Eskimo tradutor Português
280 parallel translation
Sevecen, cesur, sade Eskimo Nanook'un göründüğü. Nanook'un evinin kıyısında, taşlardan çok insan vardı.
foi exibido nos mais longínquos pontos do mundo, e mais pessoas do que as pedras que existiam ao redor da casa de Nanook conheceram o amável, bravo e simples esquimó.
Nehirde sürüklenen odun gövdesinden, mors ve fok postuyla kaplı Omyak ( Eskimo kayığı )
O omiak, feito com uma armação de madeira, coberta de pele de foca e morsa.
Ovalanan burunlar - Eskimo'nun öpücüğü.
Esfregar os narizes - o beijo dos esquimós.
Donyağı ( Balina, vs. yağı ) yiyen Eskimo, yanlış bir kavramdır.
O conceito de esquimós como "comedores de gordura de baleia" é errôneo.
Bir Eskimo'yu bile üşütecek kadar soğuk.
Este frio dava para gelar os pingentes dum esquimó.
Eskimo avcıları Hudson Boğazından doğru batıya ilerleyen bir nesne gördüklerini rapor ettiler. Alman deniz altısı U-37 olabilir.
Caçador esquimó informa que há dois dias viu objecto avançar para oeste através dos Estreitos de Hudson, talvez o submarino U-37 alemão.
Eskimo'lar zencilerden bile aşağılık bir ırk.
Os esquimós são racialmente tão inferiores como os negros.
Dinle Bir Eskimo köpeği kokunu alırsa... Sahibi köpeğin ulumasından... o bölgede yabancının olduğunu anlar.
Se um cão husky apanhou o seu cheiro, o seu dono sabe pelo modo como ele uiva que há forasteiros no distrito.
Eskimo köpeği izini sürebilir. Belki sürmüştür de.
Um esquimó pode descobrir o seu rasto, talvez já tenha.
Orada Eskimo'lara yaptıklarımız...
O que fez aos esquimós lá no Posto...
- Maine'de kimi bulacaksın, Eskimo mu?
- No Maine, quem? Esquimós?
Burada çimden yapılma eskimo evleri olsa gerek.
Devem ter iglos cobertos de erva, por aqui.
Eskimo turtası 5 sent!
"Tortas esquimós, cinco cêntimos."
Eskimo turtası! Bal gibi!
"Tortas esquimós, doces como o mel."
Verdiğiniz paraya değer. Eskimo turtaları.
"As mais baratas, tortas esquimós."
Buz evinde yaşayan eskimo varsa 22 saat sonra canlı yayın yapacağımızdan haberi olsun.
Há um maldito esquimó sentado no seu pequeno iglu que ainda não sabe que vamos transmitir ao vivo dentro de 22 horas.
Alaska'da yaşayacağız, o bir eskimo.
Vamos ambos viver no Alaska. Ela é uma esquimó.
Anlamadığım şey, Donald'ın yanına neden tek bir Eskimo aldığı.
Não entendo porque o Donald levou só um esquimó com ele.
- Ya Donald'la giden Eskimo?
E o esquimó que foi com ele?
Bu Eskimo haritası biraz belirsiz.
Este mapa dos esquimós é um pouco vago.
Bu kız bir eskimo gibi buz taşıyor.
Sou um mediocre homem de negócios e este carrega gelo por aí como um esquimó.
"Eskimo Quinn" in filmi mi?
Qual, o do esquimó?
Çinli bir kızı, bir Eskimo kızını, Finli bir kızı sevebilirim
Poderia amar uma chinesa, uma esquimó ou uma finlandesa.
Eskimo?
Esquimó?
Neden Eskimo teröristi gibi giyinmiş birine denk geliyorum?
Que fiz para acabar junto de um louco vestido como um esquimó terrorista?
Bekçi bir Eskimo'ya benziyorum.
Pareço um esquimó.
Igloo'lar inşa edip, Eskimo'larla yaşayacağız!
Construiremos iglus. Viveremos com os esquimós.
ve Hugh kardeş kahramanlık hikayeleri, İspanya ya da diğer herhangi bir yeri bırakıp ziyarete geldiğinde, O'na o meşhur Eskimo misafirperverliğiyle o soğuk kuzey gecesinde yatağı paylaşması için karımı vereceğim!
E quando o irmão Hugh vier visitar-nos... fresco e orgulhoso dos seus sítios heróicos, Espanha ou onde for... mostrar-lhe-ei a hospitalidade esquimó, deixando que a minha mulher... divida a sua cama com ele, durante as frias noites nortenhas.
Ancak "Inuat" şeklinde yazılan bir Eskimo kelimesi var.
Havia, no entanto, uma palavra esquimó : inuat.
Eskimo dememiş miydiniz?
Tinha dito que era esquimó...
İster Eskimo olsun ister olmasın, bu gece burada donacak.
Esquimó ou não, ela vai congelar aqui fora.
Eskimo?
Quer um beijo de esquimó?
- Eskimo ve kelebek, baba.
- Esquimó e borboleta, pai.
- Eskimo'lara benziyorsun.
- Pareces um esquimó.
Çinli bir kız sevebilirim, Eskimo veya..
Podia amar uma chinesa Uma esquimó ou...
Eskimo veya Finli
Uma esquimó ou finlandesa
Aslında çok eskiden bir çok sene Eskimo'larla yaşamıştım ve onlar yüzlerini karın içine daldırırlardı.
Sabe vivi com os esquimós há muitos anos e eles mergulhavam a cara na neve.
Jim Corbett'in Eskimo ile 113 raund'lık bir maçını izlemiştim.
Uma vez, vi o Jim Corbett a combater um esquimó quase nu, durante 113 rounds!
Bu insanlar, Eskimo.
- Estas pessoas são os esquimós!
Real McCoy, şey gibi değil, Paul Whiteman ya da Kliquot Club Eskimoları.
A coisa autêntica, não aquela xaropada do Club Eskimo.
Annem onlara bayılır.
A minha mãe adora o Club Eskimo.
Belki oraya gelip annenle birlikte Kliquot Club Eskimolarını dinleyebilirim diyordum.
Pensei que podia ouvir o Club Eskimo com a sua mãe.
Bilirsin, Eskimo çöreğini açarsın ve erimesi için biraz beklersin, değil mi?
Sabes, como quando abres uma tarte de Eskimo e esperas um bocadinho para que ela se derreta?
Onu eskimo evinden dışarı itiyor.
Empurra-o para fora do iglu.
- Axel, neden onlara şu Eskimo rüyanı anlatmıyorsun?
Axel, conta-lhes aquela do sonho em filme do Esquimó.
Şu Eskimo Dooey, buzdaki bir delikten balık tutuyor. Sonra iki gözü de kafasının aynı tarafında olan bir balık tutuyor. Üzgünüm.
Esse Esquimó, Dooey, estava a pescar... através de um buraco no gelo, e apanhou um peixe com os dois olhos no mesmo lado da cabeça.
Asla, bir çölün ortasında Eskimo olacağım aklıma gelmemişti. Bir şeyi acıdan kurtarmak için öldürmem gerektiğini biliyordum.
Nunca pensei que seria um Esquimó no deserto, sabendo que teria que matar algo para tirá-lo da miséria.
Eskimo turtası!
"Tortas esquimós"
Eskimo mu?
Esquimó?
Eskimo işi.
Trabalho de esquimó.
Eskimo işte.
Ela é apenas um esquimó.