English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ E ] / Everglades

Everglades tradutor Português

164 parallel translation
Sanırım yarın piknik yapabiliriz. Herkesi geceyi Everglades'te geçirmek üzere davet et.
Pensei em fazermos um piquenique amanhã... convidar todos para passar a noite no Everglades.
Sizi Everglades'e bırakabilirdim, ve dostlarım,..... sonsuza dek mutlu yaşayabilirdiniz.
Podia levar-vos aos Everglades e, meus amigos, viveriam felizes para sempre.
Sonra, Armando'nun dediği gibi, onlarla Florida'ya gidebilir,..... Everglades'de kendi koloninizi kurar, ve sonsuza dek mutlu yaşarsınız.
Então, como diz o Armando, podem ir com eles para a Florida, fundar uma colónia nos Everglades e viver felizes para sempre.
Ormanda kaybolmuş birini getirdik size.
Tenho aqui uma coisa que vocês deixaram em Everglades.
Everglades in 70 mil dışında.
É em Everglades, a 112 km daqui.
Bramlette, Ruiz'i Everglades'de bir polisi öldürürken gördüğünü söylediğinde... hala "bir şeyler biliyormuş gibi yapıyor" diye düşündünüz mü?
E quando Bramlett lhe disse que vira Ruiz matar um polícia nas Everglades, continuou a pensar que ele estava apenas a inventar?
Künyelenip Everglades'e salınacak.
Vai ser identificado e libertado nas Everglades.
Everglades'de donut kırıntılarını nereden bulacak?
Onde é que ele vai arranjar donuts nas Everglades?
Vietnam, Kamboçya, Kolombiya... Porto Riko, Bahamalar, Ever lades.
Vietname, Cambodja, Colômbia, Porto Rico, Bahamas, Everglades.
Evet, Hayal Meyal Birşeyler Duydum işte.. Everglades'de İğrenç Küçük Bir Gece Kulüpleri Olduğunu Duydum.
Sim, lembro-me vagamente de qualquer coisa sobre uma desagradável recepção nos Everglades.
Tecavüze uğrayarak öldürülmüştü.
Encontrada violada e esfaqueada na Everglades.
Everglades'in ıssız bir bölümüne götürdün. Kızın evinden 4 kilometre uzaklaştın, güneydoğu yönünde.
Levaste-a para um sítio isolado de Everglades, aproximadamente 4 km a Sul da casa dela.
Her ne kadar bir keresinde Everglades'de sarhoş olsam da. Hey doktor, dur biraz.
Embora uma vez me tenha embriagado nos Everglades...
Kızlardan biriyle ilgileniyordu. "Kızlar"... Glades'dekilerden biri.
Tinha uma relaçăo com uma das raparigas "Raparigas", nas Everglades.
- Everglades Üniversitesi.
- Estás preparada?
- Everglades mi? - Evet.
Everglades.
Everglades hep bir numaraydı. - Güzel.
- A Everglades era a primeira da lista.
Hey, yukari çik ve Ginayi getir... böylece biz de biraz rahatlariz... herhangi bir yerde.
Ei, sobe e busca a Gina.. e vamos largar estes trouxas... em algum lugar dos Everglades
Peder Jeffrey Scanlon, Everglades'teki korkunç geceden sonra fazlasıyla dalgın.
Padre Jeffrey Scanlon, aparentemente abatido após uma noite terrível nos everglades.
Everglades'in 2 mil güneyinde suda.
Na água a cerca de 2 milhas da cidade de everglades.
- Bataklıklarda film çekiyorum.
Na verdade, estou a fazer um filme nos Everglades.
Anthony Kasırgası Miami'yle Everglades arasındaki 30 millik bölgeyi yerle bir etti. Hasar 3 milyar doların üzerinde.
O furacão Anthony arrasou uma faixa de 45 quilómetros entre Miami e os Everglades, deixando um rasto de mais de 30 mil milhões de dólares de prejuízos.
