Estebán tradutor Português
529 parallel translation
Esteban Gomez.
- Esteban Gómez.
- Esteban. - Pilarcita.
Esteban.
Teşekkür ederim, Esteban.
Obrigada.
Esteban, benim için büyük bir riske girmeni istiyorum.
Estou pedindo que corra um grande risco por mim.
Esteban, seçimini yap.
Faça a sua escolha.
Sen salağın tekisin Esteban!
Esteban, és um idiota!
Ben Esteban Rojo'yum.
Sou o Esteban Rojo.
Hayır, esas aklım başıma geldi Esteban.
- Não, diria que ganhei juízo, Esteban.
Esteban, iyi iş çıkardın!
Esteban, bom trabalho!
Esteban, adamlarını evin etrafına yerleştir.
Esteban, dispõe os homens à volta da casa!
Esteban, bu gürültü de neydi?
- Esteban, que barulho foi esse?
- Esteban, bütün kasabayı ara!
- Esteban, procura em toda a vila!
Esteban!
Esteban!
Size bir şey söyleyeceğim.
Digo-vos uma coisa, meninas, aqui o Esteban...
- Esteban- - - Kibrit alabilir miyim?
Dás-me lume?
Esteban halihazırda olağanüstü bir dövüşçü.
O Esteban é um grande pugilista.
Ellerini göster.
Mostra-lhe as tuas mãos, Esteban.
Bana ne oldu biliyor musunuz? Kötü yönetim.
Sabes o que me aconteceu, Esteban?
Esteban, onu sadece bana gelmek üzere eğittiğini sanıyordum.
Esteban, pensei que o tinhas treinado para vir só a mim.
Ustalığı takdir eder misin Esteban?
Admiras o trabalho, Esteban?
Sanırım büyücülüğe inanmıyorsun, değil mi Esteban?
Suponho que não acreditas nestas bruxarias, pois não, Esteban?
GÜNEŞİN OĞLU ESTEBAN
Filho do Sol
Günebakan Esteban, Esteban!
Legendas por :
Tanrım, şu dünyanın acılarından ve hastalıklarından onu bağışla. Şükürler olsun ki Peder Rodriguez'in hastalığının ciddiyetinden haberdar değil.
Esteban, Esteban, Esteban onde vais?
Dostlarım! Esteban'ı gören oldu mu? Her yerde onu arıyorum.
Prefiro comer e beber bem hoje do que estar sentado a olhar para um copo vazio, à espera de ouro que nunca verei.
Esteban mı?
Bem dito.
- Esteban? - Yo, hayır.
Sim, ele tem toda a razão.
Esteban'ın, yolculuk hikâyelerinizi dinlemeye buraya geldiğini biliyorum.
Viram o Esteban hoje? Já o procurei em todo o lado.
Barselona'ya bu kadar uzun süre yağmur yağdığını hiç görmemiştim.
- O Esteban? - O Esteban...
Dostlarım, bu çok ciddi bir durum.
Sei que o Esteban vem muitas vezes para aqui para ouvir as histórias das vossas viagens.
Gün ışığı için onu bulmalıyız, Esteban güneşi açtırabilir.
De quem falam eles?
Büyük Barselona şehri, genç Esteban'ı bulmamıza yardım edecek kişiyi ödüllendirecek.
Meus amigos, é muito importante. A festa em honra da partida da frota está para breve, e só ele nos pode ajudar, como vocês sabem. O Esteban.
Onu bulun ve büyük bir altın parçası alın!
Sim, ele tem razão. Temos de o fazer pedir para que o sol brilhe. Esteban pode-o fazer.
Vay be! Hadi gidip şu delikanlıyı bulalım. Hey, durun biraz!
A grande cidade de Barcelona oferece uma recompensa a quem nos ajudar a encontrar o jovem Esteban.
Söylesene, bu gizemli Esteban da kim?
A recompensa é uma peça de ouro!
Tek bildiğim bir şey var, o da hiçbir şey bilmediğimdir.
- Vamos procurar o Esteban. Mas... Esperem...
Demek Güneşin Oğlu Esteban buymuş.
Já só estamos cá nós os dois.
Çok kolay, gördüm seni. Fıçının üstüne tünemiş, adamların hikâyelerini dinliyordun.
Ora aqui está o famoso Esteban, filho do sol.
Bir süre önce Peder Rodriguez adını birinden duymuştum.
És tu! Espera! Espera, Esteban!
Esteban'ı bulmaya gittiler. Buraya, sizin yanınıza getirecekler.
Padre Rodriguez, descansai.
O daha bir çocuk. Öyle hayat dolu ki, etrafta koşturmaya ihtiyacı var.
Estão todos à procura do pequeno Esteban.
Esteban'la konuşmak istiyorum.
Nesta idade um rapaz, cheio de vida, precisa de brincar.
Çok geç olmadan mutlaka onunla konuşmam lazım. Ah, Esteban!
É verdade, ele um pouco traquinas, mas é bom rapaz.
Esteban. Peki, peder.
Quero falar com o pequeno Esteban.
İşte orda! Esteban!
- Esteban!
Hayır, gelin de siz alın beni.
Esteban, desce imediatamente.
Ee, Esteban, görünüşe göre festivale katılmak istemiyorsun galiba.
Quem foi que me empurrou? Foste tu? Cobarde.
Hayır! Bırakın beni!
Então, Esteban, parece que não queres participar na festa da doca.
Hadi, Esteban, iyi bir çocuk ol da beni üzme.
Esteban, sê razoável.
Hadi Esteban, inatçılık etme!
Esteban, sê gentil e chama o sol.
Hadi ama!
- Esteban. - Faz a chuva parar.