Eustace tradutor Português
129 parallel translation
Harry, Eustace'la konuş biraz, olur mu?
Harry, fala com o Eustace por um minuto, está bem? Eu volto já.
Eustace, gelir misin?
- Eustace. - Sim? Venha aqui um minuto.
- Evet, Saint-Eustache'nin karşısında.
- Sim. No oposto St. Eustace.
"her şey tam bulduğum gibi" duruyor mu anlayacağız. "Sir Eustace'i" öyle bırakmak zor olacağı için,
À excepção da Senhora, deixarei tudo como estava.
" yalvarırım zaman kaybetme.
Peço-lhe que se apresse, pois é difícil deixar lá o Sir Eustace.
Sir Eustace Brackenstall.
- Sir Eustace Brackenstall...
Sir Eustace ile ilgili bazı şeyleri bizden duymanız, galiba daha iyi olacak, Beyefendi.
Creio que devo contar-lhes algo sobre o Sir Eustace.
Korkarım ki Sir Eustace içki bağımlısıydı.
Receio dizer que o Sir Eustace bebia.
Eustace, 10.30 civarında yatmaya gitti.
O Eustace foi-se deitar por volta das 22 : 30.
Evde her yeri gezerek güvenliğini kontrol etmek benim bir alışkanlığımdır. Çünkü nedeni açıktı, Sir Eustace bu konuda güvenilir değildi.
Tenho o hábito de verificar se tudo está bem em casa, porque, por razões óbvias, não se podia confiar isso a Sir Eustace.
Sanırım Binbaşı Eustace'den bahsediyorsunuz.
Parece ser o Major Eustace.
- Binbaşı Eustace kim?
- Quem é o Major Eustace?
- Binbaşı Eustace'yi tanıyor musunuz?
- Conhece o Major Eustace?
- Eustace?
- Eustace?
Binbaşı Eustace burada mı?
O Major Eustace está cá?
- Binbaşı Eustace?
- Major Eustace?
- Bu kulüp sizin mi, Binbaşı Eustace?
- Este Clube é seu, Major Eustace?
Binbaşı Eustace suçlu değil, Hastings.
O Major Eustace não é culpado, Hastings.
Binbaşı Eustace hapse atılmış, cinayeti o mu işledi?
O Major Eustace foi preso. Sempre foi assassínio?
Odada Binbaşı Eustace'nin düğmesini bulmuştunuz.
Descobre um bocado do botão de punho na sala.
Binbaşı Eustace cinayete kalkışmıştı.
Da tentativa de assassínio do Major Eustace.
O zaman dolandırıcı Eustace, Hindistan'dan döndü.
E então aquele escroque do Eustace regressa da Índia.
Babanız sizi ve Bayan Eustace'i soruyor.
Seu pai está perguntando por si e pela senhora Eustacia.
Bay Doyle, ben peder Eustace.
Sr. Doyle, sou o irmão Eustace.
Özür dilerim. - Paris Eustace Geller.
Paris Eustace Geller.
Evlendiği adamı kazıkladığım gibi... dul kadını da kazıklayacağım. Aracı olarak da... Eustace Bailey Farnum gibi sadık dostlarımı kullanıyorum.
Apesar do minucioso desvelo do tonto com quem se casou, vou desvelar também a sua viúva, com o auxílio de sócios leais como... o Eustace Bailey Farnum, agindo como intermediários e joguetes.
" Weston'da yaşayan doktor Eustace Green günlüğünde hastalarını Grandview'deki hastalık belirtilerine göre tedavi etmiş.
"O médico de Weston, Dr. Eustace Greene escreveu no seu diário" "que tratou pacientes com sintomas como esses de Grandview"
Kendine dikkat et Eustace.
Deverias cuidar de ti mesmo, Eustace.
Ben Eustace Chapuys. İmparator'un elçisi.
Sou Eustace Chapuys, o Embaixador do Imperador.
Ekselansları, İspanya Sefiri! Eustace!
Sua Excelência, o Embaixador Imperial!
Shoreditch'e kadar bu uzun yolu gelmen ne hoş!
Eustace! Bondade tua vires até aqui.
İspanya İmparatoru V. Charles'ın büyükelçisi ekselansları Eustace Chapuys'u tanıştırayım.
Permiti que vos apresente Sua Excelência Eustace Chapuys, Embaixador do Imperador Carlos V de Espanha.
Ekselansları büyükelçi Eustace Chapuys.
Sua Excelência, o Embaixador Eustace Chapuys.
III. Sir Charles Eustace Fothoringhay Le Malvois.
Sir Charles Eustace Fothoringhay Le Malvois o Terceiro.
Eğer fidyeden vazgeçersek, Stephen'ın ülkeyi terk edeceğine ve 5 yıl boyunca sorun çıkarmayacağına emin olmak için oğlu, Eustace'ı esir olarak alacağız.
Se desistirmos do resgate, teremos de reter Eustáquio, filho de Estêvão, até que o seu pai tenha deixado o país e a paz seja mantida por 5 anos.
Maud'un sarayından kimse Eustace'ı görmedi, değil mi?
Na corte de Matilde ninguém sabe qual o aspecto de Eustáquio, pois não?
- Oğlunuz Eustace Efendim.
O vosso filho Eustáquio, Sire.
- O Eustace değildi.
Aquele não era o Eustáquio.
Kingsbridge'li Richard bize, Eustace yerine bir çiftçinin oğlunu vermiş.
Richard de Kingsbridge substituiu o filho de um lavrador por Eustáquio.
Dövüş Eustace!
Luta com ele, Eustáquio.
Çiftçinin çocuğunu Eustace diye vermek senin fikrinmiş.
Disseram-me que a ideia de substituir Eustáquio pelo rapaz da quinta foi vossa.
Gördün mü Eustace, Maud'un piç ağabeyi öldü.
Estás a ver, Eustáquio? O irmão bastardo de Matilde morreu.
- Tanrım! Neden korkuyorsun ki Eustace?
Santo Deus, Eustáquio, tens medo de quê?
Prens Eustace seni dinleyecek. Ve kararı benim kararım yerine geçecektir.
Aqui o Príncipe Eustáquio vai ouvir-vos e o que ele decidir será feito.
Ne diyorsan kabulümdür Eustace.
Tu é que mandas, Eustáquio.
Stephen yaşlandı, oğlu Eustace da zayıf ve sevilmiyor.
Estêvão está velho e o filho, Eustáquio, é fraco e nada popular.
- Eustace!
Eustáquio!
Eustace!
- Eustáquio!
Eustace, sevgili oğlum.
Eustáquio, rapaz.
Eustace.
Eustace!
Duydun mu Eustace?
Ouvistes, Eustáquio?