Enişte tradutor Português
202 parallel translation
- Merhaba, Rhett enişte.
- Olá, tio Rhett!
Henry Enişte!
Tio Henry!
Henry enişte, Em teyze, almasına izin vermeyin!
Tio Henry, Tia Em, não a deixem levar o Toto!
- Yapma, Henry enişte.
- Não, Tio Henry.
Henry enişte!
Tio Henry!
Tarlaların çok bakımsız kalmış enişte.
Tem os campos muito abandonados, tio.
Merhaba enişte.
Bom dia, tio.
Hayır enişte.
Não, tio.
Günaydın, Sol enişte.
Bom dia, Tio Sol.
Müzik seni rahatsız etti mi, Sol enişte?
Esta musica incomoda-o, Tio Sol?
Şuna bak, Sol enişte!
Veja isso, Tio Sol!
Frederick enişte bir şey söyleyecekmiş.
O tio Frederick tem algo a dizer.
- Ve de iyi geceler David enişte.
- E boa noite, tio David.
Fakat bu enişte iyi tanınan bir suçlu.
O cunhado é um conhecido delinquente,
Enişte, şalgamı ezme halinde mi, yoksa Tanrı'nın yarattığı surette mi alırsın?
Tio, quereis o nabo esmagado, ou como Deus quis?
Ya Dol Teyze ile Ted Enişte.
E a tia Dot e o tio Ted.
Gerçekten çok iyisiniz çocuklar, kasabada kimseyi tanımıyorum Sarah Teyze ve Leland Enişte dışında.
Vocês foram muito simpáticos. Não conheço cá ninguém, além da tia Sarah e do tio Leland.
Sarah Teyze yemek yapamıyor ve Leland Enişte da gecenin yarısını eski şarkıları dinleyerek ve ağlayarak geçiriyor.
Isto está para além da sua jurisdição. Alguém anda a vender drogas aos miúdos do liceu.
Sarah Teyze yemek yapamıyor ve Leland Enişte da gecenin yarısını eski şarkıları dinleyerek ve ağlayarak geçiriyor.
A tia Sarah não consegue cozinhar, e o tio Leland passa meia noite em pé a ouvir música antiga e a chorar.
Leland Enişte?
Tio Leland?
Leland Enişte...
Tio Leland...
Artık bana Jules Enişte demelisin çünkü Rose Teyzenle evlendim.
Agora, chamo-me Tio Jules porque sou o marido da tia Rose.
Kısa sürede, Jules Enişte en yakın arkadaşım oldu.
O meu tio Jules tornou-se rapidamente num grande amigo.
Jules Enişte.
Tio Jules?
Jules Enişte ve Rose Teyze, Minimes Caddesinde yeni bir apartmanda, konforlu bir yaşam sürüyorlardı.
O tio Jules e a tia Rose vivem na Rue des Minimes, um novo apartamento equipado com todos os confortos modernos.
Jules Enişte her şeyi ayarlamıştı.
Tio Jules, o grande organizador tinha arranjado tudo.
Jules Enişte, bir köylü kadına "hizmetçi" lakabı bahşederek çamaşır ve bulaşıkları yıkaması için işe aldı bu sayede elleri de yıkanmış oluyordu.
O tio Jules tinha atribuído o título de criada a uma camponesa de ar perdido que vinha a lavar os pratos e a roupa, o que lhe dava a oportunidade para lavar as mãos.
Gel de gör, Jules Enişte yemek pişiriyor.
- Marcel, vem ver! - O Tio Jules está a cozinhar!
Jules Enişte!
Tio Jules?
Jules Enişte, bütün gece, bilge bir profesör edasıyla konuştu. O kadar güzel dama oynayan, taşlar fırlatan sertifikalı eğitimci babamsa onu dikkatle, cahil bir öğrenci gibi dinlemeye devam etti.
O tio Jules tinha falado sabiamente como um professor, enquanto o meu pai, fazia de examinador, ele que jogava tão bem às damas e à petanca, tinha-o escutado com um olhar atento, ignorante mesmo, como se fosse um aluno.
Ve Jules Enişte büyüklüğünü gösterdi.
Então, o tio Jules mostrou-se grande e generoso.
Jules Enişte, avcıların iştahını övdüğü için etimi yalayıp yuttum, ve biraz daha patates istedim.
Como o Tio Jules gabava o apetite dos caçadores Devorei a minha costeleta e repeti mais batatas.
Jules Enişte senden daha büyük bir yalancı.
E o tio Jules, é ainda mais mentiroso do que tu.
Jules Enişte, avcı hikâyelerinin doğruluğunu kanıtlıyordu.
Jules veio a confirmar A exactidão das suas histórias de caça.
Jules Enişte!
Tio Jules!
Her zamanki cömertliğiyle, Jules Enişte bizi arabaya davet etti.
Generoso, o tio Jules insistira em alugar um carro.
Şapkanı unutma, enişte.
Não esqueça o seu chapéu, tio.
Hey, enişte, bütün hayaletleri yakaladın mı? Tabii ki.
Ó tio, não esqueceu nenhum fantasma?
Şimdi bize iyi bir şişman enişte ol ve sandalye getir.
Traz-nos cadeiras, como um bom "gordunhado."
- Hank enişte arabayı mı park ediyor?
- O tio Hank está a estacionar o carro?
Hank enişte?
Tio Hank?
Hank enişte, böyle harika bir evlilikten neden vazgeçiyorsunuz hiç anlamıyorum.
Tio Hank, não percebo como pode sair de um casamento tão bonito.
Kamp yapmak istiyorsan, Ruth Teyze'nle, Rob Enişte'nin kulübesine gideriz.
Se queres tanto ir acampar vamos... - para a cabana da Tia Ruth e do Tio Rob.
- Kömürden oldu, Pa enişte.
- É o pó do carvão, tio Pa.
Hayatım, o Sully Enişte'nin.
Querida, isso é do tio Sully.
Alo, Charlie enişte.
Está? Tio Charlie?
Enişte!
Tio!
Teşekkürler, Enişte.
Rose?
- Jules Enişte çok ukalâ.
Porquê?
Eğer o birgün benimle evlenirse,..... o zaman sen de bana "enişte" diye hitap edeceksin.
Estaremos juntos de manhã à noite.
" Sevgili enişte.
" Caro cunhado,