Erm tradutor Português
107 parallel translation
Bakın, o tam da Philly'deki şu adam gibi olacak, biliyorum.
Olha, vai ser como aquele tipo, erm Filadélfia.
Hmmm...
Erm...
Şey, ayrıca da müthiş bir öksürüğüm var görünüyor.
Erm, e parece que tenho esta tosse terrível. C
Genel izlenimi kesinlikle Beşinci Hanedan.
Erm... bem, a impressão global é certamente da quinta dinastia.
- Benim adım George.
Ouve, erm...
Bu zor bir soru.
Pergunta enganadora. Erm...
Sana karşı dürüst olmamı istemiştin.
Tu queres que seja honesto contigo e erm...
Yani, evet, bayım. Madam.
Quer dizer, sim senhor, erm... senhora.
Telefonda parmak izlerin var.
Erm olha O telefone com as tuas impressões. Toma.
Ben Warrick.
Ouça, erm...
Erm... Apartman dairesinden aldığımız 16 tane ve adamdan aldığımız bir adet kan örneği.
16 amostras das paredes do apartamento e uma que tiramos agora do braço do tipo.
Erm, evet, ama özel bir konuğum var. ve onlar geldiğinde midillinin yanında olmanı istiyorum.
Bem, sim... mas estão uns convidados especiais a chegar, e quero estar perto do pónei quando eles chegarem.
Erm, pardon? Siz de kimsiniz?
Uhm, licença?
O halde ERM hakkında görüşlerinizi anlatabilirsiniz herhalde?
Então, talvez nos queira dizer qual a sua posição quanto ao ERM?
Benim için bir kitap araştırması yapabilir misiniz acaba?
Erm, queria saber se me podia procurar um livro?
- Tamam o zaman.
- Certo. Erm...
Her şeyden önce, iş için minnettarım ona tabi ve özünde tamamen kötü bir insan olduğunu da düşünmüyorum.
Obviamente, estou muito grato pelo emprego, erm... e eu não acho que ele seja fundamentalmente má pessoa...
- Hımm...
- Erm...
Yan komşuları öldü ve şey... Ben de yan komşu oldum.
Mas não esta lá ninguém Por isso, erm... venho para aqui.
Sen, şey...
Tu, erm...
Eee, söylemesem hediye sonuçta.
Erm... Não vou dizer-te. 'Era um presente para Recordares o meu número de telemóvel.'
Şey...
Então, erm...
Hayır, çok kibarsınız, fakat ben sadece bir görevliyim.
Erm, não, é muito amável, mas eu sou apenas o comissário.
Evet.
Sim. Erm...
Birkaç sene evvel buraya çok gelirdim. Bilmem hatırlar mısınız? - East Enders'teydim.
Erm, vinha aqui há muitos anos atrás não sei se lembra de mim, quando eu estava no EastEnders.
- Şampanya.
Erm... champanhe?
Teşekkürler. Bu kim biliyor musunuz?
E, erm, lembram-se deste?
Ben de eğlence sektöründe çalışıyorum da.
Estava só a dizer, que, erm... Sou um artista também.
Birisi de benim acımasız paralı askerlerimden 100 tanesini davet etmiş ve onun etrafını kuşatmışlar.
E alguém convidou 100 dos meus mais cruéis mercenários. E eles têm... erm... Eles têm-no cercado.
Söyle, söyle, Hood ne alemde?
E erm... cuidado, cuidado, há um Hood por aí.
Söyle, söyle, Hood ne alemde?
- Mm-hm. E erm... cuidado, cuidado, há um Hood por aí.
Eddie? Erm...
Eddie?
- Toplarda mı? - Hm? Oh, erm...
Nos narizes?
Bölge D. Şimdi, erm... Bu genellikle benim en sevdiğim turun parçası, ama...
Zona D. Passe o mouse sobre esta parte.
Ben... Danny'nin bir arkadaşıyım.
Erm, sou um amigo do Danny.
David, görünüşe göre kazanan bir atımız var.
Bem, David, parece, erm, parece que temos um vencedor nato aqui.
İyi de, David çoktan teklif verdi.
Sim, erm, David já fez uma proposta.
Hoşlanmamak değil, sadece...
Bem, não, não. É que, erm,
Yaklaşık, erm, haftada 800 dolar..
Nós pagamos mais ou menos, U $ 800 por semana.
Erm, kendi evinde yemek ver.
OK. Faz o jantar na tua casa.
Eğer, erm, dayanılmazsa, yemeğe son verebilirsin.
Se estiver insuportável, podes cancelar.
Evet, o, erm sallanmıyor, Kimsenin kullandığı yok.
Sim, mas... não baloiça. Ninguém o usa.
Herkes Apollo 11'deki üçüncü kişiyi biliyormu?
Erm... alguém conhece o nome do 3º homem na Apolo XI?
Erm... hayır.
Er... não.
Şey... Bu gömlek... sizin dizaynınız. Bir dergide görmüştüm.
Erm... esta t-shirt foi desenhada por ti.
Tam olarak neymiş bu?
Erm, o que é, exatamente?
- Ne oluyor?
Erm...
Şey ; merak ettim de...
Escuta, erm...
Erm... dinle, erm..
Ouvir...
Erm, başka bok... Ah!
O fim do final de cada vez.
Bilmiyorum.
Erm...