Onları Everglades'e götürür, biz de hapsi boylarız.
Ela conduzi-los-á aos Everglades e seremos presos.
Yok olan sulak alanlar.
Sobre o ecossistema em vias de extinção dos Everglades.
Onları Everglades'e gömmüştü.
Enterrou-as em Everglades.
Okyanusla Everglades'in buluştuğu yerde.
Onde os oceanos se encontram com os trilhos.
Everglades'e hoş geldiniz.
Bem-vindos aos Glades.
Everglades'in ortasında bulunması için hiçbir sebep yok.
Não faz sentido que tenha vindo parar ao meio do pântano.
Everglades'te bulduğumuz kız.
A nossa rapariga do pântano.
Evet, Everglades'in içinde dümdüz ilerliyor.
- Sim, é uma linha recta pelo pântano.
Everglades'te sayıları 50'nin altına düştü.
- Restam menos de 50 nos Everglades.
Doğru. Everglades'te araç kullanan insanlar ne kadar hızlı gittiklerinin farkına varmıyor.
Ao andar nos pântanos, as pessoas perdem a noção da velocidade.
Ben her zaman Everglades'e giderim.
Encosto muitas vezes nos pântanos.
Everglades'te bulduğumuz kızınkilerle aynı boyda gibi.
- É do comprimento do da vítima.
Everglades'te bir tek Menahchee Kızılderilileri kumar oynatabilir.
O único lugar no pântano onde há jogo é na tribo dos índios Menachee.
Julie Bryant, Stahl adındaki adamla oradan ayrılmış olmalı. Adam onu Everglades'e götürür.
Então a Julie Bryant saiu de lá com esse tal de Stahl, que a levou até ao pântano.
Trafik kayıtlarını biraz daha derinlemesine inceledim. Pek çok ceza almışsın. Hepsi Everglades'te, hepsi geceleyin.
Estive a ver o seu historial de condução e tem muitas multas, todas na zona do pântano, sempre à noite.
- Everglades'e gidip kumarhaneden atılmış, gidecek yeri olmayan, çaresiz kadınlar arıyorsun.
- Então mete-se no carro, vai até ao pântano à procura de jovens mulheres desesperadas que tenham sido expulsas do casino e que não tenham para onde ir.
Son hızla Everglades'in içlerine daldı. Onu en son o zaman gördüm.
Ele fugiu para o interior do pântano e essa foi a última vez que vi qualquer um deles.
Tartışmış olmamız onu Everglades'e götürüp öldürdüğüm anlamına gelmez.
Nós discutimos, mas não a levei para o pântano e não a matei.
Adam Everglades'in onu gerdiğini söylemişti.
Ele disse que o pântano lhe metia medo.
Öldükten sonra onu Everglades'in içlerine sürüklemişsin. Timsahlar yesin diye bırakmışsın.
E depois de ela estar morta, arrastou-a até ao pântano e deixou-a lá à mercê dos jacarés.
Everglades'te bulduğumuz kız. Evet.
- A rapariga do pântano.
Everglades bataklığını geçmiş.
- Ele era louco. ele fugiu das Everglades.
Everglades yakınlarında terk edilmiş bir tesis var.
Mina abandonada perto das Glades.
Everglades görevlerine artık bir son vermem gerek Horatio.
Tenho de deixar de fazer destas corridas.
Evet, Everglades'i zehirliyor.
Contamina as Glades quando se quebram.
En son ne zaman Everglades'e gitmiştin.
Quando foi a última vez que estiveste em Everglades?
Ben Everglades'e hiç gitmedim. İğrenç bir yer.
Em toda a minha vida, nunca estive em Everglades.
- Lomez, normalde o düzenler ama şimdi Everglades'de.
Bem, normalmente é o Lomez a fazê-lo Mas ele está nas Everglades.
Everglades'de ki yaza kıyasla hiçbir şey.
Nada que se compare ao verão nas Everglades.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]