Factor tradutor Português
901 parallel translation
Cihaza ne oldu?
Que aconteceu ao Factor?
Başka önemli bir nokta da, eyere bindiğinde, üstünde kalmalısın.
Outro factor importante é que uma vez se o conseguir montar na sela deve lá ficar.
İşin içine şans unsuru karışmadığı sürece hiçbir sanat eseri tamama ermez.
Nenhuma obra de arte está acabada até que o factor sorte intervenha.
- Şu nükleer bozunma faktörü, Ruth.
Sobre aquele factor de dacaimento nuclear, Ruth.
Hayır, doktor. Ben gerilim filmlerinin çılgın bilim adamı idiysem de. Çünkü içine yerleştirilmiş bir güvenlik faktörü var.
Näo, doutor, nem que fosse o cientista loucos dos filmes, porque, sabe, existe um factor de segurança interno.
Bölge 7 de bilinmeyen durum.
O factor desconhecido. O dragão marinho da Área 7.
Orada bilinmeyen bir durumla karşılaşma riski daima vardır.
Há sempre um risco calculado, o factor desconhecido.
Aradan geçen zaman yüzünden.
O factor tempo.
Kesin kararınızı vermenizde ne etken oldu? Bahçem mi?
Qual foi o factor decisivo, o jardim?
Ancak aslına bakarsanız, sadece ilgimi çekiyor, bilirsiniz işte... Modern Bankacılık prensipleri ve korsanlık tarihi,.. ... Orozco'nun resimleri,..
Mas a verdade é que eu estou de facto interessado, sabe, nos princípios da finança bancária, na história da pirataria, nas pinturas de Orozco, no moderno teatro francês, no factor de jurisprudência na administração da Máfia,
Açıklamalarınız, davalının şüpheli görülmesinde en büyük etken oldu.
O seu testemunho foi o factor principal para tornar o réu em suspeito.
O tahmin ilk yakıt sızdırma hızına göre hesaplanmıştı.
A estimativa baseou-se no factor original de perda.
Geciktirme faktörü sarı üçe.
Factor de retardamento três.
- GPI düşme hızı faktörünü ayarla.
- Factor de aceleração GPI.
- GPI düşme hızı faktörü ayarlandı.
- Factor de aceleração GPI pronto.
Buluşma faktörü sıfır moduna.
Factor de alinhamento em zero.
İnsan faktörünü devre dışı bırakıyor.
Elimina o factor pessoal.
Ben insan faktörünü seviyorum.
Gosto do factor pessoal.
Bay Knapp bir etkeni gözden kaçırıyor.
O Sr. Knapp ignora um factor.
Ben bu durumu bekliyordum.
Calculei esse factor antecipadamente.
Warp hızımız, faktör 7.
Tempo warp, factor 7.
Warp hızı 1.
Factor warp 1. Em frente!
Tam yol ileri, Warp hızı 1.
Nós estamos a deixar a galáxia, Sr. Mitchell. Adiante, factor de velocidade warp, 1.
En sonuncuyu bilmek ister misin?
Queres saber qual foi o factor decisivo?
Warp hızı 1, ileri.
Factor warp 1.
Anlaşıldı, Kaptan.
Certo, Capitão. Factor warp 1.
Teğmen, stratejimiz sürpriz öğe içermeli.
Tenente, a nossa estratégia baseia-se no factor surpresa.
Sürpriz öğe mi?
Factor surpresa?
Warp hızını faktör 7 yapın.
warp factor 7.
Warp hızı faktör 8'e.
warp factor 8.
Warp hızı faktör 1'de.
Warp factor 1.
- Warp hızı faktör 1.
Warp factor 1.
Warp faktörü 1, Bay Hanson.
Factor warp 1, Sr. Hanson.
Kurtulma şansı düşük ama kabul edilebilir.
Considero o factor de segurança baixo, mas aceitável.
K-2 faktörü düşüyor.
Doutor, o Factor K-2 está a cair.
- Sen? Zaman faktörü.
É o factor tempo.
- Fırlatma Faktörü 1, Bay Sulu.
Em frente, warp factor 1, Sr. Sulu.
- Fırlatma Faktörü 1, efendim.
Warp factor 1, senhor.
Faktör kodu 1, efendim.
Factor de Código 1, senhor.
- Faktör kodu 1.
- Factor de Código 1.
Hız, Warp 8.
Velocidade... factor warp 8.
Warp hızı 8. Şimdi.
Warp factor 8... agora!
- Başka bir faktör daha var.
- Há outro factor.
Warp hız faktörü için tüm sistemler emniyet raporu verdi.
Todos os sistemas estão a postos para o factor warp.
- Warp faktör bir ileri.
- Em frente, factor warp 1.
Warp hızı 3, Bay Sulu.
Factor warp 3, Sr. Sulu.
Şimdi Warp faktörü 4.
Factor warp 4.
Kurtulma şansı düşük ama kabul edilebilir.
O factor de segurança é baixo, mas aceitável.
Warp hızı 1 ileri
Em frente, factor warp 1, Sr. Lesley.
- Warp faktörü 1.
- Factor warp 1.
- Warp faktörü.
- Factor warp.