Evimi tradutor Português
1,879 parallel translation
Evimi düşündüm.
Pensei na minha casa.
11'e dek evimi boşaltmam gerek.
Tenho de sair da minha casa, amanhã, até às 11 : 00.
Evimi bulmakta zorlandin mi?
Tiveste dificuldade em dar com a casa?
- Bana evimi özlettiniz doğrusu.
Fizeram-me sentir saudades de casa.
Evimi geri almak için bir avukat tutacağım ama ona ödeyecek param yok.
Estava a pensar em contratar um advogado para recuperar as propriedades, mas não tenho como pagar.
Evet, ya da bir avuç yarı zamanlı özel dedektifin evimi boş sanması için bir soyguncunun gözünü boyamaya çalışmasının bir belirtisi olabilir.
- me preferiu. - Não precisava de ouvir isto. Não são ciúmes.
Sonra evimi terk ettim, çünkü herkesin artık bana inandığını biliyordum.
E então deixei a minha casa porque não pensava... que eu tivesse alguém lá que acredita-se em mim.
Evimi ipoteğe sokabilirim.
Eu posso hipotecar a minha casa.
Evimi bilmiyorsun sanıyordum.
Eu nem sabia... nem sabia que você sabia onde eu morava. Quero dizer...
Evimi yakmayı düşünüyorsun?
Vamos incendiar isto a seguir?
Evimi bir kere daha ipotek ettirdim.
Re-hipotequei a minha casa...
Bir izin mi? evimi araştırmak için mi?
- Um mandado de busca da minha casa?
Evimi soymaya geldin.
Foste roubar-me.
Evimi derhal terk et orospu çocuğu.
Sai já da minha casa, filho da puta!
Evimi ziyaret etmek istiyorum.
Gostava de passar pela minha casa.
Evimi aramalıyım.
Tinha de ligar para casa.
Bu insanlarla dövüşebilmek için evimi terk ettim ve bunu başardım da.
Saí de casa para poder lutar contra estas pessoas, e já o fiz.
Evimi terk edemem.
Não posso abandonar a propriedade.
Evimi yumurtalamanın göstermece olduğunu biliyordum.
Eu sabia que encher a minha casa de ovos era apenas umas distracção.
Çünkü senin aksine, ben boş boş gezmiyorum, evimi çekip çeviriyorum.
Ao contrário de ti, não sou inútil, preservo a minha própria propriedade,
"Evimi kiliseye bırakmak istiyorum çünkü Dorothy öyle isterdi."
"... e quero deixar a minha casa à Igreja, porque a Dorothy teria gostado. "
damadın. Hey, evimi nasıl buldunuz?
- O que achas da minha casa?
Çünkü bunu unutursam silahımı, rozetimi, evimi kaybedeceğimi biliyorum.
Porque sei que, se me esquecer disso, perco a arma, as credenciais, a casa. Tudo. Não a largue.
Kendi evimi yakacak hâlim yok.
E não peguei fogo à minha própria casa!
Teklifimi kabul et ya da evimi terk et.
Ou aceita a minha proposta, ou sai de minha casa.
Bana evimi hatırlatıyor.
- É como voltar aos bons tempos.
Her yıl, tatillerde evimi özlüyorum.
É que todos os anos nos feriados sinto saudades de casa.
Çocuklarımı özledim, kocamı özledim, evimi özledim, ve geri dönmek istiyorum.
Sinto falta dos meus filhos, do meu marido, da minha casa e quero voltar.
Kocam olmadığı zamanlar evimi düzene sokacak yeterli vaktim oluyor.
Tenho tempo para manter o apartamento arrumado, já que o meu marido está fora.
- Evimi çok seveceksin.
- Vais adorar a minha casa.
.. evimi boyatmak dört ay sürüyor.
É por isso que está a demorar quatro meses para pintar a minha casa.
Hayır. Ona yeni evimi söylemek istedim.
Só queria falar-lhe sobre a minha nova casa.
Evimi boyadığında, bunu biraz tahmin etmiştim.
Adivinhei isso quando pintaste a minha casa.
Ve az kalsın evimi yakıyordun. - Hayır.
E quase ardeste com a minha casa.
Ve şimdi ikinizin de evimi terk etmenizi istiyorum derhal.
E agora, vou pedir a ambos para saírem da minha casa agora mesmo.
Bu hayvanlar evimi berbat ettiler ve ben de temizlemek istiyorum.
Estes parasitas foram estragar minha casa e agora gostaria de limpá-lo.
Evimi her zaman dağıtabileceğini biliyorsun, değil mi?
Sabes que podes sempre ficar em minha casa, certo?
Evimi havaya uçurdun.
Fizeste-a explodir!
İşimi ve evimi kaybetmek benim için yeterince zordu, ve şimdi oğlumun ihtiyçalarını karşılayamanın utancı ile yaşamak zorundayım.
Já foi muito difícil perder o meu emprego e a nossa casa, e agora vivo com a vergonha de não prover as necessidades do meu filho.
Evimi düzeltmek için eve gitmiştim.
Passei pela minha casa para arrumar as coisas.
Evimi temizletmek için insanlara para ödüyorsun. Böylece eve dönme zorunda kalmayacağım. ve sen de zorunda kalmayacaksın.
Pagas a pessoas para limparem a minha casa para eu não ter de lá voltar, e para tu não teres de lá ir também.
Evet, evimi aradı.
Sim, ela ligou-me para casa.
Kendi köpek evimi yapmaya başlayacağım.
Vou começar o meu próprio canil.
Evimi bulup bana tecavüz etmek isteyenler olabilir.
Telefonam para saber se estamos em casa, para poderem vir cá e violar-nos.
O şey babamı öldürdü ve evimi yok etti.
Aquela coisa matou o meu pai e destruiu o meu lar.
Biraz evimi özledim.
Sou um pouco caseiro.
Evimi su bastı.
Tenho problemas com a água.
Evimi seviyorum.
Eu gosto do meu apartamento.
Çok tuhaf ama nedense burası bana hep evimi hatırlatıyor.
É tão estranho, o quanto este, lugar me lembra o meu apartamento.
Belki de evimi özlüyorumdur.
- Talvez esteja a sentir falta de casa.
Öyleyse neden evimi soyuyordun?
E assaltaste a minha casa porquê, então?