English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ E ] / Ey tanrım

Ey tanrım tradutor Português

117 parallel translation
Ey Tanrım!
Meu Deus!
Ey Tanrım, bir genç kızın pırıl pırıl kafası nasıl kararır bunak yaşlıların canı gibi?
Será que o juízo duma donzela pode ser tão mortal como um velho?
Beni kurban etme ey Tanrım, kollarımı güçlendir ki senin sürülerini dağıtan aslanları yok edeyim.
Mas fortalece o meu braço Para destruir os leões que dispersam os teus rebanhos.
Beni daha ne kadar unutacaksın ey Tanrım?
Quanto tempo mais te irás esquecer de mim, senhor?
Beni kurban etme ey Tanrım.
Não te esqueças de mim, senhor.
Ey Efendim, ey Tanrım, nereye gideceğimi göster bana.
Oh senhor, meu deus, Mostra-me a melhor maneira de andar. Mostra-me o que eu devo fazer.
Gözlerim senin yüceliğini gördü ey Tanrım!
Os meus olhos viram a tua glória, meu senhor.
Ey Tanrım, doğal olarak serseriyiz
E isso não faz bem à gente
Ey Tanrım, yakarışımı işit. Duama kulak ver.
Ouve a minha súplica, ó, senhor, atende á minha prece.
Ey Tanrım, gündüz sesleniyorum, yanıt vermiyorsun. Gece sesleniyorum, yine rahat yok bana.
Ah, meu Deus, choro de dia, mas não me ouves... e, durante a noite, não tenho sossego.
Ey Tanrım, sana sığınıyorum.
Em ti, senhor, coloco meu refúgio.
Hamd olsun sana ey Tanrım, bu İsrail çocuklarını kutsal evlilik bağıyla evlilik çatısı altında kutsadın.
Louvado seja, Senhor, que abençoaste estes filhos de Israel através do sagrado matrimônio e sob esta tenda matrimonial.
Ey Tanrım, evlatlarım üçünüz birden kral olamazsınız ki.
Não podeis os três ser rei!
Ey Tanrım, ev sahiplerinin Tanrısı, gözlerini kapat, sonra burnunu tıka.
Ó Deus, Senhor das hostes, fechai Vossos olhos e apertai Vosso nariz.
'Ey tanrım, seni gücendirdiğim için içtenlikle üzgünüm.'
Meu Deus : Do coração me arrependo dos meus pecados.
" Tüm kudretini, ey Tanrım, ona siper et.
Contra ela está, Senhor, uma torre fortificada.
- "Ey Tanrım! -" Her gün bir balya
- " Colha um maço por dia
- "Ey Tanrım! -" Pamuk toplayalım.
- "Oh, senhor -" Colha um maço de algodão
- "Ey Tanrım! -" Her gün bir balya.
- "Oh, senhor -" Colha um maço por dia
- "Ey Tanrım! -" Pamuk toplayalım.
- "Oh, senhor -" Colha um maço de algodão "
- "Ey Tanrım -" Pamuk toplayalım
- "Senhor -" Colha um maço de algodão
- "Ey Tanrım -" Her gün bir balya
- "Senhor -" Colha um maço por dia
Ey Tanrım, bu küçük oğlanlarla kızları gözet ve onlara doğru yolu göster ki içki ve tütünün batağına düşmesinler.
e pedimos-Te que Tomes conta destes jovens cowboys e que Lhes Mostres o caminho para uma boa vida, sem álcool ou cigarros.
Yuvalarına sırtını dönme Ey Tanrım ve güven ihsan eyle özellikle de yavru kuş, genç Çariçe'ye.
Não desampares, Pai, este ninho, preserva-o e perdoa-lhe, e à cria deles.
En yüce melekler, İsrafil'ler gelecek! Ellerinde "sur" borularıyla! Ey Tanrım!
E que os serafins toquem os clarins!
Bana merhamet et, ey Tanrım! Bana acı, Sen'in aciz hizmetkarın.
Perdoa-me, Senhor, perdoa o teu escravo miserável.
