Erikson tradutor Português
31 parallel translation
Erikson.
Erikson.
Ama bu, keşfetmeyi umduğumuz en son şey.
Mas isto era a última coisa que esperávamos encontrar. O homem morto é, Phil Erikson...
- Erikson'ı öldürdü mü?
- Ele passou-se.
Sanırım Erikson'ın karısı böyle düşünmeyecektir.
Bem, eu acho que a mulher do Erikson é capaz de discordar com isso.
- Trepkos hala ortalıkta dolanıyor. - Pierce ve muhtemelen Erikson'ı o öldürdü.
- Ele matou o Pierce e provavelmente o Erikson.
- Hevesli falan değilim. Trepkos'un, Pierce ve Erikson'a yaptığını bana da yapmasını beklemek istemiyorum, hepsi bu.
Só não me apetece ficar à espera que o Trepkos me faça o que fez ao Pierce e ao Erikson.
Buraya, Erikson'un ölümünü araştırmaya geldim.
Vim cá abaixo para investigar a morte do Erikson.
Erikson, onun bir çeşit kaya olduğunu düşündü, ben de ona, testlere tabi tutalım dedim.
O Erikson pensava que era uma espécie de rocha, por isso disse-lhe para a pulverizar para análise.
- Erikson sporu serbest mi bıraktı?
- O Erikson libertou o esporo?
- Ya Erikson?
- E o Erikson?
Nasıl olduğunu bilmiyorum. Erikson ilk konakçıymış.
O Erikson foi o hospedeiro original.
Erikson'un barakası boş.
O contentor do filho do Erik está vazio.
Mükemmel gemi inşa ederlerdi ve iyi denizcilerdi, Leif Eriksson ve ekibi Amerika'ya ilk gelenlerdi, kimisine göre New York limanına kadar gelmişlerdi.
Eram tão bons construtores de navios e marinheiros... que Leif Erikson e sua tripulação desembarcaram na América primeiro... alguns dizem que em viagem até o sul do porto de Nova York.
İnsanın Sekiz Çağı'nda Erikson, bir çocuğun sık sık kaplan olduğuna dair fanteziler kurduğunu yazmıştır.
Erikson afirma, em "Conhecer as Oito Idades do Homem", que a criança imagina frequentemente ser um tigre.
Erikson ekspres yolundan 2 km doğudaki parka giderseniz kırmızı bir arabadaki çocukları bulursunuz.
Se fôr dois quilómetros para leste no parque de Erikson, Vai encontrar jovens num carro vermelho.
Erikson'un psikososyal gelişim evrelerini dinlemenin ne kadar sıkıcı olduğunu biliyor musunuz?
Sabem o quanto chato é ouvir os estádios de desenvolvimento de Erikson?
Erikson aşkı diğerinin büyümesine destek olmak diye tanımlar.
Ericson define amor... como aquilo que promove o crescimento de outra pessoa.
Hey, kurşun kalem ucu, Erikson'un dersindeki afiş yardımın için sağ ol.
Anormal, obrigado pela ajuda com o poster para a aula do Erikson.
30. sokak ile Leaf... 30. Sokak ile Leaf Erickson'ın kesiştiği yerde.
No cruzamento da 30 com a Leif Erikson.
Her pazar Erikson Ailesi yemeğine ne demeli peki?
E o jantar da família Eriksen todos os domingos?
Bay Erikson, ben Birlik'ten geliyorum.
Sr. Erikson, eu sou da União.
- Erikson'a söyle benimle haberleşsin.
- Peça ao Erikson para me contactar.
Erikson milleti aramaya başladı.
- O Erikson já está a fazer as chamadas.
- Erinburgh, Engle, Erikson.
- Erinburgh, Engle, Erikson.
Başkanlık makamı azınlık lideri olarak Bay Erikson'ı görüyor.
A Presidência reconhece o líder da minoria, Sr. Erikson.
Kendi adıma ve tüm McCann Erickson milyonerlerin namına sana çok yakışıklı olduğunu söyleme şansını bize bahşetmeni isterim.
Bom, em meu nome e no de todos os milionários da McCann Erikson, adoraríamos ter uma hipótese de lhe dizer como é bonito.
Seni Arkadaşım Dave Erikson ile görüştüreceğim. Arkadaşım Plaquemines Parish'in Başkanı. Sana yardımı dokunabilir.
Vou pô-la em contacto com meu amigo Dave Erikson, o Presidente do Plaquemines Parish.
Erikson'a göre bu sabah itibariyle 47 oyum var.
Bem, segundo o Erikson, tenho 47 votos desde esta manhã.
- Webb-Erikson Labrotuvarı.
Laboratórios Webb-Erikson.
Ölmüş olan bu adam, Phil Erikson, uzman bir deprem bilimci.
sismologista chefe.
- Olan şey Trepkos'tu.
- Ele matou o Erikson?