English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ E ] / Evlat

Evlat tradutor Português

26,366 parallel translation
Çocuğunu evlat vermek için sebebin her ne ise eminim iyi bir sebebi vardır.
Qualquer que seja a sua razão para dar a criança para adopção, sei que é uma boa razão.
Çiftler genellikle zor bir geçmişi olan çocukları evlat edinmek istiyor.
Casais que querem adoptar sabem que talvez as crianças - tenham históricos complicados.
Evlat versem dahi, çocuğumu görmem gerek.
Mesmo em adopções abertas? Precisava ver o meu filho.
Annenin sorunu her ne olursa olsun nadiren bu evlat edinenlere sorun oluyor.
A criança não é culpada pelos problemas dos pais.
Sadece gizli bir evlat edinme olursa çocuğunu verebilirsin.
Só vão aceitar o bebé se for uma adopção fechada.
Ancak çocuğunu evlat vermeyi kafana koyduysan bence onun hayatında olmamayı kabul etmelisin.
Mas se tem a intenção de abrir mão do seu filho, vai ter de aceitar que não pode fazer parte da vida dele.
Evlat yardıma ihtiyacın var mı?
Querido, precisas de ajuda?
Görünüşe göre Ethan kaybolmadan iki hafta önce ailesi onu evlat vermeye çalışıyormuş.
Duas semanas antes do Ethan desaparecer, os Linley tentaram entregá-lo para adoção.
Ve o kaybolmadan altı ay önce ailesi 4 farklı yere evlat vermeye çalışmışlar.
Seis meses antes de ele desaparecer, os pais dele procuraram quatro agências de adoção.
Kolay demiyorum ama asla çocuğumdan vazgeçip evlat vermezdim.
Não estou dizendo que é fácil, mas eu nunca daria o meu filho para adoção.
Polisler Ethan'ın evlat verilmesi durumunu ailesi ile konuşmuşlar ancak çocuklarını vermek istediklerinden emin değilim.
Os investigadores falaram com eles sobre a adoção, mas duvido que tenham falado com as agências de adoção.
Evlat alma gerçekleşecek, iletişim sorunun olmayacak her şey istediğimiz gibi.
Adoção aberta, podes ter contato, tudo o que queríamos.
Ve bak evlat vermeyle alâkalı bir şey yapma.
E não faças nada quanto à adoção.
Karınızla birlikte Ethan'ı evlat vermeye çalışırken tanışmışsınız.
É o agente que vocês procuraram para a adoção do Ethan.
Çocuğumu evlat veriyorum.
Vou entregar o meu filho para adoção.
Evlat vermenin kilit noktası ebeveynlerin onayı.
A chave dos raptos é o consentimento dos pais.
Hiçbir çocuk anne babasından birinin onayı olmadan evlat verilemiyor.
Nenhuma criança pode ser adotada sem o consentimento dos pais.
Ethan'ın dosyası dahil olmak üzere anne babanın önce evlat vermek isteyip sonra vazgeçtiği benzer 93 dosya var.
Há 93 casos, incluindo o do Ethan. Pais que consideraram adoção e mudaram de ideias.
Ethan'ın babasının söylediğine göre evlat verme annenin fikriymiş.
De acordo com o pai do Ethan, a adoção foi ideia da mãe.
Bebeği evlat edinmeleri için bir çift buldum.
Encontrei um casal para ficar com o bebé.
Çocuğunu evlat vermeye karar vermişsin biliyorum bu kolay kararlardan biri değil.
Sei que a decisão de dares o filho para adoção não terá sido fácil.
Cooper'a çocuğu evlat verdiğimi mi söyledin?
Contaste ao Cooper acerca da adoção?
Birçok kadın çocuklarını evlat veriyor.
Muitas dão os bebés para adoção.
İlk defa evlat edinmeyi denediğimiz zamanı hatırlıyorum.
Lembro-me da primeira vez que ela falou em adoção.
Bilmiyorum. Sanırım benim hevesimi kırmak istemiyordu. Evlat edinmek istediğini söyledi.
Acho que ela tinha medo de desapontar-me, mas disse-me que queria adotar.
Bebeği evlat vermekten vazgeçtim.
Quero ficar com o bebé.
Sen başlattın evlat.
Ora aí está, companheiro.
Noldu evlat?
- Claro.
Kukumu ye ve bas git, evlat
Lambe-me a cona e põe-te a andar
Yargıca anlatırsın evlat.
Guarda essas explicações para o juiz.
- İç bunu evlat.
- Toma-o apenas.
- 80'lere hoş geldin evlat.
- Bem-vinda aos anos 80, miúda.
Testereyi al evlat.
Pega na motosserra, filho.
Olduğun yerde kal evlat.
Fique onde está, filho!
Endişelenme, endişelenme evlat.
Não te preocupes. Vê, rapaz.
senin için ne yapabilirim evlat?
Agora... O que posso fazer por ti, meu rapaz?
İnsanlar gidince kumlar dolunca Amarna'nın sonu geldi evlat.
A areia chegou, as pessoas partiram e isso, meu rapaz, foi o fim de Amarna.
Evlat edinmeye hazırdık ve eminim ailemiz sevgi dolu olacaktı ama bir bebek sahibi olmayı istemek doğal bir dürtü.
Estávamos preparados para adoptar e tenho a certeza de que a nossa família teria muito amor para dar, mas querer um filho é um desejo natural.
Biliyorum. Bak, muhtemelen bunu bilmiyorsundur ama Alison'la ben Oscar ve Gemma'yı evlat edinmeden önce çocuğumuz olması için çok uğraştık.
Ouve, tu não deves saber disto, mas antes de adotarmos o Oscar e a Gemma, a Alison e eu tentámos ter filhos.
- Evlat edinmekle ilgili konuşmuştuk beraber.
Falámos com eles sobre a adoção.
Sonra koruyucu aile sistemine dahil oldum ve oradan oraya atlayıp durdum ta ki Siobhan beni evlat edinene kadar.
Depois fui parar ao sistema e andei por aqui e por ali até a Siobhan me adoptar.
Tam tersi olmadigina emin misin evlat?
Tens a certeza que não é ao contrario, miúdo?
Evlat, yalan söyleyecek değilim ödümü bokuma karıştırdın.
Rapaz, não vou mentir, mas assustaste-me para caraças.
Kalk evlat.
Anda lá, puto.
Kalk evlat, sana etrafı gezdireyim.
Anda lá, puto. Vou-te apresentar o sítio.
Siktir git evlat.
Vai-te lixar, puto.
Rahatına bak evlat.
Fica à vontade, rapaz.
İyi misin evlat?
Estás bem, querido?
Haddini bil evlat.
Ponha-se no seu lugar, miúdo.
Suç senin evlat.
Isto é culpa sua, Keen.
Saka misin evlat?
A sério, miúdo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]