Etmelisin tradutor Português
5,804 parallel translation
Gerçek bir kahvaltı etmelisin.
Devias tomar um bom pequeno-almoço.
Teğmen Casey'ye teşekkür etmelisin.
Agradece ao Tenente Casey.
Kurula asistanından bahsetmedim bile. Ve bence bunun için bana teşekkür etmelisin.
Nem sequer mencionei a tua assistente à administração e devias agradecer-me por isso.
Onu ikna etmelisin.
Precisas de a convencer.
- Bunun için onu takdir etmelisin.
Deve admirá-lo por isso.
- Kesinlikle etmelisin. - Sarhosken yazmistir muhtemelen.
- Faz isso, com certeza, estava bêbado quando o escreveu.
Tekrardan evine gidip, kontrol etmelisin.
Deviam voltar e vasculhar a casa.
- Evet, doğru bazen sana hoş gelen bir müzikle dans etmelisin, değil mi?
Às vezes, precisas de dançar com a música que chega até ti.
Birine çıkma teklif etmelisin.
Devia convidá-la para sair.
Eğer bunu bir bitkiye yaparsam ne olduğunu merak etmelisin. Aslında hissediyorsun.
Se faço isso a uma planta, pensa sobre o que sente por mim.
- Biraz istirahat etmelisin.
Talvez devas repousar um pouco.
Cyril, kapat o büzük ağzını! Lana'nın sana çok fazla olduğunu kabul etmelisin. O kadar ki senin onu hamile bırakman türler arası üremeye benzerdi.
Cyril, fecha a matraca, aceita o facto que a Lana é tanta areia para a tua camioneta que tu deixá-la grávida seria basicamente sexo inter-espécies, e continua com a tua vida!
Bana yardım etmelisin.
- Tens de me ajudar!
Canavar'ı hayatında hiç görmemek için dua etmelisin.
Devem rezar para nunca terem de ver A Besta.
Sen, gidip birileriyle dans etmelisin.
Devias ir dançar com alguém.
Biliyorsun, bu tarz şeylere biraz daha dikkat etmelisin.
- Podias pensar um pouco nestas coisas.
Hayatına devam etmelisin Stu, çünkü biz evlendik.
Tens de seguir em frente, Stu, porque nós somos casados, está bem?
- Yukarı çıkmama yardım etmelisin.
Tem de me ajudar a subir até minha casa.
- Lütfen, ona yardım etmelisin.
Tem que ajudá-la, por favor.
- Bana yardım etmelisin.
- Tens de ajudar-me.
Seni bir anlığına siktiğini kabul etmelisin, Shawn
- Estava? Não há problema em admitires que mexeu um bocado contigo, Shawn.
Buraya sırayla kimin girdiğini konrol etmelisin.
Precisas de controlar quem aqui entra, ponto final.
- Beni Instagramda takip etmelisin.
Devias seguir-me no "Instagram".
Beni terk etmelisin.
Devias deixar-me.
- Teşekkür etmelisin.
Tens que dizer obrigado.
Böyle hissetmeni anlıyorum Boyd ama bize düşeni yaptığımızı kabul etmelisin.
Entendo que te sintas assim, Boyd, mas tens de admitir que cumprimos.
Meksika'ya sürmeye etmelisin.
Conduzes até ao México.
Hayatına devam etmelisin.
Temos de avançar.
Takip etmelisin, adam pek kurnazdır.
Devias. Ele é astuto.
Yihang, kızıl hapları verdikten sonra büyükbabanı ziyaret etmelisin.
Yihang. Depois de entregar os comprimidos vermelhos, Você deve ir visitar seu avô.
Yaşamak istiyorsan düşünmeye devam etmelisin.
Queres viver, tens de continuar a pensar.
Düşünmek için de nefes almaya devam etmelisin.
Queres continuar a pensar, tens de continuar a respirar.
bu yüzden bize teşekkür etmelisin.
Bem, deveis agradecer-nos por esta.
Bence bunu kabul etmelisin.
O meu conselho é que aceites a oferta.
Kızına dikkat etmelisin.
O que se passa consigo? Devia vigiar sua filha.
Senatörün sana karşı olan hislerinin seninki ile aynı olmadığını kabul etmelisin.
Devias aceitar que a Senadora possa ter interesse noutros!
Üstat Mace'e teşekkür etmelisin.
Devias agradecer ao Mestre Mace.
Bu adada kendi içindeki şeytan ile yüzleşmeli ve onu yok etmelisin.
Você tem que enfrentar seu mal naquela ilha e derrotá-lo.
Dondurucu'ya nakledilmesi için hemen Ian Quinn'i teslim etmelisin.
Deves entregar o Ian Quinn imediatamente... para o transporte até ao "Frigorífico".
Bence sözde patlak hakkında daha az yeğeninin yokluğu hakkında daha çok endişe etmelisin.
Preocuparia-me um pouco menos com o suposto despertado e um pouco mais com a ausência do teu sobrinho.
Vincent yardım etmeyecek. Acele etmelisin.
- O Vincent não vai aparecer, por isso despacha-te.
Hayır, dostum. Sen dedektiflik acentesindeki işine devam etmelisin
Não, meu, tens que ficar na agência de detectives.
Bu anlasmayi kabul etmelisin, Javier.
Tens que aceitar o acordo, Javier.
Anlasmayi kabul etmelisin.
Apenas, aceita o acordo.
Hey, Rehman, bana teşekkür etmelisin.
Rehman, devias de me agradecer.
Onu iş işten geçmeden önce ikna etmelisin.
Tens de convencê-la que não é tarde demais.
Ama bence bununla mücade etmelisin.
Mas tens de ficar e lutar.
Bak, ben homo değilim ama kabul etmelisin ki yakışıklı bir adam.
Não sou homosexual... mas tens que admitir que ele é um diabinho lindo.
Kabul etmelisin, bunlar şantaj için kullanılabilir.
Admite, isto pode ser usado para chantagem.
Bence bunu takdir etmelisin.
Devias dar valor a isso.
Bana yardım etmelisin.
Tens de me ajudar.