encanta.
New York'u çok seveceksin.
Acho que Nova York vai encantá-la.
Ben gelebilirim.
Isso encanta-me.
Böyle bir şey geçmemişti aklımdan Lordum.
Milord, nada disso me passou pela cabeça. Por que sorriste quando disse'o homem não me encanta'?
Güzelliğin hayvanları bile cezbedecek kadar güçlü.
A tua beleza é tão forte que até encanta os animais.
Onu etkilemek, ayartmak istiyorum.
Eu quero encantá-lo.
Tiyatroya bayılıyorum.
O teatro me encanta.