Estés tradutor Português
48,395 parallel translation
bu oyunun ayaklarla oynanıyor olması Brezilyalılar için gerçekten büyük bir şans
É uma sorte estes jovens atletas jogarem com os pés.
- Onayın? Adım Binbaşı Mira Killian ve bu verilerin silinmesini onaylıyorum.
O meu nome é Major Mira Killian e consinto que estes dados sejam apagados.
Bu gözlerle araba kullanmak çok tuhaf.
É estranho guiar com estes olhos.
Bu pislikler, en iyi adamları hiç çaba harcamadan aldılar.
Estes cretinos eliminaram os melhores dos melhores como se nada fosse.
Duyduklarıma göre şu senin hayaletler gerçekten tehlikeliymiş.
Pelos rumores que ouço, estes teus fantasmas são um verdadeiro problema.
Bu dört serseri : çok kötü çocuklar.
Estes quatro cretinos : quatro pessoas muito más.
Sadece emri ver. Şu pisliklerin ikisini de ortadan kaldırayım.
É só dizeres, X. Deixa-me mandar estes dois idiotas desta para melhor.
- Bu adamların elinde gerçeği mi var?
- E estes tipos têm o verdadeiro? - Sim.
Bu takım elbiseliler gökyüzündeki bütün casus uyduları kontrol ediyor.
Estes figurões controlam todos os satélites espiões.
Ama bu yedi adamı ne kadar sık aynı odada otururken görürsün?
Mas quantas vezes estes sete homens se juntam na mesma sala?
Bu yavşaklardan daha kötüsünü yapamazdın.
Não poderias fazer pior do que estes imbecis.
Bu ikisini iyi tanıdığını söyledin.
Disseste que ele conhecia bem estes dois.
Yanımda bunlar var.
Comprei estes.
Bak, senin şu yeni adamın böyle bir soruna hazır değil.
Olhe. Este seu novo tipo? Não está apto para estes problemas.
Teknik olarak, bu "teknik olarak" lafları çok vakit kaybettiriyor.
Tecnicamente, estes "tecnicamentes" fazem-nos perder muito tempo.
Bu kılık değiştirme olayı bir harika.
Estes disfarces são fantásticos.
Cesetlerin ikisi de suyun dışında ölmüştü.
Estes dois corpos já estavam mortos antes de atingirem a água.
Onunla onca yıl dalga geçtik.
- Gozámos com ela estes anos todos...
İnsanları her zaman eleştiren ve inciten sensin. Onunla arkadaş olma palavrası sıkan ve ona yıllarca eziyet eden sensin.
Estás sempre a criticar e a magoar os outros, mentiste sobre a amizade com ela e depois torturaste-a estes anos todos.
Buradakiler yıllardır onu öldürmeye çalışıyormuş.
Estes tipos andam há anos a tentar fazer isso.
Bu tekneler beklemiş meşeden yapılır.
Estes barcos são feitos de carvalho seco.
- İkisinin mazisi var.
Estes dois têm historial.
Bu tarz eski gitarlar sanki şarkıları beraberlerinde getirirler.
Estes velhos violões parecem ter uma melodia pronta á espera.
Bu bebekler, mutantların...
Estes bebés são mutantes...
Bunlar- -
Estes também.
Onlar kement atma yarışından.
Estes aí são...
Bu sebeple ben de burada bunca yıl mahsur kaldım.
E desse modo, tenho estado preso aqui durante estes anos todos.
Yumurtalardan bu parazitler çıktı.
Dos ovos surgem estes parasitas...
Bu köpekler beni tecavüz edeceklerinden korkuyor musun?
Tens medo que estes cães me violem?
Bütün bu adamları...
Eu obriguei estes homens a vir...
Bu yuvalar daha önce hiç görmediğim bir maddeden yapılmış.
Estes ninhos são feitos de um material que nunca tinha visto.
Bu tüneller labirent gibi.
Estes túneis parecem um labirinto.
Bu mavi şeylerle ne yapacağız?
O que fazemos com estes borrões azuis?
Güçlü, Gözlüklü ve Sakar.
Estes são o Valentão, o Óculos e o Trapalhão.
Ve seni bu dördüyle mi bırakayım?
E deixar-vos aqui com estes quatro?
Bu Şirinlerle işim bittiğinde hayalimdeki güce sahip olacağım.
Quando tiver acabado com estes Smurfs, terei todo o poder com que sempre sonhei!
Bunlar da çocuklarımız.
Estes são os nossos filhos.
Tüm suçlar kanunlara uyan, masum vatandaşlar tarafından işlendi.
Estes crimes foram cometidos por cidadãos cumpridores da lei.
Yine de taşın görünüş zamanı ve gücü bir şekilde bu suçlarla bir ilgisi olduğunu gösteriyor.
Ainda assim, o momento do aparecimento da Pedra e o seu poder indicam que está relacionada com estes crimes.
Bu şahısların aynı dövmeciyi kullandıklarını düşünüyoruz.
Cremos que estes indivíduos recorreram ao mesmo tatuador.
Bu bankalar, bu ülkeyi mahvetti.
Estes bancos praticamente destruíram este país.
FBI'dan birileri geldi.
Estes homens são do FBI.
Bunu yıllarca saklamıştın, sana bir şey ifade etmeliydi.
Guardou-o estes anos todos, deve significar algo para si.
Fakat bu FBI çocuklarının birbirleriyle konuştuğunu biliyorum.
Sei que estes tipos do FBI falam entre eles.
Bunlar, aktarım için kullanacağınız hesap numaralarınız.
Vais usar estes números de conta para a transferência.
Ya da nerede geri geldi. Ama şimdi, umurumda olan tek şey var bu fonları kullanıyor diğer vatandaşlarımıza yardım etmek için bununla harap oluyor korkunç felaket.
Mas, neste momento, só me interessa usar estes fundos para ajudar os meus compatriotas devastados por esta catástrofe horrível.
Bu çocuklar su sorununuzu halledecek.
Estes rapazes vão resolver o vosso problema de água.
Bu askerler halkınıza su getirecek.
Estes soldados vão dar água ao vosso povo.
Bütün gün heriflere su vereceğiz diye kıçımızı yırtıyoruz.
Passamos aqui o dia todo, a esfolar-nos para darmos água a estes cabrões.
Bu adamları harekete geçirmem gerekiyor.
Tenho de ativar estes tipos.
Kadir ve adamlar nerede?
Onde está o Kadeer e estes tipos?