Fagin tradutor Português
64 parallel translation
Fagin, yeni bir arkadaş getirdim.
Fagin, trouxe-te um novo amigo.
Evet Fagin!
Sim, Fagin!
Bill Sikes kimdir Bay Fagin?
Quem é o Bill Sikes, Mr. Fagin?
Evet Bay Fagin.
Já, Mr. Fagin.
- Yiyecek ve yatacak yerimiz var ya... Fagin'i göz ardı ederseniz hayat güzeldir... fareler hastalık bulaştırabilir ama hayat güzeldir... komşunun kazı hep daha besili olsa da... bizim de başımız kel değil ya payımızı alırız, hem de gani gani... eğer bunu dert etmezseniz hayat güzeldir... çay ve bisküvimiz olmasa da hayat güzeldir... hayat çok güzeldir...
temos cama e comida e se não se importarem com o Fagin é uma rica vida apesar dos ratos trazerem a peste é uma rica vida a vida é maravilhosa p'ra quem a souber viver por isso fazemos o possível por ter o nosso quinhão
- Fagin'e gidip parayı al. - Tamam.
Vai ao Fagin buscar o dinheiro.
O yemek benim Fagin.
Esse bocado é para mim?
Fagin, bekliyorum.
Fagin, estou à espera.
Fagin, Oliver da Charlie ve benimle gelmek istiyor.
Fagin, o Oliver quer ir para a rua comigo e com o Charlie.
Gidin, ama çabuk dönün gidin, ama unutmayın... sizler sağ salim eve dönene kadar burada kıvranıp duracağım... hoşçakalın, ama fazla gecikmeyin tehlikeden uzak durun... söylediklerimi unutmayın çabuk dönün... nasıl unutabiliriz?
Podem ir, mas não demorem, podem ir, mas entretanto eu fico aqui em ânsias à espera de vos ver voltar voltem depressa, o perigo pode espreitar recordem esta canção e voltem depressa como poderíamos esquecer e fazer ralar o Fagin?
Her şey olabilir Fagin.
É muito provável, Fagin.
- Gidecek, Fagin.
- Ela vai, Fagin.
- O benim, Fagin.
- Isso é meu, Fagin.
Daha değil Fagin, daha değil.
Para já não, Fagin, para já não.
- Viyaklarlar Fagin, viyaklarlar.
- Guincham, Fagin, guincham.
Dediklerimi düşün Fagin.
Vai pensando nisto, Fagin.
- Hayır değil, Fagin.
- Não está não, Fagin.
- Önden buyur Fagin.
- Vai à frente.
Bu o, Fagin. Yeni arkadaşım, Oliver Twist.
É esse aí, Fagin, meu novo amigo, Oliver Twist.
- Oyun mu oynuyoruz, Fagin?
Brincando, não é, Fagin?
Ne oluyor, Fagin?
O que está aprontando, Fagin.
İşin bitti, Fagin.
Estás tramado, Fagin.
Israr etmenin bir yararı yok, Fagin.
Nem adianta tentar, Fagin.
Evet, gidecek, Fagin.
Vai sim, Fagin.
Şuna bak, Fagin.
Olha para ele, Fagin!
Şu giysilere bak, Fagin.
Olha as roupas dele!
Selam, Fagin.
Oi, Fagin!
O ne? Benim o, Fagin.
O que é isso?
Burada durup bunun olmasını izleyemem, Fagin.
Não vou ficar parada a ver você fazer isso, Fagin.
Neden bize katılmıyorsun, Oliver?
Porque não trabalhas para o Fagin, Oliver?
Bize katılırsan eğer emekliliğini aynen öyle bir evde geçirebilirsin. Ve soylu olanı yaparsın.
Trabalha para o Fagin e podes te aposentar numa propriedade igual a essa e dar uma de requintado.
- Bay Fagin'inkilerden biri mi?
Um dos rapazes do Sr. Fagin, Sykes. - Sim.
Çocuk az daha elimizde patlıyordu, Fagey.
O rapaz estava a denunciar-nos, Fagin.
Çocuk yolculuğa çıkmak için ne zaman hazır olacak?
Quando é que o rapaz está pronto para viajar, Fagin?
- Şuna söyle de gideyim, Fagin.
Não! Diga para ele me deixar sair, Fagin.
Diğeri. - Fagin.
O outro é Fagin.
- Fagin.
- Fagin.
Fagin'i bulun, çocuğu da bulacaksınız.
- Encontre Fagin e encontrará o rapaz.
Sadece Fagin deyin, aynasızlar anlayacaktır.
Basta dizer Fagin e os gambés saberão.
Fagin! Fagin.
Fagin!
- Fagin'le yalnız konuşmalıyım. Hayır, hayır.
Tenho que falar com o Fagin sozinho.
Oliver'ın Fagin'in yanında olduğunu söyledi. Ve adama aynasızlara gitmesini söyledi.
Ela disse que o Fagin estava com Oliver e o senhor idoso vai para os gambés, esta noite!
Selam, Fagey.
Olá, Fagin!
İşte burada, Fagin. Hepsi The Chronicle'da.
Está tudo aqui, Fagin, no Chronicle.
Ünlü oldun, Fagin.
Olha só. Tu és famoso Fagin.
Cinayet sebebi henüz bilinmiyor ama öldürülen kadının, ortağını ve Oliver Twist isimli bir çocuğu kaçırmaktan aranan Fagin isimli hırsızı ihbar ettiği sanılıyor.
O motivo ainda não é claro,... mas esse correspondente ficou sabendo que a mulher assassinada tinha denunciado o seu cúmplice e um cúmplice infame, Fagin,... que está sendo procurado pelo rapto de um rapaz chamado Oliver Twist.
Fagin ya da Sykes henüz bulunamadı ama polis şehir içinde ve dışında geniş bir arama başlattı.
Nem Fagin ou Sykes estão sob custódia, mas a policia está atrás deles por toda a cidade e muito além.
- Gidecek, Fagin.
- Ela vai, Fagin
- Hayır, gitmeyecek, Fagin.
- Ela não vai, Fagin.
Oh, hayır, canım.
- Isso é meu, Fagin!
Ne haber, Fagey?
Como vai, Fagin?