Ey Tanrım...
Deus...
" Ey Tanrım, dinsizler senin yurduna saldırdı ;
- Meu Deus, os pagãos chegaram à sua herança.
Ey Tanrım, benim suçum yok.
Meu Deus, isto não era eu.
Ey Tanrım, kurtar sana güvenen kulunu!
Oh, meu Deus, salva este teu servo, que acredita em Ti.
"Yakarışımı duy, ey Tanrım."
Escuta meu choro, ó Deus.
Bugün olmaz ey tanrım bugün olmaz.
Hoje não, ó Senhor! Hoje não!
Dinle! - Sevgili babanı gerçekten sevdiysen... - Ey Tanrım!
Se algum dia amaste teu querido pai...
Ey Tanrım neymiş yaptığım? Ne gelecek ardından bu şimşekli, yıldırımlı sözlerinin?
Que atos, que rugem tão alto e trovejam nessa acusação?
Ey Tanrım bir genç kızın pırıl pırıl kafası nasıl kararır bunak yaşlıların canı gibi?
Céus... então o juízo de uma jovem é mortal como um velho?
Ey, Tanrım...
Minha Nossa Senhora.
Ey efendim, ey atalarımın Tanrısı ;
Oh, Senhor, deus dos meus pais,
Parçalar sizi. Ey efendim, ey atalarımın Tanrısı...
Oh senhor, deus dos meus pais...
Ey Tanrım, bütün insanlar küçümsüyor beni.
Oh senhor, eu sou espezinhado por todos os homens. Eles trocam de mim, ao dizer,''ele confía no seu deus para o entregar. "
Ey Tanrım...
Oh senhor, o minha força,
Ey bağışlaması büyük Tanrım!
Deus misericordioso.
Ey Tanrı Zeus, hiçbir insanoğlunun ya da tanrının bugüne dek görmediği zaferleri sunağının üzerine koyacağım.
Pai Zeus! Depositarei vitórias em seu altar... Tantas que nenhum homem, nenhum deus jamais viu.
Ve onu omuzlarında taşıyarak sevindiler ve şöyle dediler, "Bu bizim tanrımız olsun ey İsrail."
E carregaram-no aos ombros e rejubilaram, dizendo, " "Seja este o nosso deus, ó Israel." "
Hakkımı ara ey Tanrı, Savun beni inançsız ulusa karşı.
Julga-me, senhor, e pleiteia minha causa contra a ímpia nação.
Dinle ey İsrail... Tanrımız olan Rab tek Rab'dir. Tanrı olan Rab'bi tüm kalbinle tüm ruhunla tüm aklınla ve tüm gücünle sev.
Escuta, ó, Israel... o senhor, nosso Deus, é único... e deverás amar o senhor teu Deus... com todo o teu coração e tua alma... com toda a tua mente e toda a tua força.
Ey, tanrıların tanrısı! Bana böylesine muazzam bir manevi zevk veren bir dansa hiç tanık olmamıştım!
Ó, Deus dos deuses, nunca antes houvera eu presenciado uma dança que tão profundo prazer espiritual me proporcionasse.
- " Ey Tanrım!
- " Oh, senhor!
Ey Tanrım!
Senhor! ... Acabou-se.
Ey Tanrım!
Deus meu!
Ey yüce Tanrım, kalktı!
Minha Nossa Senhora, está no ar!
Ey cehennemin Tanrı'ya başkaldıran şeytanı, yaşlı bir kadının kurumuş damarlarını böyle azdırıp tutuşturabiliyorsan bırakalım fazilet, namus balmumuna dönsün coşkun gençliğin elinde, erisin ateşinde! Kimse ayıplamasın kudurup şahlanan tutkuları. Madem buzlar bile tutuşuyor böylesine, madem akıl pezevenklik ediyor arzuya.
Rebelde inferno, se podes amotinar até uma matrona... para os jovens, a virtude deve ser como cera... derretendo com seu próprio calor ; morra a vergonha... quando o exigente ardor a atacar... pois até o gelo queima, e a razão submete-se à vontade!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]